"Size Ölüm Getirdim"

86 16 44
                                    

Kafasındaki maske kaldırıldığında, ağzı yüzü kan revan içindeydi; dudakları çatlamış, gözleri morarmış ve tanınmaz bir hale düşmüştü Kenan. Yarı baygın gözlerle, karşısında dikilen adama baktı. Yüzü siyah bezlerle örtülü adam, dişlerinin arasından tıslarcasına:

“Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar. Üçüncü de çuvallar. Anlat bakalım, sen kimsin ve Avareş’te ne işin var?” diye sordu. Kenan, başı öne düşecek gibi oldu. Sonra toparlandı. Zor da olsa çıkan sesiyle:

“Size ölüm getirdim çıyanlar!” deyince adam, olanca gücüyle dizini onun yüzüne geçirdi. Kenan, sırt üstü düşerken bilincini yitirdi ve her yer, karanlık bir örtüyle kaplandı.

***

2 GÜN ÖNCE…

***

İSTANBUL

Kendini toparlayan Kenan, Gaye’nin hevesini kursağında bırakmış ve kadını rüzgarda savrulan bir çöp parçası gibi sallantılı haliyle bırakarak geri çekilmişti. Gözlerindeki ıslaklığı kurulayan Kenan, kadının ışıldayan gözlerine bakıp:

“Kusura bakma Gaye, sana bunları yaşattığım için üzgünüm!” dedi ve ayağa kalktı. Gaye de ayağa kalkarak:

“Nereye?” diye sordu.

“Biraz çıkıp hava alacağım!”

“Ben de geleyim!”

Kenan, elini kaldırıp onu durdurdu. Derin bir iç çekerek:

“Lütfen Gaye, yalnız kalmak bana iyi gelecek!” deyince Gaye, geri çekildi. Kenan, sandalyeye asılmış montunu aldı ve giyerek Gaye’nin hüzünlü bakışları arasında dışarı çıktı.

Tam arabasına binecekti ki Hamdi, onun arkasından:

“Nereye delikanlı, benden habersiz mi gideceksin?” diye sordu. Kenan, kapıyı kapatıp ona döndü.

“Pars! Bugün çok iyi şeyler yaşamadığımı biliyorsunuz, biraz yalnız kalmak istiyorum! İzninizle!”

“Nereye gideceksin peki? Gideceğin yeri bilelim de, aklımız sende kalmasın!”

“Eski evimi biliyorsunuz, orada birkaç gün dinlenmek istiyorum!”

“Pekâlâ, sen bilirsin! Ama çok kalma! Sen bana lazımsın!”

Başını sallayan Kenan, aracın kapısını açtı. Binerken gözleri dönüp Hamdi’nin arkasında durmakta olan Gaye’ye takıldı. Gaye’nin ıslak bakışları, Kenan’ı takibe almıştı. Kontağı çalıştıran Kenan, hızla gaza basıp harekete geçti. Gaye geldi ve babasının yanında durdu.

***

Şişli/Payidar’ın Malikânesi…

“Cem, uslu duracağına söz verdi. Görüntüleri de bulup imha ettim Simay, korkmana gerek yok!” diyen Rıfat, dolu gözlerle ona bakmakta olan kadına bakıyordu. Simay, aniden ona sarıldı; öyle bir sıkıyordu ki Rıfat, adeta nefessiz kaldığını hissetti ve kadının kokusunu, birkaç saniye de olsa genzine çekip bu anın tadını çıkardı. Giderek ona karşı bir yakınlaşma, bir sıcaklık ve bir his başlamıştı Rıfat’ta; galiba Simay da ona boş değildi, ya içinde bulunduğu boşluk ona bunu yaşatıyordu ya da bilinmez bir eldi onları birbirine bağlayan, belli değildi ama Rıfat, kadından ayrılırken kendini boşlukta hissetti. Aniden Simay, bu sefer de hiç olmayacak bir şey yaptı ve uzanıp onun yanağına bir buse kondurdu.

HAYATIMIN GAYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin