BÖLÜM 91

5.4K 609 291
                                    

*KEYİFLİ OKUMALAR 🏹🤎*



Owen hızla ayağa fırladığında herkes ayaklanmıştı.
" Duvarı korumaya gönderdiğimiz birliklerin yarısını hızlıca saraya yönlendirin. Hava filoları sarayı korumak için uçuş izinleri alsın. Donanma ordusu da üçe ayrılacak. Bir kısmı kıyıları korumaya devam ederken diğeri de nehire yönelip daha fazlası gelmeden onları durdurmalı. Son kısım da saray birliklerine yardım için derhal saraya yönelsin. Tüm ülkede acil durum protokolleri uygulansın. Olabilecek en hızlı şekilde üstelik. Emriniz altındaki birliklere haber gönderin. Karargahı ve diğer önemli binalara da saldırıya karşı hazır olun. Ne olur ne olmaz diye Molgrae Sarayı da korunacak. Anlaşıldı mı ?! "

" Anlaşıldı Prens ! "

Komutanlar tek bir ağzından cevap verdiklerinde Owen 'ın bakışları beni bulmuştu. Konuşmamıza gerek yoktu. Koşar adımlarla toplantı salonunu terkedip asansörlere yönelmiştim. Brian ve Helios arkamdan gelip bana yetişmişlerdi. İkisi de yüz ifademden kötü bir şeylerin geldiğini farketmişti.

" Hızlıca silahlanın ve hazırlanın. Saraya gidiyoruz ! "

Kapılar kayarak açıldığında Brian sorgulamadan kendi odasına doğru gitmiş ben de kendi odama gitmiştim. Yerde duran yayımı ve oklarımı alıp sırtıma astıktan sonra kaskımı da aldım. Helios da dolapta bıraktığı tüm silahları alıp üzerindeki yerlere yerleştirmişti. Elindeki kaskı kafasına takmak üzereyken bakışları beni bulmuş kaskı tok bir sesle yere düşmüştü. Hızla dudaklarıma kapanan dudakları beni boşluğa itmiş ağlama isteğine sebep olmuştu. Yine de karşılık vermiştim. Geri çekildiğinde alev alev yanan gözleriyle benimkilere bakmıştı. " Seni çok seviyorum. "

" Seni hayal bile edemeyeceğin kadar çok seviyorum. "

Sertçe yutkunduktan sonra bakışlarını benden çekmiş bıraktığı kaskı tekrar kafasına geçirmişti. Ben de kaskımı alıp başıma geçirdikten sonra odadan çıkmış tekrar asansöre binmiştim. İkisi beraber tekrar peşimden gelip beni takip etmişlerdi. Kalp atışlarım yine hızlanmıştı ama bu sefer yapacak bir şeyim yoktu. Aksine damarlarımda dolaşan adrenalinin bana yardımcı olacağını düşünüyordum.

Brian 'ın yönlendirmesiyle bir odaya girmiştik ancak hepsini karşımda baştan aşağı silahlı ve hazır bir şekilde görmeyi beklediğim bir şey değildi. Kafamdaki kaskı hızla çıkartıp şok içinde hepsine baktım. Onların güvenli evde duruyor olmaları gerekiyordu !

Bizim ardımızdan içeri giren Owen 'la bakışlarım kesişince "Neden buradalar ?! " diye sordum. " Biliyorum onları koruyacağıma söz verdim ama bulabileceğimiz herkese ihtiyacımız var Carmen. "

" Hayır ! Ben gelirim tüm gücümle de savaşırım hatta ölürüm de ama onlar gelmesin lütfen. Zarar görmelerine izin veremem ! "

Gözlerim hızla dolmuş ağlayacak gibi olmuştum. Onlara bir şey olmasına izin vermeyecektim. Doris hepsinin içinden sıyrılıp karşıma geçmişti.

" Carmen anla artık hiçbirimiz çocuk değiliz. Hepimiz senin gibi savaşçıyız ! Bunun için yaratılmış ve eğitilmiş askerleriz. "

" Ama -"

Daniel de hızla araya girip lafımı kesmişti. " Carmen neredeyse öğrendiğin her şeyi ben sana öğretmedin mi ?! Doris haklı hepimiz savaşçıyız. Bizi korumak istemeni anlıyorum ama artık yapma Carmen. Artık bizim de savaşma senin yanında durma zamanımız geldi. "

Elbette hakılılardı ama korkuyordum. Gözlerim herkes gibi giyinmiş Lily de takılı kalırken " Bari sen yapma ! Lily karnında bir bebek var ! " diye çıkıştım.

KARMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin