*KEYİFLİ OKUMALARRR 🖤*Üzerimdeki elbiseden kurtulmayı çok istiyordum ama dolabı açtığımda boş olduğunu farkettim. Doğal olarak kıyafetlerimi kendim getireceğimi düşünmüşlerdi ama benim aklıma gelmemişti bile.
Tacı çıkarıp masanın üzerine bıraktım. Elim çıkarmak üzere kolyeme gittiğinde vazgeçmiştim. Ne olduğunu hala bilmesem de bana ne kadar yakın olursa o kadar güvende olacağını biliyordum.
Ayakkabılarımı da çıkarıp balkona geçtim. Elbise beni rahatsız ediyordu. Eğer istersem hemen getireceklerini biliyordum ama açıkçası istemeye utanıyordum.
Balkonun kenarına gidip dışarıya baktım.Manzaranın güzelliği karşısında bir kez daha büyülenmiştim. Bu sefer de güneş dağların arasından yavaş yavaş kayboluyordu.
Her zaman gökyüzünü oldukça büyüleyici bulmuştum. Hem gece hem gündüz her haliyle mükemmeldi. Güneş kaybolup yerini ay ve yıldızlar alana kadar yerimden kıpırdamamıştım.Yıldızlar bir bir ortaya çıktığında hava da kararmıştı. Şimdi de simsiyah gökyüzünü yıldızlar ve ay manzarası kaplamıştı.
Arkamda birinin olduğunu farkedince bana iyice yaklaşmasını bekleyip topraktan oluşturduğum bıçakla beraber hızla arkamı döndüm. Helios boynuna dayadığım bıçağı farkedince sırıtmış ve ellerini havaya kaldırmıştı. " Yine formundasın . "
Onun gibi sırıtıp elimdeki bıçağın toz olup yere dökülmesini sağladım." Her zaman tetikte olmak yorucu olsa da yapacak bir şeyim yok. "
Brian 'ın da burada olduğunu konuşana kadar farketmemiştim." En iyisini yapıyorsun Prenses. Bazen bize ihtiyacın olmadığını düşünmüyor değilim."
" Size her zaman ihtiyacım var. "
Belki beni korumalarına değil ama yanımda olup destek olmalarına çok ihtiyacım vardı.Helios elindeki şalı omuzlarıma yerleştirdikten sonra göz kırpıp koltuklara oturmuştu.Brian ve ben de aynı anda oturmuştuk.
İkisinin karşımda oturup gözlerini bana dikmesi oldukça garip olmasına rağmen beklediğim bir şeydi.
Onlardan önce davranıp " Ben hiç kıyafet getirmemişim," dedim.Brian " Daha demin kıyafetlerini dolaba bıraktım. Arabanın bagajında unutmuştum kendi kıyafetlerimi değiştirdiğim zaman aklıma geldi," dedi.
Rahatlamış bir şekilde gülümseyip ayağa kalktım. " O zaman ben gideyim de şu elbiseden kurtulayım."
Kaçma girişimimi farkeden Helios kolumdan tutmuş gitmeme engel olmuştu." Konuşmamız gereken şeyler var."
" Önce elbiseyi çıkarsam ? "
Kaşını kaldırıp bakışlarını bana dikti. Ben de bir süre sonra pes etmiştim. Bıkkın bir şekilde nefesimi dışarı verip tekrar koltuğuma oturdum.
" Dinliyorum , " dedikten sonra geriye doğru yaslanmıştım. Ama ne soracaklarını zaten biliyordum.
Brian " O ormana gitmene sebep olan şey neydi ? Orada ne gördün ? Neden baş büyücüyü sordun ? Neden bayıldın?" diyerek aklına gelen tüm soruları sormuştu.
Helios gözlerini kısıp bakışlarını boynuma indirdi.
" Ayrıca o kolyeyi nereden buldun ? "Söyleyip söylememem gerektiğini bilmiyordum. Ama onlara olan güvenimle hiçbir alakası yoktu. Sadece o kadar değerli bir şeyse bunu bilmeleri onları da tehlikeye sokardı.
Kararsızlığımı sezmiş olacak ki Helios gözlerim içine bakıp " Bize anlatabilirsin," dedi.
" Size anlatabileceğimi tabi ki biliyorum. Sorun bu değil Helios. Öğrenirseniz siz de tehlikeye girebilirsiniz. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMA
FantasyOrmanın içinde uyanan bir kız ... Hafızası silinmiş bir kamp dolusu insan ... Dövmelere göre ayrılmış gruplar ... Savaşın eşiğinde bir ülke ... Carmen Byose, ormanın ortasında uyandırıldığında karşsında kendisine doğrultulmuş bir tüfek namlusu görme...