"Hira... Hira, uyan."
Rüya sanırken uykuyla uyanıklık arasında gidip geldim. Hareket etmeden canım yanarken dişlerimi sıkıp uyuşan kolumu tuttum. Ağzımdan inilti gibi sesler çıkarırken tek odak noktam uyuşan kolumdu. Kolumu biraz ovuşturduktan sonra başımı çevirip yanımda oturan adama baktım
"Birazdan yemek hazırlanacak gidip elini yüzünü yıka." Onum arkasına baktığımda havanın kararmak üzere olduğunu fark ettim. Zaten bugün geç uyanıp çok geç kahvaltı yapmıştık.
Ben çok mu uyudum diyecektim ki ayaklarımın üstündeki örtüyü fark ettim. Ben bu adamı hala çözemiyordum. Neden hem iyi hem de kötü bir adamdı.... Okan göz ucuyla örtüye baktıktan sonra başını çevirdi. Televizyonun sesini açarken bende ayaklarımı yere koyarak terliği giydim.
'Yürümeyi unutmuşum' Kendi kendime konuşurken ayağımında uyuştuğunu fark ettim. Başta ayaklarımı sürüleyerek yürümüştüm. Merdivenlere gelince yukarıya bakarak adımlarımı hızlandırdım. Üst kata çıktığımda sağıma soluma bakıp odayı hatırlamaya çalıştım. Gece sanki sol tarafa gitigimizi hatırlıyordum.
Evde kimsenin olmadığını bildiğim için ilk odanın kapısını açarak başımı uzattım. " Ah evet, burası." Valizimden tanımıştım. Içeriye girip kapıyı çekince telefonumu yatağın üstüne bırakıp banyoya girdim. Elimi soğuk suyla yıkadıktan sonra elime havluyu alıp siliyordum ki telefon çalmayabaşladı.
"Abi..." Abimler olmalıydı. Koşup telefonu elime aldım ama arayan Mustafa'ydı. Abimler neden aramıyordu.
"Efendim."
"Hira rahatsız etmiyorum umarım."
"Hayır, Mustafa bir şey mi oldu?"
"Yanıma uğrayacağınızı söylediniz ama hala gelmediniz. Raşit Bey de sizi görmeden mesaimi bitirmemi söyledi."
Bir saniye diyerek cama yaklaştım. Şükür ki buradan giriş görünüyordu. "Mustafa biraz eve yaklaş ben üst kattayım." Geliyorum dediğinde gözümle onu aradım.
"Gördüm...Seni gördüm Mustafa, başını kaldır sana el sallıyorum."
"Sizi gördüm Hira Hanım, nasılsınız?"
"Iyiyim Mustafa sen nasılsın, bütün gün orada sıkılmadın inşallah."
"Siz iyi olun yeterli Hira Hanım, beni düşünmenize gerek yok. Bu benim işim daha zor şartlar altında çalışmışlığım var."
"Lina yengem sana tabutçu derdi. Olayları hatırlayınca haklısın... Yine de sen artık evine git. Beni düşünmene gerek yok. Bu saaten sonra evden de çıkmam."
"Peki, Hira Hanım kendinize iyi bakın. Hayırlı akşamlar."
Sanada diyerek telefonu kapattım. Bir anda arkamı dönmüştüm ki Okan'ı gördüm. Iyi ama ben kapıyı kapattım. O halde nasıl ses duymamıştım.
"Sen orada ne yapıyorsun Hira, korumanla nasıl bir ilişkin var ki daha fazla yorulma git, diyorsun. Bu onun işi yapmak zorunda...."
"Biz uzun zamandır..."
"Hira aşağıda tonla adam var. Sizin birbirinize el salladığınızı görseler ne düşünürler haberin var mı?"
"Yanına geleceğim demiştim, gitmeyince de merak edip aramış. Raşit abimde beni görmeden gitmemesi için emir vermiş. Bende sen izin vermezsin diye pencereden görüp gitsin diye düşündüm."
Neye neden sinirlendi bilmiyorum ama ben kötü bir şey yapmadım. Yüzüme kısa bir an baktiktan sonra kapıyı çarpıp gitti. Altı üstü el salladım, neden kıyametleri koparma gereği duymuştu. Koltuğa oturup bir süre etrafa boş gözlerle baktım. Hava iyiden iyiye kararırken belki yine kızar diye aşağıya inmiştim. Iki kadın akşam yemeğini hazırlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP İZ 🚬 BİZE SEN KALA 5
ActionSeni affedersem Namert olayım!.. Bana şiir yaz diyorsun hoş güzel de, peki sen kaç harf edersin. #Güven MAFYA ve AŞK SERİSİ 3... Keşke, her karşılaşma bu kadar güzel ve anlamlı olsaydı. Keşke, herkes ilk görüşte aşka inansaydı. Belki o zaman bu bütü...