*Ben geldimmmm. Bir haftalık ayrılıktan sonra karşınızdayım. Keyifli okumalar 🖤*
Günlerim neredeyse birbirin aynısı geçiyordu. Bir aydır aralıksız çalışıp elementlerim üzerinde tam bir kontrol sağlamaya çalışıyordum.
Elementlerle çalışırken fiziksel çalışmayı da bırakmamıştım. Haftalık rutinimde mutlaka spor yapmak ve silahlarla çalışmak da vardı.
Haftasonlarını ise arkadaşlarımla geçiriyordum. Hepimiz hala çok üzgündük. Ama artık yavaş yavaş onsuz yaşamaya alışmıştık. Ne kadar acıtsa ne kadar üzse de tek yapabileceğimiz şeyin bu olduğunu biliyorduk.
Keşke en azından bir mezarı olsaydı da gidebilseydim diye düşünmediğim tek bir gün bile yoktu. Artık kokusu da odadan gitmişti. Sarılıp ağladığım yastığı onun gibi kokmuyordu artık.
Uzun denemelerim sonunda elimde yanıp sönen ufak ateşi izlerken her zamanki gibi düşüncelere dalmıştım. Odamın kapısı çalınınca daldığım düşüncelerden sıyrılıp kapıyı açtım.Doris kapıda kızgın bir şekilde bana bakıyordu .
" Ne oldu Dori ? "
" Saatin kaç olduğundan haberin yok değil mi ? Büyük salonda toplantı var. Hatırladın mı ? "
En büyük sorunlarımdan biri de buydu. Düşüncelerim ve duygularım arasında kaybolup zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordum bile.Doris 'le buna benzer birçok anımız olmuştu. Sürekli bir şeyleri unutup geç kalıyordum.
" Tamam geliyorum ."
Kapıyı arkamdan kapattıktan sonra Doris 'le beraber asansöre bindim.Üç kat aşağı indikten sonra asansörden çıkıp büyük salona yöneldik . Birçok şey gibi bu katın varlığını da sonradan öğrenmiştim. Duyuru ve önemli olaylar olduğunda yüksek rütbeliler de dahil olmak üzere hepimizi burada topluyorlardı. İzin olmadan bu kata inişler yasaktı. Hatta bu salon hariç herhangi bir yere girmek de yasaktı .Tüm koridorlarda görevlendirilmiş askerler nöbet tutuyordu. Hemen arkalarında da parmak iziyle açılan özel duvarlardan vardı zaten.
Orada ne olduğunu bizzat görmemiştim. Ama cephanelik olduğunu duymuştum. Her türlü askeri malzemenin olduğu ve diğer karargahlarla bağlantı kurulan yerdi.
Diğerlerinin yanına gidip bizim için boş bıraktıkları yerlere oturduk .Aaron ve Daniel ön tarafta yüksek rütbelilerin oturduğu kısımda oturuyordu .
"Ön tarafta oturmak için kaç yıldıza sahip olman lazım ? "diye sordum.
Doris " Üç yıldız, " diyerek sorumu yanıtladı.
Sahneye çıkan Arnold 'la beraber herkes ayağa kalkmış ve yumruğunu göğsüne götürmüştü .O da aynı şeyi yaptıktan sonra " Oturabilirsiniz," dedi.
Herkes tekrar yerine oturduktan sonra Arnold da konuşmaya başlamıştı."Sizler bu ülkenin koruyucularısınız .Siz güçlendikçe biz de güçleniyoruz .Siz güçlendikçe kendini koruyamayacak olan insanların yaşama şansı da güçleniyor. Bir asker olarak üstünüze düşen her sorumluluğu hatta çok daha fazlasını yerine getirdiğiniz için tüm vatandaşlarımızın adına ve kendi adıma size tekrardan teşekkür etmek istedim .Her seferinde konuşmaya böyle başladığımı biliyorum ama size olan minnettarlığımızı anlatmak için yetersiz bile kaldığını düşünüyorum.
Bugün toplanma amacımız içinizden yeterli seviyeye ulaşmış olanları onurlandırmaktır. Her biriniz bizim için çok değerlisiniz. Ve göstermiş olduğunuz her türlü çabanın da bizim için çok değerli olduğunu unutmayın. Çünkü siz güçlenirseniz biz güçleniriz .Siz güçlenirseniz kendini koruyamayacak durumda olan insanlarımız güçlenir .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMA
FantasyOrmanın içinde uyanan bir kız ... Hafızası silinmiş bir kamp dolusu insan ... Dövmelere göre ayrılmış gruplar ... Savaşın eşiğinde bir ülke ... Carmen Byose, ormanın ortasında uyandırıldığında karşsında kendisine doğrultulmuş bir tüfek namlusu görme...