Bölüm 32

6.5K 612 360
                                    

"Yeter artık kes ağlamayı..."

Okan... Elimle ağzımı sıkıca kapatarak yattığım yerden arkama döndüm. Okan hala uyumamış mıydı? Oysa uyuduğunu sanıyordum. Karanlığa biraz daha gözüm alışınca yattığım yerden hafif şekilde doğruldum. "Üzgünüm seni uyandırmak istemedim." Karanlıkta yalnızca yattığını seçebiliyordum. Elini uzatıp gece lambasını açınca net olmasa da yüzünü de gördüm.

"Derdin ne neden sürekli ağlıyorsun?" Sürekli mi? Biraz... Tamam, fazla ağlıyor olabilirim ama o kadar da çok ağlamıyordum. "Bugün telefonla konuştuğun adam kimdi? Eski sevgilin mi?" Hayır, o sevgili sevgilim değil. Serçe dışından konuşmalısın iç sesini duyamaz.

"Lina yengemle konuştum. Belki biliyorsundur Kartal abimin eşi..." Mutlaka o kaza olayını duymuş olmalıydı. "Abim yanlışlıkla yani kazayla yengemi vurdu. O günden sonra da bir nevi ayrıldılar. Şimdi yengem başka bir şehirde yaşıyor." Hepsi benim suçumdu. Bunu ona söylesem benden biraz daha nefret edebilirdi.

"Bir nevi değil bariz ayrılmış eğer bir kadın ve erkek ayrı yaşıyorsa ayrıldıkları anlamına gelir." Bende biliyorum ama kabullenmek istemiyorum. Benim içimde büyük bir umut ışığı var o da aşkları... İnsan aşık olunca her ne yaşarsa yaşasın sevdiğini unutamaz. Ben cevap vermeyince Okan gece lambasını kapattı.

"Okan bizde ayrı yataklarda yatıyoruz tabi ben koltukta yatıyorum orası aynı bir konuda... Yine cümleyi bağlayamadım. Ben şey sormak istiyorum bizde seninle ayrıldık mı?"

"İyi geceler Serçe..."

Yine yanlış bir soru mu sormuştum. Az önce kendisi bir kadın ve erkek ayrıysa ayrıldıkları anlamına gelir demişti. Biz şimdi ayrılmış mıydık? O benim kocam değil miydi? Bir daha sorsam mı ki? Arkasını dönüp yattığında bende başımı yastığa koydum. Yine gözlerim dolunca gözlerimin önüne yengemin vurulma anı gelmişti. O kaza olmasaydı yeğenim kocaman olacaktı. Keşke benim bir bebeğim olsaydı hiç düşünmez yengeme verirdim. Elim karnıma gidince burnumu çekiştirdim. Bunu yapabilir miydim? İnsan kendi kanından canından olan bebeği ağabeyine bile olsa verebilir miydi? Ben versem Okan katiyen kabul etmezdi.

Keşke bunun bir yolu olsaydı. Elimden gelini ardına koymaz abim mutlu olsun diye her şeyi yapardım. Aklıma gelen şeyle aniden doğrularak "Okan bebek."demiştim. Okan da tedirgin olmuş olmalıydı ki gece lambasını açıp yatakta doğruldu.

"Ne bebeği yine ne saçmalıyorsun?"

"Yengem bana korunmazsan bebeğin olur demişti. Bende bebek istemiyorum deyince bana bir kutu hap verdi. Okan ben hiçbirini içmedim. Ben hamileyim... Ben anne olamam." Korkuyla ellerimle ağzımı kapattım. Korku da değil dehşet içine girdim. "Okan bebeği ne yapacağız ben annelikten ne anlarım." Okan yataktan çıkıp ışığı açınca gözlerim kamaştı.

"Hamile olduğunu nerden çıkardın? Neden kesin bir dille hamileyim diyorsun?" Okan karşıma dikilince düşündüm. "Yengem öyle söyledi. Bu hapları içmezsen hamile kalırsın dedi. Ben kesin hamile kaldım. Okan bir şey yapalım. Ben korkarım ben doğruma çok acıyormuş..." Okan eliyle başına vurarak ya sabır dilemiştim. Neden kızıyorsun ki ben kötü bir şey söylemedim.

"Serçe gece gece beni çıldırtma tek bir günle hamile falan kalmazsın. Hamile de değilsin. Sakın ola kimseye bundan bahsetme.

"Söylemem hamile olduğumu kimseye söylemem."

"Sen hep böyle saf mıydın yoksa kazadan sonra mı oldun?" Ben kazadan önce neysem şimdi de oydum. Bende değişen hiçbir şey yoktu. Okan ne derse desin elimi karnımın üstüne koydum.

"Okan ben korkuyorum içimden kanımı emen bir bebek varsa ben ne yaparım." Okan küfür ederek eline telefonu alıp yanıma oturdu. Ne yaptığını anlamadan yerimde kıpırdanmıştım. Okan arama motoruna hamilelikle ilgili bir şeyler yazıp detaylı bir arama yapmıştı. En son bir video açtığında tam ekran yaptı.

KAYIP İZ  🚬 BİZE SEN KALA 5Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin