*KEYİFLİ OKUMALARRR 🧸🍪🤎*
Sabahları ilk gördüğüm şeyin onun yüzü olmasına bayılıyordum. Gözlerine daha dikkatli baktığımda kanlandıklarını farketmiştim. Üstelik çok da yorgun gözüküyordu. Kaşlarım çatılırken " Uyumadın değil mi ? " diye sordum.
Kollarını çözüp doğrulduktan sonra bakışlarını tekrar bana çevirmişti " Hayır seni izledim. Nefesini dinledim , saçlarını okşadım, yüzünün her bir santimi öptüm. Yanımda olduğuna emin olmam lazımdı. Ben de böyle mükemmel bir yol buldum. "
O kadar duygusallaşmıştım ki boğazım tekrar düğüm düğüm olmuştu. " Seni hakedecek ne yaptım diye düşünüyorum ama gerçekten o kadar büyük bir iyilik yapmadım. "
Elini bana uzattığında tutup doğrulmuştum. " Nasıl bu kadar kör olabiliyorsun anlamıyorum. Kendinin hiçbir şekilde farkında değilsin. Ne kadar iyi kalpli, merhametli , cesur ve mükemmel olduğunu görmüyorsun. Benim sende gördüğümle senin kendinde gördüklerin arasında devesa bir uçurum var. Asıl ben seni haketmiyorum. Benden çok daha iyilerine layıksın. " Elini kendime doğru çekip öptükten sonra " Senden daha iyisi ? Öyle bir şey yok sevgilim. Olmayacak da," dedim.
Gülümseyip omuz silkerek " Öyle dediğime bakma olsaydı da seni kimseye vermezdim," diye karşılık verdi. Ona doğru biraz daha yaklaşıp kucağına oturmuş sonra da sımsıkı sarılmıştım. O da kollarını bana sarsa da bir süre sonra yavaşça " Carmen ? " demişti.
Başımı omzundan çekip gülümseyerek " Efendim ? " dedim. Sertçe yutkunurken adem elması da hafifçe inip kalkmıştı. İçine derin bir nefes çekip sesini alçaltarak " Çekilsen iyi olabilir," dedi.
Kaşlarım çatılırken " Çekileyim mi niye ki ?" dedim. İçine derin bir nefes çekerken sanki boğulmak üzere gibi gözüküyordu. Kaşlarını hafifçe çatmış gözlerini kısmıştı. Kaşı havalansa da kısa bir süre sonra gözleriyle aşağı tarafı işaret etmişti. İlk başta anlamasam da sonradan anlamıştım. Gözlerim irileşirken kollarımı çekip ondan ateşe değmişim gibi uzaklaşmıştım. " Iıı şey ben - ben gideyim. Evet odama gideyim. Şimdi gidiyorum. Sonra görüşürüz. "
Arkama bile bakmadan kapıya doğru koşuyordum ki beni tutan kolları gitmeme izin vermemişti. Beni kendine doğru çevirirken ben de elimle yüzümü kapatmıştım. Tanrım ! Keşke yer yarılsaydı da içine girseydim. Utanç o kadar yoğundu ki kıpkırmızı kesildiğime emindim. Yanaklarım yanmaya başlamıştı.
Elini uzatıp yüzümdeki elimi yavaşça çekmişti. O gözlerime bakarken ben de o hariç her yere bakıyordum. Gülmeye başladığında ise bakışlarım yavaşça ona dönmüştü. Kaşlarım çatılırken daha çok gülmeye başlamıştı. Omzuna hafif bir yumruk geçirip " Komik mi ?! " dedim.
" Evet çok komik. Yüz ifadeni görmeliydin hele o bakış, o bakış -" Gülüşünü durduramayınca gülmeye kaldığı yerden devam etmişti. " Ne kadar komik! " Tam arkama dönmüş gidiyorumdu ki kollarını belime sımsıkı sarmıştı. Derin bir nefes alıp gülmeyi bıraktı. "Gidemezsin artık benden uzakta olma gibi bir seçeceğin yok."
Kaşlarım çatılırken gözlerimi kısıp " Sen de benimle dalga geçme ! " dedim. Omuz silkip bana biraz daha yaklaştı. " Kızınca çok tatlı oluyorsun Carmen. Ama benim favorim utandığın anlar. "
Omzuna bu sefer daha sert bir yumruk geçirdim.
" Helios ! "" Tamam, sustum. " Başımı iki yana sallayıp tutuşundan kurtularak hızlıca banyoya girmiştim. Önce yüzümü yıkamış sonra da dişlerimi fırçalamaya başlamıştım. Helios da açık olan kapıya yaslanmış beni izliyordu. Aynadan üzerimde olan bakışlarını farkedebiliyordum. " Kızdın mı bana ? " Cevap vermeden işime devam edip ağzımı suyla temizlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMA
FantasyOrmanın içinde uyanan bir kız ... Hafızası silinmiş bir kamp dolusu insan ... Dövmelere göre ayrılmış gruplar ... Savaşın eşiğinde bir ülke ... Carmen Byose, ormanın ortasında uyandırıldığında karşsında kendisine doğrultulmuş bir tüfek namlusu görme...