*KEYİFLİ OKUMALARRR 🖤*
Uyanmamı sağlayan şey altımda hissettiğim hareketti. Altımda ? Haraket ?
Gözlerimi hızlıca açtığımda karşılaştığım şey Helios 'un inip kalkan kaslı göğsü olmuştu.Yanında uyurken nasıl oldu da üstüne çıktım aklım almıyordu.İnmeye çalıştığımda da beni sımsıkı sarmış kolları izin vermemişti. Uyurken nasıl bu kadar sıkı sarılabiliyordu ki ?! Biraz daha hareket ettim ama işe yaramadı .
Yüzüne baktığımda alnına düşmüş saçlarıyla ve hafif aralık dudaklarıyla uyuduğunu gördüm. Kalbim bu görüntü karşısında resmen erimişti.
Boynum ağrıyana kadar onu izlemiş sonra da başımı tekrar göğsüne yaslamıştım. Kulağımın altında atan kalbini duyabiliyordum. Ve bu ses beni her şeyden daha mutlu ediyordu. Ölmediğini hayatta ve benimle olduğunu hatırlatıyordu.
Ona hala kızgındım ama olan sevgim kızgınlığımı bastırmıştı. Sahilde gördüğüm ilk anda affetmiştim onu aslında ama sindirmek için biraz zamana ihtiyacım vardı. Ve o zaman da çok uzun değildi.
Düşüncelerime o kadar dalmıştım ki tersliği farketmem uzun sürmüştü. Kalbinin ritmi değişmiş oldukça hızlı bir şekilde atmaya başlamıştı.
Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Oldukça sıkıntılı duruyordu. Kaşları çatılmış göz kapakları titriyordu. Dudakları anlayamadığım kelimeleri fısıldarken hareket ediyordu. Gördüğü rüya ne ise hiç hoş olmadığı belliydi. Elimi yüzüne götürüp yanağına dokundum." Helios ? "
Uyanmazken aksine daha hızlı ve sesli bir şekilde konuşmaya başlamıştı ." Hayır ! Bırak lütfen ! Onu bırak yalvarırım ! "
Gözyaşları akmaya başlayınca daha sert ve hızlı bir şekilde sarsıp seslendim. Bir süre sonra gözlerini korkuyla açmıştı. Bakışları direkt beni bulurken hızlı bir şekilde doğrulup beni göğsüne bastırdı. Çenesini kafamın üstüne yaslayıp soluklarını düzenledi.
" Ne gördün ? " diye yavaşça sordum.
" Korkunç şeyler ama önemi yok artık. Tanrı 'ya şükürler olsun ki sadece kabustu."
Kendime engel olamayıp " Benim hakkımda mıydı?" diye sordum. Derin bir nefes alıp " Evet ama başka bir şey sorma lütfen," deyince susmuştum.
Kalp atışları normale dönünce elinden tutup çekiştirerek banyoya götürdüm.Suyu açıp ıslattığım ellerimle yüzünü temizledim. Gözyaşlarına dair bir iz kalmayınca uzanıp yanağından öptüm.
Kendi yüzümü de yıkadıktan sonra diş fırçasını ona uzattım. Elimden aldıktan sonra gülümsemişti. Beraber dişlerimizi fırçaladıktan sonra banyodan çıkmıştık.
O ana kadar farketmediğim şeyi dolabın önüne gelince farketmiştim. Üstümde iç çamaşırımdan başka bir şey yoktu.Helios ise çıplak göğsüyle yanımda dikiliyordu. Ben gece sıcakladığım için çıkarmıştım. Anlaşılan o da aynı şeyi yapmıştı.İlginç bir şekilde utanmamıştım. Çünkü en ufak bir bakış bile atmamıştı. Eğer bakarsa utanacağımı bildiğinden görmezden gelmişti.
Dolaptan çıkardığım tişörtü hızlıca üstüme geçirdim. Üzerimde spor bir eşofman olduğu için değiştirme gereği duymamıştım. Aklıma gelen detayla hızlıca Helios 'a döndüm.Giyinmişti ama arkası dönük bir şekilde beni bekliyordu.
" Saraya gitmeyecek miyiz bugün ? "
Bana doğru dönüp " Kahvaltıdan sonra gelip bizim için bırakılmış kıyafetleri giyeceğiz. Sonra da arabayla gideceğiz," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMA
FantasyOrmanın içinde uyanan bir kız ... Hafızası silinmiş bir kamp dolusu insan ... Dövmelere göre ayrılmış gruplar ... Savaşın eşiğinde bir ülke ... Carmen Byose, ormanın ortasında uyandırıldığında karşsında kendisine doğrultulmuş bir tüfek namlusu görme...