*Keyifli okumalar🖤*
Her zamanki gibi erkenden uyandıktan sonra biraz egzersiz yapmış ve duşa girmiştim.
Saçlarımı kuruturken durup aynaya baktım. Çok uzundu ve ben oldukça bunalmıştım.
Dolapta bulduğum makasla saçlarımı kesmeye başladım. İlk saçlar yere düşer düşmez pişman olmuştum ama durmadım. Neredeyse kalçama gelen saçlarım şu an omuzlarıma değiyordu.
Israrla çalan kapıyla makası bir kenara bırakıp kapıyı açtım .Lily tam bir şey diyecekti ki beni gördüğü anda sustu.
" Carmen ne yaptın sen ?! " deyip saçlarımı süzmeye başladı. Hiç de güzel bakışlar değildi.
" Bunalmıştım ve kestim," deyip omuz silktim.
"Kesmene bir şey demiyorum. Tabi ki kesebilirsin. Ama şu an kuaförünle kavga etmişsin o da sinirini saçlarından çıkarmış gibi duruyor. Ah Tanrım !"deyip kapıyı kapattıktan sonra beni iterek banyoya götürdü ve odadan getirdiği sandalyeye oturttu.
Bir süre saçlarıma ümitsiz bakışlar attıktan sonra makası ve tarağı alarak işe koyuldu.Ben de aynadan onu izliyordum.İşini oldukça odaklı bir şekilde yapıyordu.Ne zaman hareket etsem tarakla kafama vurup bana kızıyordu.
Dakikalar sonra geri çekilip yaptığı işi incelemeye başladı. Aslında oldukça iyi bir iş çıkarmıştı. Benim mahvettiğim saçlar onun ellerin de çok güzel bir hale gelmişti. Aynada kendimi incelerken saçlarımın yokluğunu net bir şekilde hissedebiliyordum. Ayağa kalkıp Lily 'e döndüm ve " Teşekkür ederim " deyip sarıldım .
" Rica ederim. Ama bir daha kendi başına kesersen saçlarını da seni de yakarım bilmiş ol ."
" Oldukça korktuğumu belirtmeliyim .Bu arada element işi nasıl gidiyor ? "
Bir yandan banyoyu toplayıp bir yandan da sohbet etmiştik. İşimiz bittiğinde kahvaltıya inmeye karar verdik .Tam odadan çıkıyordum ki gözüme takılan şeyle duraksayıp yatağın yanına gittim. Yere düşmüş kolyeyi elime alıp baktım; Helios 'un annesinin kolyesiydi bu. Aldığı günden beri hiç çıkardığını görmemiştim.Bir şekilde düşürmüş olmalıydı. Kolyeyi alıp boynuma taktım. Lily ağladığını anlamamam için arkasını dönmüştü.
Yanına gidip koluna girdim. Gitmeden önce kapıya parmak izimi kaydetmeyi denemiştim. İşe yaramıştı da.
Aşağı inip yemeklerimizi aldıktan sonra masamıza geçtik. Helios 'un yerini boş bırakmıştık hep de öyle yapacaktık. Kafamı kaldırıldığım anda hepsinin şaşkınca bana baktığını gördüm .Daha doğrusu saçlarıma.
" Ne oldu niye öyle bakıyorsunuz ?"
" Böyle görmeye alışkın olmadığımız için değişik geldi," dedi Liam.
Sonra biraz kırgınlık bolca sitem dolu sesiyle
"Aslında neredeyse hiç görmediğimiz için de değişik gelmiş olabilir .Sonuçta kaç gündür yüzümüze baktığın yok ," diye ekledi.Doris" Liam !" diyerek uyardı.
"Kızma Doris, haklı. Sanki tek acı çeken kişi benmişim gibi davrandım. Sadece üzülen benmişim gibi. Sizi tamamen unuttum görmezden geldim her şeyi kendi içimde yaşadım ; özür dilerim."
Liam " Özür dilemene gerek yok Carmen. Sadece , sadece zaten onu kaybetmişken sen de soyutladım kendini bizden. Seni de kaybetmişim gibi hissediyorum," deyip gözlerinden akan yaşlarla bana baktı. Tepsimi alarak ayağa kalkıp Liam 'ın yanındaki küçük alana oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMA
FantasyOrmanın içinde uyanan bir kız ... Hafızası silinmiş bir kamp dolusu insan ... Dövmelere göre ayrılmış gruplar ... Savaşın eşiğinde bir ülke ... Carmen Byose, ormanın ortasında uyandırıldığında karşsında kendisine doğrultulmuş bir tüfek namlusu görme...