Nefret

7.1K 639 318
                                    

Dilenmek değildi, yalnızca biraz sevilmek istiyordum. Herkesin değil onun beni sevmesini istiyordum. İstemek suç muydu? O benim kocamdı. Bende yalnızca mutlu olmak istiyordum. Önümde birleştirdiğim parmaklarımı sıkarken artık ışığı kapatır mısın, diye sormuştu. Oysa bugün için ne büyük hayaller kurmuştum. Beni görünce şaşıracaktı belki beğenecek güzel oldun diyecekti. Okan'ın tek yaptığı şey kızmaktı. Her zaman olduğu gibi bugünde beni hayal kırıklığına uğratmıştı.

Düş kırıklığımla gerisin geriye giderek ışığı kapatmıştım. Ona baktığımda Okan telefonuyla uğraşmaya devam etti. Bende koltuğa oturup dizlerimi bedenime doğru çekerek pencereden dışarıya baktım. Gece karanlık olsa da ay ışığı yüzüme vuruyordu. Elimi uzatarak elime dokunan ay ışığına baktım. Belki de kader benimde yüzüme gülerdi. Şimdi acele etmenin hiçbir anlamı yoktu. Bir yerde kadın için çıplak şeytan diyordu. O kadar da olmasan gözümü açabilirdim.

Hatırla Serçe, evlenirken ne demiştin. Babasının sana yaptıkları için bir bedel ödetecektin. O bedel mazi de kalsa da güçlü olabilir kendini ezdirmeyebilirsin. Of, keşke biraz kinci olsam her gülen yüze gülme meyilisi olmaktan nefret ediyorum. Arkamda hareketlenme hissedince başımı çevirdim. Okan telefonunu kapatmış yatıyordu. Onca gün sonra beni özler sanırken o bana sırtını dönüp yatmıştı.

Biz nerede hata yapıyorduk hayatı hızlı yaşadığımız için mi yoksa karşılıklı oturup sakince konuşamadığımız için mi? Okan fevriydi hemen her şeye yükseliyor sinirlerini kontrol edemiyordu. Hem huyuna gidip hem de ezilmemin sesimin çıkmasının bir çaresi olmalıydı. Lina yengem bana bu konuda fikir verebilirdi. Evet, erken uyur erken kalkardım. Yarın yengemlere gidince de ondan bu konuda yardım isterdim.

Koltuğuma yatıp yastığıma sarıldığımda burayı bile ne kadar çok özlediğimi fark ettim. Sabah olup uyandığımdaysa Okan hala uyuyordu. O uyanmadan bir süre onu seyrettim. O denli masum ve tatlı uyuyordu ki gören gülüyor sanabilirdi. Onda hareketlenme fark edince elimdeki kıyafetlerimle banyoya girerek üstümü değiştirdim. Aynada yüzüme baktığımda hafif kızarıklık dikkatimi çekmişti. Doktor güneş ışınlarına maruz kalma demesine rağmen dün dikkatsizce davranmıştım. Söylediği gibi uzun süre güneş ışınlarından sakınmalıydım. Tekrar odaya girdiğimde Okan yatakta esneme hareketleri yapıyordu.

"Günaydın." Okan da günaydın diyerek üstüme bakmış bende hafif eğilerek diz üstü elbiseme bakmıştım. Altında çorap olmasına rağmen biraz açık gibi duruyordu. "Şey öğleye doğru abimlere gideceğiz ya bu yüzden giydim nasıl olmuş?"

"Beni şaşırtmaya devam ediyorsun. Sorularını laf olsun diye mi yoksa gerçekten mi soruyorsun?" O yataktan çıkarken iç dudağımı dişledim. Bana dün kızmasına rağmen ona fikrini sormuştum. Serçe şimdi zamanı başını dik tut ve ona karşılık ver. Okan yanıma kadar gelip dolabı açtığında yakınlığı kafamı karıştırmıştı.

"Beyaz bayrak... Okan ben beyaz bayrak çekiyorum. Lütfen artık kavga etmeyelim. Sakince konuşabiliriz yani iki medeni insan gibi alçak bir ses tonunda karşılıklı diyaloglara girebiliriz. Ben cidden bunu çok istiyorum." Okan bir yobaz olmadığım kalmıştı, diye söylenerek banyoya girmiş bende aptal gibi arkasından bakmıştım.

En iyisi aşağıya inmek diyerek ellerimle uğraşmaktan vazgeçip etek uçlarımdan tutarak aşağıya inmiştim. "Aaa, Serçe kuşumuz gelmiş." Estella elinde ne varsa bırakarak ayağa kalmıştı. "Hoş geldin kızım." Kemal Beyin kızım demesi hoşuma giderken Estella'dan önce onun yanına giderek elinden öptüm.

"Hoş buldum nasılsınız?"

"İyiyim kızım yolculuğun nasıl geçti?" İyiydi dediğimde Estella dayanmayarak bana sarılmıştı. "Yenge iyi ki geldin üç erkek arasında sıkıntıdan ölüyordum." Babası öylesine öksürürken Estella'nın eli kayıp izime gitmişti. "Yenge yüzünde makyaj yoksa bu nasıl oluyor?" Ona cevap verirken Kemal Beye bakmıştım.

KAYIP İZ  🚬 BİZE SEN KALA 5Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin