"Odanız burası evin en güzel odalarından birini yeni evli çiftimize ayırdık. Siz şimdi dinlenin yemekte görüşürüz."
Kayra tatlılıkla odamızı gösterirken bizi yalnız bırakarak odadan çıkmıştı. Bende odaya göz ucuyla bakmıştım. Odada yalnızca bir yatak ve dolap vardı. Yatak nedense fazla küçüktü. Başımdaki şapkayı çıkartıp ellerimin arasında sıktım. "Okan burada tek yatak var ne yapacağız." Benimle yatmak istemediği düşünülürse bu büyük bir sorundu. Okan valizi kenara koyup bana kötü bir bakış attıktan sonra yatağa baktı.
"Birkaç günlüğüne yanımda yatmaya dayanabileceğini düşünüyordum. Yoksa tahammül o kadarına da tahammül edemez misin?"
"Hayır, yani benim için sorun değil. Sen benimle yatmayı sevmediğin için sormak istedim. Yanında yatmamdan rahatsız oluyorsun ya bu yüzden..." Ben paniklemiş gibi konuşurken gözlerime uzun uzadıya baktı. "Rahatsız olduğumu nerden çıkardın, sana daha önce yanımdan kalk git dedim mi yahut seni yanımda istemiyorum dedim mi?"
Nasıl yani hepsi benim yanlış anlamam mıydı? Sözlerini beynimde uğuldarken neyi kast ettiğini anlamaya çalıştım. Elimdeki şapkayı avuç içlerimde sıkarken baştan aşağıya kızardığımı hissetmem ise çabasıydı. Her sözünden etkilenmek bu kadar kolay olmamalıydı. "Benden nefret ettiğini söylemiştin. İnsanlar nefret ettiklerini yakınlarında görmek istemezler." Bu defa ağzımda gevelemeden düzgünce cevap vermiştim. Okan yanıma yaklaştığında o güzel parfüm kokusunu içime çektim.
"Sen hiç dostunu yakın tut düşmanını daha yakın sözünü duymadın mı?" Şimdi de düşmanı mı olmuştum. Hafif başımı kaldırınca kahve gözlerinin derinliklerine baktım. Bana hiçte düşman gibi bakmıyorlardı. Ben yutkunurken cevap alamayan Okan odadan çıkmış bende arkasından bakmıştım.
Hatırla yengenlerin sözlerini hatırla sana ne söylemişlerdi. "Hiçbir kadın güçsüz değildir, yalnızca gücünü nasıl kullanacağını henüz keşfedememiştir." Sende elbet bir gün o gücü bulacaksın. Tabi kavrulmadan önce üstünü değiştirsen iyi olur.
Muğla çok sıcak olmamasına rağmen yol beni epey terletmişti. Saçlarımı toplayıp üstümü değiştirdikten pencereye yaklaştım. Vay canına deniz buradan harika görünüyordu. Estella yolda ne söylemişti. Üç erkek kardeşinde bir yazlığı vardı. Bu demek oluyordu ki Okan'ın da bir yazlığı var ama nerde? Ben olsam üç farklı yerden villa satın alır her sene farklı bir şehirde kalırdım ya da aylık kullanırdım.
Aklıma ergenlik yıllarım geldi. Abimle her sene denize girer yarışırdık. Şimdiyse havuz kenarına dahi gidemiyorum. "Yaza az kaldı Serçe Hanım biraz sabrederseniz sizde gönlünüzce denize girebilirsiniz." Doğan abimin sözlerini tekrarlayıp kıkırdamıştım. Tabi ya yengemleri aramıştım. İlk Lina yengemi arayınca telefon görüşmemize Bade yengemi de ekleyip beni dikkatli şekilde uyardırlar.
"Söz veriyorum varlığımın değerini bilip güçlü bir kız olacağım." Yengemler hadi kocanın yanına dediklerinde onları onaylayarak telefonu kapatmıştım. Vazgeçmek yoktu. Okan Bey illa yola gelecekti. Saçlarımı düzeltip geldiğimiz yoldan aşağıya inmiştim.
"Yenge sen denize gelmeyecek misin?" Estella üzgün bir ses tonuyla sorunca Okan'a bakmıştım. "Neden anlamak istemiyorsun Estella buraya bile zorla gelmişken kafasına göre dışarıya çıkmaz. Yengenin sağlığı her şeyden daha önemli..." Bu sözleri Okan Beyden beklerken sevgili Güven abisi söylemişti.
"Hira bende evde kalacağım birlikte dondurma keyfi yaparız olur mu?" Kayra'ya neşeyle bakarken kocası anında resti çekti. "Birincisi hamilesin ikincisi ise hasta olursan ilaç kullanamazsın. Hira karım sana emanet gözünü üstünden sakınma ki sağlıksız gıdalar tüketmesin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP İZ 🚬 BİZE SEN KALA 5
ActionSeni affedersem Namert olayım!.. Bana şiir yaz diyorsun hoş güzel de, peki sen kaç harf edersin. #Güven MAFYA ve AŞK SERİSİ 3... Keşke, her karşılaşma bu kadar güzel ve anlamlı olsaydı. Keşke, herkes ilk görüşte aşka inansaydı. Belki o zaman bu bütü...