KAYIP İZ 🚬 BİZE SEN KALA 5

ÖZEL BÖLÜM

Ucube karım! Ucube! Duymuştu. Bütün konuşmalarımızı duymuştu. Duyduklarını yanlış anlayıp farklı yorumlamıştı. Oysa ben kötü bir söz söylememiştim. Bana incinmiş olmalıydı ki gözlerinde hayal kırıklığı vardı. Okan dediğimde ardına bakmadan babasının peşinden gitmişti. Elim hava da kalırken sözlerimi nasıl izah edeceğimi düşündüm. Bu Okan'ın bana nadir kırılışlarından biriydi. Kırgınlıkları uzun sürmese de kalp sancısı yapıyordu. Okan gözden kaybolduktan kısa bir süre sonra Estella, görünmüştü. Yenge diyerek yanıma geldiğinde içimden yengem geçmişti.

"Ben hemen geliyorum." Arkamdan neyim olduğunu sorgulasa da bir an önce yengeme olanları anlatmam gerekiyordu. Bade yengem bu gibi durumlarda ne yapacağımı çok iyi biliyordu. Telaşlı şekilde yatak odasına girerek telefonumu aradım. Telefonu bulduğumdaysa alelacele yengemin numarasını bularak aramıştım. Telefonu kulağıma götürdüğümde ayağımı yere vurdurarak açmasını bekledim.

"Alo..."

"Hala..." Zeynep yine mi sen? "Babana söyle sana yeni telefon olsun. Annenin telefonunu istila etmeyi de bırak." Serçe, dört yaşındaki çocuğu ne diyorsun "Bana anneni verir misin?"

"Vermem annem bana su getirecek." Benimle kavga mı ediyordu. Anlaşılan çıkışıma sinirlenmişti. "Kızım kiminle konuşuyorsun?" Zeynep halam dediğinde şükür demiştim ama yeğenim telefonu yüzümü kapatmıştı. Tekrar arayarak açmasını bekledim.

"Serçe kızıma ne söyledin şuan sana küstü."

"Yenge on küçük cimcimeyi boş ver benim sana bir şey söylemem gerekiyor daha doğrusu anlatmam." Dinliyorum dediğinde hızlı şekilde olup bitenleri anlatıvermiştim. Yengem aferin dese de kendimde herhangi bir suçta bulamıyordum. Ne de olsa söylediklerim gerçekti.

"Yapılacak tek şey var Serçe, bekleyeceksin. Okan akşam eve geldiğinde de kötü bir niyetin olmadığını anlatacaksın."

"Yenge anlamıyor musun, benim herhangi bir suçum yok ben var olan gerçekleri söyledim."

"Babasına söyledin. Serçe, sen kocanla aranda geçen özel şeyleri apaçık babasına anlatın. Her şeyi geçtim Okan gelip boşboğazlık yaparak aranızda ki konuşmaları abinlere anlatsa hoşuna gider mi? Şöyle bir şey var ki bunlar yıllar öncesine ait konular unutulmaya yüz tutmuş sözler." Bu yengem neden benden taraf değildi. "Pekâlâ, yenge bu defa da seni dinleyeceğim. Beni dinlediğin için teşekkür ederim."

Yengemle olan konuşmama son verdiğimde aklıma Lina yengem gelse de iki haylaz yeğenimi düşünerek kafasını ağrıtmak istemedim. Yatağa oturup Okan'ın nasıl hissettiğini düşünmeye çalıştım. "Bu büyük bir haksızlık ben gerçek dışı hiçbir şey söylemedim." Hayır, bu defa yengemi dinlemeyeceğim. Kendi bildiğimi okuyacağım. Aklıma Estella düşünce onu içerde unuttuğumu hatırladım.

Oturduğum yerden kalkarak salona geçmiştim. Estella'nın kahvaltılıkları topladığını görünce kusura bakma diyerek ona yardım. Bana ne olduğunu sorsa da bu mutlu gününde onu üzmek istemediğim için bir şey söylememiştim. Estella akşama doğru eve gitmesi gerektiğini söyleyerek beni evde yalnız bırakmıştı. Bende canım sıkkın şekilde akşam yemeği hazırlayarak Okan'ı beklemeye koyuldum. Okan uzun zaman sonra ilk kez eve geç gelmişti. Eve geldiğinde yüzme şöylesine bakarak yatak odasına gitmiş bende kalkarak sofrayı kurmaya başlamıştım. Yemek hazır olduğunda Okan'ı yemeğe davet etmiştim ki tokum demesi sinirlerimin katlanmasına sebep olmuştu.

Ona kızmama rağmen tek başına masaya oturarak keyifsiz şekilde yemeğimi yedim. Okan Bey ben konuşmazken bende ona tamamen küserek onun gibi sessizliğe büründüm. O hatasını anlayana kadar da onunla konuşmayacaktım. Ertesi gün Okan beni uyandırma gereği dahi duymadan evden çıkınca bir sinir galeriye geldim ama burada da uzun süre kalmayarak önce Lina yengeme sonra da onu da alarak Doğan abimlere gelmiştik. Biz eve girerken evden adamlarıyla birlikte bir hışımla Orhan Bey çıkmıştı. Orhan Beyi uzun süre sonra görmenin etkisiyle sarsılmıştım.