Ellerim titrerken acıyla elimi yüzümden çekip gitmek istedim. Okan'ın kollarının arasından çıkıp gidecektim ki koluyla önümü keserek gitmeme mani oldu. Başımı çevirip hafif kaldırdığımda ne yapmak istediğini anlamaya çalıştım. Okan diğer elini de başımın kenara koyarak buz gibi olan duvara biraz daha itekledi.
"Nereye gidiyorsun?" Sorusuyla birlikte başımı sağ tarafa çevirirek yutkundum, yalnızca gitmek istiyordum. Okan sağ elini çeneme getirerek kendine çevirdi. Benim yüzüme artık su ulaşmazken o baştan aşağıya ıslanıyordu.
"Sana sordum nereye gidiyorsun?" Hafif sesiyle dudaklarıma yaklaşmış o an olan aklımda uçuvermişti. Dudaklarını dudağımda hissedince gözlerimi kapattım. Verdiği küçük öpücükler yalnızca midemin kasılmasına değil, kasıklarımın bir kez daha sızlamasına sebep oluyordu.
"Söyle..."dediğinde ellerini omuzumda hissettim önce bir geceliğim omzunu düşürmüş sonra da diğerini indirerek geceliğimin tamamen üstümden düşmesini sağlamıştı. Geceliğimi ayaklarımın ucunda hissetmemle gözlerimi biraz daa sıkmam bir oldu.
Okan cevabını almazken sağ eliyle belimi tamamen sarmalayıp beni kendine kenetledı. "Karışılık vermeni istiyorum." Vücudum sızlarken gözlerimi araladım. Beni istiyor muydu? Ben... Ben yüzümdeki boya akınca bir daha istemez sanmıştım. O halde fikri değişmiş miydi?
"Serçe.... Serçe'ydi değil mi? Minik Serçe." Bu adam her ne yapıyorsa dursun yoksa ben kendimi daha fazla tutamayacaktım.
"Yal... Yalnızca abimler Serçe der."
"Kocanın böyle bir hakkı yok mu?" Sıcaklığını her saniye biraz daha hisserderken var, demiştim. Okan da bir kez daha abanıp beni kolayca bırakmamıştı. Banyodan beraber çıktığımızda üstüme bornozu geçirip kendide havluya sarılmıştı.
"Ben giyinip aşağıya ineceğim, valizin aşağıda olmalı. Sende ben gelene kadar saçlarını kurut."
Dilimin ucuyla peki, dediğimde çok oyalanmadan banyodan çıkıp kapıyı kapatmıştı. Bende onun ardından buharlaşan aynayı silerek aynaya baktım. Yüzüm kıpkırmızı olsa da dudağımı mosmordu. Yüzümü sol tarafa çevirerek yüzüme baktım. Yara izim suyun altında epey kabarmış kötü görünüyordu.
Midem kasılırken elimi karımın üstüne koydum. Oysa hiç tiskinmeden öpüyordu. Acaba o ilk gördüğüm şey bambaşka mıydı? Yanılmış hatta günahı almış olabilir miydim. Yüzüm mutluklukla gerinirken elimi kalbimin üstüne koydum. O da elini kalbimin üstüne koyarak kalp atışımı dinlemişti.
"Bu... Bu da neyin nesiydi..." Odanın kapısı kapanınca elime kurutma makinasini alarak ıslak saçlarımı kurutmaya başladım. Kurutma işlemi bitince saçlarımı geriye artırarak banyonun kapısını açtım. Buhar dışırıya hücum ederken Okan ne ara geldiyse koltukta oturmuş telefonuna bakıyordu.
Banyodan tamamen çıkınca başım önde yatağın üstündeki valize yaklaştım. Valizi açıp içinden gerekli kıyafetleri alarak etrafıma baktım, bu odada giyinme odası yok muydu? "Ne arıyorsun?" Okan'ın sesiyle ona bakmıştım.
"Giyinmek için oda..."derken "Hira önümde de giyinebilirsin odada giyinme odası yok."demişti. Banyo da ıslaktı orada da giyinemezdim. Okan bana bakmaya devam ederken elindekileri yatağın üstüne koyup ona arkamı döndüm... ilk önce kilotumu bornozumun altından giyip elime elbisemi almıştım. Elbisemi ayaklarımdan geçirerek belime kadar çektim. Sonra bornozu çıkartarak kollarımıda geçirip elimi arkaya götürdüm.
"Buraya gel." Başımı çevirdiğimde Okan bana bakıyordu. Beni izlediğin ise aşikârdi. Sözünü ikiletmeden yanına gittim. Okan ayağa kalktığında arkanı dön demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP İZ 🚬 BİZE SEN KALA 5
AcciónSeni affedersem Namert olayım!.. Bana şiir yaz diyorsun hoş güzel de, peki sen kaç harf edersin. #Güven MAFYA ve AŞK SERİSİ 3... Keşke, her karşılaşma bu kadar güzel ve anlamlı olsaydı. Keşke, herkes ilk görüşte aşka inansaydı. Belki o zaman bu bütü...