"Benim Vatanım"

39 9 1
                                    

Galadan Birkaç Saat Önce…

Tarabya…

Evin alt katında, bodrum gibi kuytu bir yere bırakılan bir sandığın kapağı açık bırakılmıştı. Tepesinde duran Mamoste, suratındaki müstehzi ifadesiyle sırıtarak içindeki C-4 bombalarına bakıyordu. Yanında duran Sekvan, ona malumat geçmeyi uygun buldu.

“Başkanım! Edindiğim bilgilere göre Musa Uzun da bu galada bulunacakmış.”

Gülümseyen gözlerini adamına çevirdi Mamoste.

“Desene bir taşla, iki kuş vurmuş olacağız Sekvan!”

Sekvan başını salladı.

“Hiçbir aksilik istemiyorum Sekvan! Bu gala, bizim galamız olacak! İzlenecek film, cümle Nazım’ların ruhlarını devrime altın harflerle nakşedecek! Onun için sahneye sen çıkacaksın!”

“Emredersin başkanım!”

“Diğer çocuklar da, kapıları tutsunlar. Kimse dışarı çıkmasın, dışarıdan kimse içeri girmesin!”

Sekvan başını sallarken Mamoste, istihza kokan bakışlarını tekrar sandıktaki bombalara çevirdi ve fısıldadı.

“Bu gala gaşlı gala, çıngıllı gaşlı gala… Ölürem yar gelmeye, gözlerim yaşlı gala…”

Galanın yapılacağı mekana tesisatçı olarak sızmışlardı. Başlarında Sekvan vardı. bir şekilde otoparka inmişler, kamyonetin kasasındaki sandığı indirip bombaları bilinen bir yere taşımışlardı. Sekvan, adamları iş başındayken o etrafı kolaçan ediyor ve görünürde bir tehdit olmasın diye her yeri gözlüyordu.

Gerekli monte işlemleri bitmişti. Sekvan, bütün bombaların bağlı olduğu uzaktan kumandanın düğmesine basarak sayaçları açık vaziyete getirdi. Sayaçlar, belli bir sürede dondurulmuştu. Adamlarına dönen Sekvan,

“Kameralar yerleştirildi mi?” diye sordu.

“Her şey tamamdır başkanım!” dedi biri, diğeri de telefonunu göstererek görüntüleri izletti. Sekvan, ekrandaki görüntülere bakarken gülümsedi.

Gala Anı…

Sekvan, kolları her iki yana açılmış bir şekilde:

“Ölümün Galası’na hoş geldiniz!” diye bağırdı. Bombaların sayaçları sabit durmuş bir haldeydi. Kenan, Musa’yla göz göze geldi. Gaye, korkarak Kenan’a sokuldu. Canan, yavaşça ayağa kalkarak Cansu’ya yaklaştı. Sekvan, sahnede durmuş ve koltuklara kurulup filmi izlemek için bekleyen kalabalığın yüzlerini inceliyordu. Film için hazırlanan perdede, patlamasıyla her yeri toza dumana bulayacak olan bombaların görüntüleri vardı.

Musa, yavaşça ayağa kalktı. Gaye’yi, Kenan’ı umursamadan sahnenin dibine doğru bir adım attı.

“Hey sen!” diye seslenince Sekvan, irkilerek ona baktı.

“Bu şaklabanlığa bir son ver! Aksi takdirde…” diyen Musa, Sekvan’ın göğsünün hizasında duran lazeri işaret etti. Sekvan, yutkunarak lazere baktı. Musa, tebessüm ederek geriye bir adım attı ve gelip tekrar koltuğuna oturdu.

Galadan İki Saat Önce…

Milli Haberalma Servisi…

Emin’in ağzı açık kalmıştı. Ayağa kalkan Kaytan’a bakarken göz kırpan Kaytan,

“Haydi sana kolay gele!” dedi ve kapıya doğru yürüdü. Emin, gelen mesaja bakmayı unutmuş bir şekilde kapıdan çıkan Kaytan’ın arkasından bakıyordu.

HAYATIMIN GAYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin