Didem öfkeden kudurmak üzere, gözlerini iki ev ötedeki nakliyat kamyonundan indirilen eşyalara dikmişti. Berna terasta korkuluk gibi kıpırdamadan duran arkadaşının yanına gelmişti.
" Doğruyu söylüyormuş. Ciddi ciddi taşınıyorlar oraya " deyip, iç geçirdi.
Berke evden terasa çıkmış, elinde tuttuğu kupadaki kahvenin tadını çıkararak yudumlarken ondan tarafa bakan kızları fark etmişti. Kupasını selam verir gibi kaldırıp,gülümseyince Didem sinirleri zıplayarak ona orta parmağını kaldırmıştı. Berke sinirlenmek yerine gülmeye başlamıştı.
" Yemin ederim, ruh hastası bu adam." diyen Didem içeri girmişti.
Berna peşinden girdi." Bu kadar rahatlık da sinir bozucu ama. Pes doğrusu." dedi." Önce kafe ,şimdi ev. Pes edecek gibi değil Berke."
Didem omuz silkti." Boşuna uğraşıyor."
" Napacaksın peki Didem ?Avukatı duydun. Kafe için sözleşmeyi bozmaya bir araba dolusu para lazım. Hadi bulduk diyelim. Bu sefer de yeni bir yer bulmak lazım.Öyle boş bir dükkan, kafe yok. Hepsi kiralanmış veya satılmış. Bulduk diyelim. Bu kez de yok kaportası, yok kirası gene dünya para eder."
Didem çaresizce bir öfkeyle tezgaha yaslanmıştı. " Biliyorum, gamlı baykuş." diye parladı.
" Elimiz kolumuz bağlı."
" Bu durumda onun için çalışacağız demek oluyor bu ." dedi Berna.
Didem kafasında tartıp durduğu olasılıklara dalmıştı. Tam o sırada Sedef, dışarıya çıkmaya hazır şekilde mutfağa girdi. Arkadaşlarının halen hazır olmadığını görerek şaşırmıştı.
" Aa neden hala pijamalarlasınız siz ? Saat dokuzu geçiyor."
Didem bu kez de öfkeyle Sedef'e çemkirdi. " Ee, napalım yani ?"
Sedef onun çıkışmasına irkilmişti.
" Kafeye geç kalıyoruz. "dedi.
" Grevdeyiz güzelim." deyip, Didem inatçı bir suratsızlıkla, sandalyeye ilişmişti. " O gerizekalı için çalışmıyoruz."
Sedef sakindi. "Kendimiz için çalışıyoruz. Kafeye girmezsek para kazanamayız. Faturalar, alışveriş, çocukların ihtiyaçlarına paramız kalmaz."
Didem onun sakin ve mantıklı açıklama yapmasına daha da sinir olmuştu.
" Sedef, o gerizekalı için çalışmayacağız arkadaşım. Bana yaptıklarından sonra bunu isteyemezsin değil mi ?"
Sedef tam karşısına oturmuştu.
" Isteyebilirim. Iş ayrı, duygular ayrı. Hislerinle hareket ediyorsun. Senden tepki beklediği için yapıyor Berke bunları. Istediğini verme ona."
" Napayım, dipdibe çalışıp, komşuculuk mu oynayayım ?"
" Sıkı fıkı olmana gerek yok ki. Iş yerinde işe odaklanırsın. Burda da görmezden gel."
Berna dayanamamıştı." Sedef, Allah aşkına cyborg robot gibi safi mantık kesildin. O kadar kolay mı? Sürekli dipdibe. Kafede, burada. Nasıl görmezden gelecek. Artı, burada yaşamaları hiç iyi olmayacak. Çocukların dibinde olacaklar. Eninde sonunda görecekler çocukları. "
Didem patlamıştı." O da var. Çocukları görecekler."
Sedef bir an duraksadı ama halen sakindi." Sonuçta onların da çocuğu. Isterlerse engelleyemezsin. Yani Berke ister tabi."
Didem sinirli ve biraz da paniklemiş halde, kafasını itiraz ederek sallıyordu.
" Öyle bir hakkı yok onun. Zahmet edip, ne aradı, ne sordu. Onu geçtim, aramalarımıza dönmedi. Mesajlara bakmadı bile. Şimdi babalık hakkı iddia edemez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CILEKLI PASTA #wattys2019
Roman d'amour" Bana öyle bakmaya devam edersen, şeytan bile tövbe edecek ,sevgilim " " Ya sen ? " " Ben tövbekar değil, günahkârım.Şeytanın bile yüzünü kızartacak günahlara çağırıyor bakışların ve tövbe mi bekliyorsun benden? " " O halde beraber yanalım "