*Keyifli okumalar 🖤*Bize yaklaşıp selam verdi." Hey duvara gitmiyor muyduk sanki biz ? Ben boşum Helios da boş. Gidelim işte," dedi.
"Bana uyar ," dedim. Helios ise kısaca olur diye yanıtlamıştı.
Helios 'a bakıp " Oklarım nerde ?" diye sordum. "Bekleyin burada alıp geliyorum," diyerek içeri girdi.
Doris 'e dönüp " Bana kızgın mısın ?" diye sordum." Tabi ki değilim. Neden olayım ki ? "
" Seni odandan ettim ya onu diyorum ," diye karşılık verdim.
"Yok ya hiç önemli değil. Bana da değişiklik oldu. Ayrıca aramızda kalsın Helios sabahları çok huysuz olur.Birçok kez tartışmışlığımız var ." Dediği şey beni güldürmüştü.
Helios 'un gelmesiyle ikimiz de hızlıca susmuştuk. Oklarımı ve yayımı bana uzatınca hevesle aldım. Okları sırtıma asıp yayı da elime alarak yürümeye başlayan ikiliyi takip ettim.
Kamptaki bazı sorunlar hakkında tartışıyor fikir alışverişi yapıyorlardı.
Ben ise onları dinlemek yerine etrafımı inceliyordum. Artık ormanı çok iyi tanıyordum. Birkaç günümü burada geçirmek işime yaramıştı.Yaklaşık bir saat sonra duvara varmıştık .İkisi de onlara göstermemi bekliyorlardı.
"Biraz uzaklaşın hatta mümkünse bir ağacın arkasında durun ," deyip oku hazırladım. Hızlıca yaya gerip fırlattım. Ve hemen kendimi yere attım .Tıpkı geçen sefer olduğu gibi ok geri dönüp ağaca saplandı.
Helios ağaçtan oku çıkarıp bana geri uzattı. İkisi de şaşkınca duvara bakıyorlardı. Doris hayretle bana dönüp "Doğruymuş !" dedi.
Buraya gelmekle iyi etmiştik aslında. Etrafımı incelerken artık kesinlikle emin olmuştum.
Yukarı doğru bakıp " Arnold ! Beni duyabildiğini hatta görebildiğini biliyorum. Şimdi senden bir şey isteyeceğim .Bunu cevaplamadığın sorumun karşılığı olarak düşünebilirsin !" diyerek beklemeye başladım.
Helios da Doris de oldukça şaşırmışlardı. Doris " Bence boşa uğraşıyorsun. Bir şey olacağı yok geri dönelim, " dedi. Bir süre bekledim. Ama hala ses çıkmamıştı .
" Pekala bunu sen istedin. Duvara tırmanacağım !" deyip duvara yaklaşmaya başladım.
Doris hemen koluma asılıp "Saçmalama Carmen .O duvara tırmanırsan ölürsün. Hem de boşu boşuna !" dedi. Belki de ama içimden bir ses yapmam gerektiğini söylüyordu. Ve o ses şimdiye kadar nadiren yanılmıştı.
Kolumu elinden kurtarıp Helios 'a kısaca baktım. Doris 'i kendine çekerek benden biraz uzaklaştı.
Duvara doğru kararlı adımlarla ilerleyip oklarımı ve yayımı yere bıraktım. Elimi yavaşça duvara yaklaştırıp bekledim. Hâlâ bir şey olmamıştı. Elimin duvara doğru çekildiğini hissedebiliyordum. Daha fazla beklemeyip elimi duvara koydum. Aniden vücuduma yayılan acı dalgasıyla ne yapacağımı şaşırmıştım. Zihnim bulanıyor acı dalga dalga yayılıyordu.
Yine de pes etmeyip ayağımı çıkıntılardan birinin üstüne götürerek tırmanmaya başladım. Her adımımda gözüm daha çok kararıyor bilincim kapanmaya yaklaşıyordu.
Birkaç adım sonra hiçbir kasımı oynatamamaya başladım. Ellerimin de gevşemesiyle kaymaya başladım.Doris hemen koşup bana yardım etti. Sanki gitgide duvara yapışıyordum. Acıya daha fazla katlanmayıp çığlık attım.
Doris hemen ellerimi duvardan çekip beni uzaklaştırdı. Bana dokunduğu anda farklı bir şey oldu. Kaç saniye sürdüğünü bilmiyorum ama şok olmuştum. Doris 'e baktığımda onun da aynı olduğunu gördüm.
Ben tepki veremeden bir drone yavaşça alçalıp önümde durdu. Şimdi karşımda Arnold 'ın hologram görüntüsü duruyordu.
"Etkilendiğimi itiraf etmeliyim .Açıkcası ilk çektiğin acıdan sonra bir daha duvara yaklaşmayacağını düşünmüştüm. Ama sen yine beni şaşırttın .Hatta tırmandın bile. Benden isteyeceğin şeyi zaten biliyorum. Yarın sabah sekizde getirirsin. Ve uyarmadan edemeyeceğim. Bir daha beni kendi hayatınla tehdit etmeye kalkarsan sana kalmasına izin vermem kendim yaparım. Ayrıca bu günden sonra asla bir daha duvara dokunmaya kalkmayacaksın. Kimseye de bahsetmeyeceksin. Anlaşıldı mı?" diye sordu.
" Anlaşıldı! "
"Hoşçakal o zaman Carmen. Siz de beyler! " dedikten sonra drone tekrar havalanıp duvarın arkasına doğru uçtu.
Helios şaşkınca bana dönüp " Sen ne yaptın öyle ?!" diye sordu. Ama beni şaşırtan daha büyük bir şey vardı. Doris 'e baktığımda onun da bana baktığını gördüm. Akan gözyaşlarımızı umursamadan birbirimize sıkıca sarıldık.
Hala inanamıyordum. Daha da sıkı sarıldım.
O da aynı şekilde karşılık verdi.Omzuma akan sıcak gözyaşlarını hissedebiliyordum. Geri çekilip gülümsedi ve gözyaşlarımı sildi. Ne kadar silerse silsin yerine yenileri akıyordu.Helios ise yüzündeki kocaman şaşkınlıkla bize bakıyordu. Yüz ifadesini görünce gülmeden edemedim. Gözyaşlarım nihayet durulmuştu.
Helios hem şaşkın hem de öfkeli bir şekilde bize bakıp " Biri neler olduğunu anlatabilir mi artık ? !" dedi.
}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{
Oy vermeyi unutmayın lütfen :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMA
FantasyOrmanın içinde uyanan bir kız ... Hafızası silinmiş bir kamp dolusu insan ... Dövmelere göre ayrılmış gruplar ... Savaşın eşiğinde bir ülke ... Carmen Byose, ormanın ortasında uyandırıldığında karşsında kendisine doğrultulmuş bir tüfek namlusu görme...