31. Söz

53.7K 2.3K 793
                                    

Bölüm şarkısı: Tarkan-Pare Pare

Bölüm şarkısı: Tarkan-Pare Pare

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Defne'den

Bir dram kitabının içinde yaşayan karakterler miyiz, diye ara ara kendime sormuyorum değil. Çünkü, bu kadar acı olayın üst üste yaşanıyor olması, beni bundan başka bir düşünceye itmiyor. Ortaya çıkan gerçekler, yaşanan sıralı ölümler, ailenin üzüntüsü derken, bir de üzerine Savaş'ın kazası eklenince, iyice alt üst etmişti bizleri.

Bundan aylar önce, biri gelip de "Savaş için dua edeceksin." deseydi, inanmazdım. Şaka falan olduğunu düşünüp, üzerine kahkaha atardım bir de. Çünkü, Savaş benim için her zaman yaralayıcı bir adamdı. Gerek sözleriyle, gerekse yaptıklarıyla bu sıfatı tescillemişti. Bu yüzden değil onun için dua etmeyi, dilek bile dilemeyi geçirmezdim aklımın ucundan. Ancak, kaderin oyununa gelmiştim. Olmaz dediklerim, oluyordu. Günlerdir, ellerimi semaya kaldırıp, onun için dua ediyordum.

Onun, kaza haberini aldığımız günü hatırlıyorum da tam bir kaostu. Konaktan, hastaneye gelene kadar zaman durmuştu, geçmek bilmemişti. Oysa, çok az bir mesafe vardı hastane ve ev arasında. Anlayacağınız, akreple yelkovan birbirlerine düşman olmuşlardı.

Hani, bazı insanlara hiçbir şey olmayacağını düşünürsünüz ya -aslında hepimiz faniyizdir- bazılarımız güçlüdür, kuvvetlidir, her ne olursa olsun yıkılmazlar, çıkan her fırtınada sağlamdırlar. Savaş'ta öyleydi benim için. Başına ne gelmiş olursa olsun dimdik ayaktaydı, onu yıkacak türlü türlü olaya şahit olmuştu ama sapasağlam duruyordu yerinde. Bundandır ki, başına gelen her şeyi çabucak atlatacağını düşünmüştüm hep. Ancak, umduğum gibi olmamıştı.

İki haftaya yakın bir süredir, toplamda 4 ameliyata girdi. Kaza sırasında, çok fazla hasar almıştı. Arabasının kırılan camları, iç organlarına batmıştı mesela. Bunlar, büyük parçalar olduğundan, çıkarılması da ciddi ameliyatları beraberinde getirmişti. Boynunda kırıklar vardı ama neyse ki ciddi değildi. Aksi halde, sonu ölüm olabilirdi. Sağ bacağı kırılmıştı. Kollarında ve kaburgalarında yer yer çatlaklar vardı. Şükür ki, kafatasında bir hasar yoktu. Kaza nedeniyle hafıza kaybı gibi bir durumla karşı karşıya kalmamız da söz konusu değildi bu yüzden.

Ameliyatlardan ikincisinin sonucunu duymak, benim için tam bir yıkımdı. Doktorunun söylediklerine göre, ikinci ameliyat sırasında Savaş'ın kalbi durmuştu. Uzun uğraşlar sonucunda, kalbi tekrardan atmaya başlamıştı. Hayatta ve bizimle kalmayı seçmişti.

Onun, ölmüş olduğu düşüncesiyle irkilmiştim. Yaşadıklarımız, bizim aramızdaydı. Doğacak yavrularımın hiçbir suçu yoktu, onlar babasızlığı hak etmiyordu. Babasızlığın ne demek olduğunu en iyi ben bilirdim. Başka birini, babanız yerine koymaya çalışsanız da yapamazdınız. Amca sıfatını hak etmeyen adamı, yıllarca babam yerine koymaya çalışmıştım. Bunun için çabalasam da bir yerlerde hep eksiklik hissetmiştim. Yapbozun bir parçası kaybolduğunda boşluk kalır ve o boşluğu başka bir parçayla tamamlamaya çalışırsınız ama olmaz ya, aynen öyleydi işte. Olmamıştı bir türlü.

UMUTSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin