Bölüm 42

7.7K 656 362
                                    

"Hava çok güzel değil mi?"

"Hava yağmurlu Estella, seninde her kadın gibi şimşekten gök gürültüsünden korkman gerekmiyor mu?" Bu laf bana olmalıydı. Estella, pencere önünden ayrılırken "Tam aksine gök gürültüsü hoşuma gidiyor." Demişti. Yanıma gelip oturunca ben korkak değilim diye eklemişti. Okan da bize doğru dönerek herkes sen gibi değil diye bu defa gözlerimin içine baktı.

"Yenge kocana bir şey söyler misin?" Ona söyleyebilirdim ki onunla doğru düzgün konuşulmuyordu. "Ne oluyor burada..." Kemal Bey çalışma odasından çıktığında hemen oturma şeklimi değiştirmiştim. "Kızım siz yoldan gelmediniz mi çene çalmak yerine odana gidip dinlemeyi tercih etseniz olmaz mı?"

"Babacım adı üstünde yeni geldik, yoksa biricik kızını özlemedin mi?" Estella babasının yanına giderken yanıma gelip oturan Okan ayak ayaküstüne atmıştı. Ondan gözümü hemen alarak sarılan baba kıza bakmıştım. Kim derdi ki Estella üvey... Gerçekten baba kız değiller. Tabi bende bunu Muğla'da öğrenmiştim. Estella ve Kayra ile muhabbet ederken bir ara konu aile ilişkilerine gelmiş ve Estella bu aileyle hiçbir kan bağı olmadığını söylemişti.

İkili karışımıza oturunca bakışlarımı onlardan da almıştım. "Okan yarın okul var demek, hiç sınavlardan bahsetmedin nasıl geçtiler." Okan abilerine iki sınavından da geçersiz not aldığını söylemişti. Buna çok üzülsem de halledeceğine dair inancım tamdı.

"Büte kaldım baba yarın okula gidip arkadaşlarla beraber ders çalışacağız." Arkadaşları kimdi acaba? "İyi bakalım benim güvencim tam... Güven demişken o nereye kayboldu?" Güven denildiğinde Estella'nın yüzü nedensizce düşmüştü.

"Bana kalırsa abimin hayatında biri var baba, eve geldiği gibi dışarıya çıktı." Estella'nın buna sevinmesi gerekirken ben odama çıkıyorum diyerek alelacele gitmişti. "Sen kim olduğunu bilmiyor musun?" İkisi konuşurken benim aklım Estella'da kalmıştı.

"Gelin senin neden sesin soluğun çıkmıyor, tatil iyi gelemedi mi?" Sorusuyla birlikte gerilirken Okan'da cevap bekler gibi bakınca yutkunmuştum. "Biraz yorgunum Kemal Bey izniniz olursa bende odama çıkabilir miyim?" Kemal Bey eliyle gitmemi işaret edince iyi akşamlar diyerek yanlarından ayrılmıştım.

Üst kata çıkıp Estella'nın odasına geldiğimde içeri girmekle girmemek arasında kalmıştım. Ben kapıyı çalmayı düşünürken içerden ağlama sesi duydum. Ağlıyor muydu? Onu daha çok merak ederek kapıyı iki kez tıklattım. Bana gelme diye bağırdığında benim diye seslenmiştim. Kısa bir an sessizlik oluşunca yine gelme diyeceğini düşünsem de kapı kilidi açıldı. Bu gel demek olmalıydı. Kapıyı yavaşça açtığımda başımı içeriye uzattım. Estella yatakta bağdaş kurmuş vaziyette oturuyordu. Kapıyı çekip içeriye girdiğimde kızarmış gözlerine baktım.

"Konuşmak istersen konuşalım mı? Yok, istemem dersen söz hiçbir şey sormam bir köşede otururum." Bu gibi durumlarda üstüme gelinmesini asla istemezdim. Dedemin de söylediği gibi sana nasıl davranılmasını istersen sende öyle davranmalısın. "Gelsene..." Estella yatağına hafif şekilde vurunca tam karşısına oturmuştum.

"Neye üzüldüğünü az çok tahmin etsem de sormaya korkuyorum." Gerçekten düşünmesi bile zordu. Estella'nın benden bir yaş küçük olması benden daha bilinçsiz olduğu anlamına gelemezdi. Bazen benden daha zeki olduğunu dahi düşünüyordum.

"Ne görüyorsan o Hira, daha fazlası yok."

"Düne kadar aklımın ucundan dahi geçmezdi. O gün bu aileyle kan bağın olmadığını söyledin ya işte o günden sonra kalbime bazı kuşkular düştü... Estella sen Güven'e gerçekten aşık mısın?" Estella'nın gözlerinden yaşlar akmaya başlayınca hemen uzanıp ellerinden tuttum. "Hey, özür dilerim. Seni üzmek istememiştim."

KAYIP İZ  🚬 BİZE SEN KALA 5Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin