*Keyifli okumalar 🖤*
Yorgun ya da bıkmış bir şekilde uyanmadım. Aksine oldukça enerjik hissediyordum . Hemen sağ tarafıma dönüp Helios 'a baktım.
" Günaydın ," dedim.
Aynı şekilde "Günaydın," dedi.Gülümsemesiyle dudağının kenarındaki gamzesi belirmişti.
" Kahvaltıyı kaçıracağız ," dediğimde "Bir şey olmaz ," diye karşılık verdi .
" Hmm, lider olduğunu hatırlatmam gerekiyor sanki. Birlik beraberlik falan ... Oysa geç kalanlara kızan da sendin."
" Şu an yataktan kalkmayı hiç istemiyorum. Ama maalesef haklısın."
" Hadi sen de kalk giyin ," deyip kıyafetlerini aldıktan sonra banyoya girdi.
Dolaptan yeni kıyafetler çıkarıp Helios 'un çıkmasını bekledim. Çıkmayınca kapıyı çalmaya karar vermiştim.
" Girebilirsin !" deyince kapıyı açıp içeri geçtim. Gece dağılan saçlarını düzeltiyordu. Ayrıca bugün ayrı bir hoş gözüküyordu .
" Hayırdır randevuya falan mı gidiyorsun ?" diye sordum. Sorduğum soruyla hızlıca bana dönüp " Ne alaka ? " diye sordu.
Kapıya yaslanıp " Bilmem sanki her zamankinden daha fazla özen göstermiş gibisin. Yoksa bilmediğim bir sevgilin falan mı var ?" diye sordum.
Yüzünden ne olduğunu anlamadığım bir duygu geçmişti. Özenle düzelttiği saçlarını bir el hareketiyle tekrar dağıtıp kapıdan çıktı.
Arkasından şaşkınlıkla bakarken " Hey ne dedim ki sanki ?!" diye sordum. Cevap vermeden hızlıca kulübeden de çıktı. Aslında şaka amaçlı sormuştum. Ama bu kadar sinirleneceğini tahmin edememiştim. Sanırım çok büyük bir pot kırmıştım.
Aldığım tişörtü ve eşofmanı bıraktım. Dolaptaki kıyafetlerimi karıştırıp istediğim parçaları aradım. Cidden bu kadar çok çeşitli kıyafetler vermelerine şaşırmıştım. Monttan tişörte her şeyden birkaç tane vardı.Hatta bazı kızlar elbise bile giyiyordu. Ama elbise pek benlik değildi.
Kot pantolonu ve beyaz v yaka bluzu üzerime geçirdim. Ördüğüm saçlarımı da açıp dağıtım. Çok güzel dalgalanmışlardı. Son görüntüme bakınca ben bile şaşırmıştım.Kutuda bulduğum parfümü de sıktım. Beyaz sneakerlarımı da giydikten sonra artık hazırdım.
Dışarı çıkıp masaya doğru yöneldim. Daha çoğu kişi gelmemişti bile. Ben de bir ağaca yaslanıp Liam 'ı beklemeye başladım. Ama yanıma gelenler ise çok farklıydı.
Ryan ve Erin gelmiş çok hoş gözüktüğümü söyleyip iltifat etmişlerdi. Ben de tabi ki utanmıştım. Bir süre sonra grubun gerisi de bize katılmıştı. Kırk yıldır tanışıyormuş gibi muhabbete hız kesmeden devam ediyorduk. Masa dolmaya başlayınca oraya doğru yöneldik. Liam hala gelmemişti.
Erin de farketmiş olacak ki " Bana verdiğin bir söz vardı .Yerine getirmeye ne dersin ?" diye sordu. Ben de onaylayıp masanın sonuna doğru geçtim.
Helios ayağa kalkıp her zamanki gibi "Afiyet olsun !" dedi. O esnada Liam da koşarak masaya geldi.
Sanırım Helios 'un söylediği uyuma işini biraz fazla kaçırmıştı. Masaya baktığımda tek boş kalan yerin Kiera 'nın yanı olduğunu gördüm . Liam bunu farkedince yüzünde oluşan ifadeye gülmeden edemedim. Daha sonra önüme dönüp tabağıma bir şeyler doldurmaya başladım.
Uzun zaman sonra ilk defa tam anlamıyla bir kahvaltı yapmıştım. Bir yandan iştahla yemek yiyiyor öbür yandan sohbet ediyordum. Kahvaltı bittiğinde onlarla vedalaşıp Erin 'e daveti için teşekkür ettim.Daha sonra da hala yemek yiyen Liam 'ın yanına gidip oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMA
FantasyOrmanın içinde uyanan bir kız ... Hafızası silinmiş bir kamp dolusu insan ... Dövmelere göre ayrılmış gruplar ... Savaşın eşiğinde bir ülke ... Carmen Byose, ormanın ortasında uyandırıldığında karşsında kendisine doğrultulmuş bir tüfek namlusu görme...