"Artık Mubah"

231 44 472
                                    

Kenan’ın arkasındaki aynadan, gelenin Gaye olduğu yansıyordu; Gaye’nin gülen ve hafif alay eden yüzü, aynadan görünüyor ve aynanın çerçevesini süslüyordu.

“Ne işin var burada?”

Gaye, bir adım atıp:

“Senden hesap sormaya geldim!” dedi.

“Ne hesabı?”

“Beni içeri almayacak mısın?”

“Babanla papaz olmak istemiyorum Gaye Hanım! Gece vakti, kalkıp ta buralara kadar gelmişsin! Seni içeri alırsam, bir de namus davası çıkar.”

“Saçmalama be!” diyen Gaye, onu iterek içeri girdi. Kenan, derin bir nefes alıp kapıyı kapattı.

Salonda oturan Gaye, yatak odasına giren Kenan’ın arkasından:

“Nereye be?” diye seslenerek sordu.

“Üstümü giyinmeye… Karşında bu vaziyette oturacak değilim!”

Gaye, yanakları şişercesine of çekip önüne baktı.

Kenan, yatak odasında telefonunu kurcalıyordu. Hamdi Çeliker’e ait bir numara elde etmişti. Numarayı girip telefonu kulağına dayadı. Bir müddet bekledikten sonra telefon açıldı.

“Alo!”

“Hamdi Bey! Ben Kenan Karabey!”

“Seni dinliyorum Kenan! Yoksa fikrini mi değiştirdin?”

“O konuyla ilgili aramadım! Gaye’den haberiniz var mı?”

“Ne olmuş Gaye’ye?”

“Kızınız evde mi?”

“Evet, şu an uyuyor olması lazım!”

“Siz evde misiniz?”

“Hayır, bir iş için dışarıdayım! Eve geçmedim daha! Ne oldu?”

“Kızınız şu an burada, benim evimde! Daha yeni geldi! Haberiniz var mı diye arayıp sordum!”

“Sağ ol Kenan! Daha önce de sende kaldı!”

“Bakın Hamdi Bey! Ben, her ne kadar sizden uzak durmaya çalışsam da, bir şekilde yakınlaşıyoruz! Kızınızı gelip alın! Hakkımda kötü konuşulmasını istemem! Siz de hakkınızda kötü konuşulmasını istemezsiniz, değil mi?”

“Haklısın Kenan, anlayışın için sağ ol! Birazdan gelir alırım! Bana adresi atar mısın?”

“Tamam!” diyen Kenan, telefonu kapattı.

Gaye, giyinmiş bir şekilde odasından çıkan Kenan’a bakıp:

“Ne uzun kaldın içeride? Canım sıkıldı!” dedi. Kenan, onun karşısında oturup:

“Sorması ayıp, neden geldin?” diye sordu.

“İnsan, misafirine neden geldin diye sorar mı hiç? Ne ayıp?”

“Bu saat, misafirlik için uygun bir saat değil! Sabah gelseydin ya da uygun bir zamanda gelmiş olsaydın, baş tacı ederdim! Ama gecenin ikisinde gelmen, nahoş bir durum!”

“Babamın teklifini neden reddettin?”

“Eğer kabul etseydim, babanın kafasındaki şüpheler devleşirdi. Seni kurtarmamı, çantanı kurtarmamı ve hayatınıza aniden girmemi, bu işe yorar, beni de yorardı. Bu yüzden kabul etmedim!”

HAYATIMIN GAYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin