BÖLÜM 3

21.1K 1.7K 471
                                    

  * Oy vermeyi unutmayın. İyi okumalar 🖤*



Burnuma gelen kokuyla aniden uyandım. Ama başım o kadar çok dönüyordu ki birkaç saniye daha gözlerimi kapatıp bekledim. 

Kendime gelince doğrulup etrafıma baktım. Omzumda bir sızlama hissettiğimde ise hemen başımı eğmiştim.

Bir bandajla kapatılmıştı. Bandajı yerinden söküp omzuma baktım. Tam olarak göremesem de elimle dokunduğumda dikişleri ve oradaki kabartıyı hissetmiştim. Ne olduğuna dair bir fikrim yoktu .En son bayıldığımı hatırlıyordum.

Daha doğrusu bayıltılmıştım. Ah Tanrım hem de Helios tarafından ! Şimdilik bu ihaneti boşverip neden burada olduğumu anlamaya çalıştım.

Odada iki yatak iki dolap bir de küçük masa vardı. Üstündeki sürahi ve bardağı görünce ne kadar susamış olduğumu hatırladım. Ama içip içmemek konusunda kararsızdım. Beni tekrar bayıltabilirdi.Ki öncekinin neden olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Sonunda dilimin susuzluktan kurumuş olmasına daha fazla dayanamayıp bir bardak içtim. Bir bardak daha derken suyun yarısını bitirmiştim.

Odadaki her yeri kontrol edip silah olarak kullanabileceğim bir şey aradım. Ama hiçbir şey yoktu. Tamamen boştu.

Bardak ve sürahi hariç. Ben de en azından bardağı almaya karar verdim. Kırıp cam parçalarıyla kendimi savunabilirdim. Şu an başka şansım yoktu.

Temkinli adımlarla kapıya yaklaşıp yavaşça açmaya çalıştım. İlginç bir şekilde kilitli değildi. Kapıyı yine yavaşça açıp dışarı çıktım.Dışarısı tamamen boştu.

Etrafıma biraz bakınca güneşin batmaya yakın olduğunu ve şu an gelirken gördüğüm ahşap kulübelerden birinde olduğumu anladım. Buradan serayı ve antrenman alanına giden yolu görebiliyordum.

İçeride kimse olmadığına emin olunca yan taraftaki kulübenin kapısını açmaya çalıştım. Ama kilitliydi .Ve ondan sonra denediğim beş tanesi de. 

Koşarak ormana gidip çok ses çıkarmamaya dikkat ederek bardağı bir taşla kırdım. Üstümdeki gömleği çıkarıp kollarını yırtarak tekrar üstüme geçirdim. 

En keskin ve büyük camı bulup elime aldım. Kopardığım bir parçaya birkaç taş koyup kemerime bağladım.Biraz da toprak alıp cebime koydum .Eğer biri yaklaşacak olursa yüzüne doğru fırlatıp zaman kazanabilirdim.

Kampa doğru koşup kiler olarak kullandıklarını düşündüğüm yerin yanında gördüğüm kalın odunlardan iki tane aldım.

Birini kopardığım diğer parça yardımıyla sırtıma bağladım .Ne çok sıkı ne çok gevşekti.Elimi arkama götürdüğüm gibi çekebileceğim uzunluktaydı.
Elimdeki cam parçasını cebime koyup bu sefer elime odunu aldım. Yeteri kadar kalındı. Ama beni ne kadar korurdu bilmiyordum.

Şu an için en iyi seçeceğim bunlardı .Etrafta elim boş gezemezdim.Daha iyi silahlar olduğu aklıma gelince antrenman sahasına gitmek için patikaya yöneldim. Ama anlık bir düşünceyle durdum.

Bu kadar insan nerdeydi ? Neden kimse yoktu ?Belki de oraya gidip tuzaklarına düşmemi bekliyorlardı. Ama zaten elinde olan bir insanı neden tuzağa düşürmek isterdin ki?

Bana ne yapacaklarsa ben baygınken yapabilirlerdi. Aslında yapmışlardı da. Omzuma bir bakış atıp neyin içine düştüğünü anlamaya çalıştım .Ancak anlayamıyordum.

Öncelikle omzumdaki her neyse ondan kurtulmaya karar verdim. Daha sonra da gidip antrenman sahasında kimse olup olmadığına bakıcaktım.Ya da yapmazdım.

KARMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin