54. Evlilik Teklifi

24.9K 1.3K 475
                                    

Bölüm şarkısı: Bengü Beker-Sana Yıldızları Ödediğimden

Bölüm yayınlanma tarihi: 5 Mayıs Pazar 2024

BÖLÜM ÇOĞU OKUYUCUDA AÇILMADIĞI İÇİN KALDIRILIP TEKRARDAN YÜKLENMİŞTİR.

Bölüme geçmeden önce...

Arkadaşlar, ben kötü bir yazar mıyım? Yazdıklarım hoşunuza gitmiyor mu? Size hitap edemiyor muyum? Sizleri bir şeylere zorlamayı istemem elbette ama düşünmüyor da değilim, kötü işler mi çıkarıyorum? Sadece 1 bölümü yazmak bile günlerimi alıyor, büyük bir emek harcıyorum. Bir yorum ya da ne bileyim bir beğeni bile alamayınca kendimi sorguluyorum, acaba yapamıyor muyum diye. Evet, hastalık süreçlerim yüzünden uzun bir süre ayrı kaldık, belki bu sizi kitaptan soğuttu, belki o yüzden bir yorum atmak bile zor geliyor olabilir. Ancak, ben çok üzülüyorum. Satır aralarını boş görünce, beğenmediğinizi düşünüyorum. Olmayan ne, yaptığım ne eksik? Benimle paylaşırsanız sevinirim.

Keyifli okumalar dilerim...

Odanın açık penceresinden içeriye süzülen rüzgar, arka fonda çalan yavaş tempolu müzik, etrafı aydınlatan loş ışık, içmesi için az önce getirilen kahvenin buram buram odaya sinen kokusu, masasındaki dekontlar ve aklındaki düşüncelerle gözlerini ka...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Odanın açık penceresinden içeriye süzülen rüzgar, arka fonda çalan yavaş tempolu müzik, etrafı aydınlatan loş ışık, içmesi için az önce getirilen kahvenin buram buram odaya sinen kokusu, masasındaki dekontlar ve aklındaki düşüncelerle gözlerini kapatmış bir vaziyette koltuğunda oturuyordu Savaş. İçinde bulunduğu ortam huzurluydu, üstelik kendisi de huzurluydu. Eskiden olsa, içindeki sıkıntılardan dolayı huzursuzluk duyardı ancak uzun zaman sonra ilk defa, bu kadar ferahlamış hissediyordu. Evet, aklında düşünceler vardı ama bunlar, onu sıkıntıya sokacak türden düşünceler değildi. Onların ışığında, güzel sonuçlar doğabilirdi ve sonsuz bir huzura kavuşulabilirdi.

Masasındaki kahvesine uzanıp, soğutmadan bir yudum almak istedi. O arada, gözleri masasında duran dekontlara kaydı. Dün, onları Defne'ye vermek için heyecanla getirmişti ancak amacına ulaşamamıştı. Çünkü, bebekleri huzursuzlanmıştı. Birisi ağlayınca diğeri de ağlıyordu, birisi uyanınca diğerini de uyandırıyordu. Bu iki yaramaza yetişmek, onları sakinleştirmek ve onlarla ilgilenmek epey yorucu olmuştu. Kendisi de yorulmuştu ama karısı yorgunluktan bitap düşmüştü. O, bu haldeyken kalkıp da dekontlardan konuşamaz ve uzun zamandır ayrı yatmalarıyla ilgili ver yansında bulunup, onu yumuşatma çalışmalarına girişemezdi. Bebekler, resmen babalarının hayallerini suya düşürmüşlerdi. Onun, anneleriyle konuşma planını sabote etmişlerdi. E peki, ne olacaktı şimdi?

Savaş, istese tam şu an, dekontları götürüp Defne'ye verebilirdi. Bu sayede, artık tam anlamıyla karısı tarafından affedilmiş olurdu ancak, bunun bu kadar basit olmasını istemiyordu. Belirli kurumlara, Defne'yle yaptıkları protokol karşılığında bağış yaptı diye, geçmişin üstüne sünger çekilsin istemiyordu. Kuru kuruya birkaç belgeyle hedefe ulaşmak ona yakışmazdı. Bir yolunu bulmalıydı. Bu işin sonunda, Defne'yle tam anlamıyla mutlu olabilecekleri bir yol mutlaka olmalıydı. Ama nasıl? Bu yolu buluncaya dek, birkaç gün daha Defne'den ayrı yatardı, birkaç gün daha onunla ayrı odalarda yaşardı, sorun değildi. Yeter ki, kursakta kalan tüm hayaller, tüm dilekler gerçekleşsin, geçmişe tam anlamıyla veda edilsin, hiçbir şey içte ukde olarak kalmasın, tüm sorunlar çözülsün ve yola devam edilsin. Peki, nasıl başaracaktı bunu?

UMUTSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin