Bölüm 54

8K 612 143
                                    

Şarkı geceye armağanımdır. sizler de bir şakı önerin.

HALİT BİLGİÇ - SÖYLEME



"Estella Hanım, ben bilgisayarınıza gerekli programları yükledim. Şifrenizi de oluşturdum. Erişimize buradan ulaşabilirsiniz. Herhangi bir sıkıntı da direkt bana ulaşın hemen hallederim." Eğilip bilgisayara baktığımda aniden kapı açılıvermişti. Kapı da Güven'i görmemle doğrularak ona bakmıştım. "Ben gitsem iyi olacak. Söylediğim gibi sorun oluşursa beni çağırmanız yeterli." Güven çocuğa kötü bakışlar atarken ben de teşekkür etmiştim.

"Yemeğe çıkıyorum geliyor musun?" Yemek beraber mi? "Babamlar geldi mi?" Babamlar dışarıya çıkmıştı. Okan abimse malum her fırsatta karısının yanına koşuyordu. "Hayır, henüz gelmediler. Sen benimle gelecek misin yoksa düşünmeye devam mı?" Elbette gidecektim. Hemen bilgisayarı kapatarak çantamı elime almıştım.

Güven'in yanına ulaştığımda öncen gitmem için bana yol vermişti. Beraber şirketten çıkınca yürüme mesafesinde şık bir mekana gelmiştik. Güven sürekli buraya geliyor olmalı ki mekana girdiğimiz andan itibaren bir ilgi bir özen anlatmam en çokta kızların sulanmasına sinir olmuştum. Bu yüzden de karşısına değil hemen yanına oturdum. Güven benim de adıma yemek siparişi verirken İrem'e mesaj atmıştım.

"İşe alışabildin mi?" Evet, dediğimde gülümsedi. Bu onun gülümsediği ender anlardan biriydi. "Böyle giderse Okan'dan önce işlere adapte olacaksın."

"Yok. canım o kadar da değil, Okan ağabeyim o kadar okulunu okudu. Ben istesem de onun kadar bilgili olamam."

"Okan'a abi bize gelince..."dediği anda garson gelince susmuştu. Bende utanıp sıkılmıştım. "Bu işler bilgi den çok tecrübe gerektir. Benim tecrübem Okan'ın okuduğu okuldan daha fazla..." derken gözüm başka bir yana kaymıştı. O Yunus muydu? Yunus bana doğru gelirken Güven'de ona bakmıştı.

"Bu ne güzel tesadüf..." Diyerek yanımıza gelince ikimizde ayağa kalktık. İlk önce Güven'e elini uzatarak merhaba demişti. Ardından benim elimden öperken Güven'in gerilen yüzüne baktım. "Estella çok yakında yurt dışına çıkıyorum. O güne kadar teklifimi düşünür müsün?"

"Tabi düşüneceğim... Size afiyet olsun." Bir an önce yanımızdan gitsin diye gözümle arkadaşlarını işaret ettim... Son bir kez daha Güven ile tokalaşınca yanımızdan uzaklaşmıştı. Giderken de haber bekleyeceğim demişti. Güven otururken bana öyle kötü baktı ki üzülsem mi sevinsem de bilemedim. "Güven ben yani..."

"Buraya iş konuşup yemek yemeye geldik. Senin özel hayatını değil." İş derken devam etti. "Önümüze uzun ömürlü bir iş var. Babam ikimizin bu işle yakından ilgilenmemizi istiyor. Bir nevi sana işi öğretmem gerekiyor. Bunun içinse hafta sonu İzmir'e gitmeliyiz." İzmir... Harika olurdu. Kısa da olsa tatil yapardık. Yemeğimizden sonra şirkete geri dönüş yapmıştık. Güven işle ilgili evrakları önüme dizdiğinde hepsini inceledim. Eğer bir işin altına gireceksem altında hakkıyla kalkmalıydım. Ben bu işi başarırsam babam bana güvenir daha çok iş verirdi. İşi eve getirdiğimde babama işle ilgili onlara soru sorarak onu bir nevi çileden çıkarmıştım.

"Yeter kızım başımı şişirdim. Küçük çocuklar gibi en ince ayrıntısına kadar sorma. Güven bacına yardım et. Benden bu kadar size iyi geceler." Demişti. Ah babacığım bacın demeseydin iyiydi. Babam gittiğinde Güven ile baş başa kaldık. "Merak ettiğin her ne varsa çabuk sor bende uyuyacağım." Bana dik dik cevap verince istemez diyerek bende odama gelmiştim. Sabah uyandığımdaysa kahvaltı da babamdan nasıl izin koparacağımı düşündüm. Çünkü Güven Bey izin vermiyordu.

KAYIP İZ  🚬 BİZE SEN KALA 5Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin