Beklenmeyen Misafir (gxg)

16

*İyi okumalar

Dürüst bir insan değildim. Hiç bir zaman da dürüst olduğumu iddia etmemiştim. Çünkü bir insanın dürüst olması için, zorluk yaşamaması ya da gerçekten umursamaz olması lazımdı. Dürüstlük palavranın kendisiydi. Yalı arkasına döndüğünde yüzümde oluşan gülümsemeyi yavaşça sildim. Uzun zamandır sahte tavırlara sığınıyordum. Bu yüzden rol yapmak benim için oldukça basitti. Norm ve etiğe uymayan, ahlaksızın tekiydim. İyi ve dürüst bir insan olmak da istemezdim. Çünkü iyi ve dürüst insan dediklerimiz, benden çok daha iyi rol yapıyordu.

Yalı giderken bir kaç kez arkasına dönmüştü. O her döndüğünde, uzaktan görmeyeceğini düşünsem bile tebessüm etmeye devam etmiştim. Sonunda apartmana girdiğinde derin bir nefes verdim. Yüz kaslarım ağrımıştı.

Yalı çok şanssız biriydi. Bunun tek sebebi Aslan Kelam'ın kızı olmasıydı. Aslan Kelam kurtlar sofrasının alfasıydı. Yeraltının en büyük patronuydu. İsmi insanları titretiyordu. Camiadaki kimse ona ya da onunla ilgili bir şeye bulaşmak istemezdi. Yeni adamlar, gelip onun onayından geçerdi. Eski adamlar gelip onun elini öperdi. Ondan habersiz tek bir iş bu camiada yürümezdi. Aslan Kelam gördüğüm en güçlü adamdı... 3 yıl kadar önce.

Şimdi ise eski gücünü yavaş yavaş kaybediyordu. Hala ismi herkesi titretiyordu ama herkesin farkında olduğu bir şey daha vardı. Güçten düşmüş bir alfa kurtlar sofrasını yönetemezdi. Bu yüzden 3 yıldır egemenlik savaşı devam ediyordu. Bu savaşa biz, yani sözde aile hiç katılmamıştık. Çünkü ne kadar savaşırsa savaşsınlar Aslan Kelam çoktan bu savaşın sonuna karar vermişti. Seneler önce kendi yetiştirdiği çocukları, liderlik için hazırlamıştı.

Her zaman onun favorisi olduğumu düşünmüştüm. Diğerleri de öyle düşünmüştü. Çünkü kabul ettiği tek kızdım. Burcu'yla kan bağı olduğu için onu saymıyordum. Benim durumum çok daha farklıydı. Buraya ilk geldiğimde küçük bir bal çalınmıştı dilimin ucuna. Sonradan geri gönderilmiştim. İkinci kez geldiğimde ise beni yeğeni olarak kabul etmişti o bunak. Diğerlerinin de hikayeleri vardı ama benim kabul edilme hikayem tamamen onun hayatını kurtarmamla ilgiliydi. 9 yaşındaki çocuk birinin nasıl hayatını mı kurtarırdı? Kendini önüne atarak. Küçük bedenin yapabileceği fazla şey yoktu sonuçta.

O zamanlar bunu yapma nedenim, o bunağa sevgi beslememden dolayı değildi. Sadece ona silahı doğrultan kişinin tanıdık simasıyla şok olmamdan dolayıydı. Yani istemsizce karşısına geçtiğimde, kaza kurşunu tam göğsüme gelmişti. Kısa boyum ve beceriksiz silah tutuşu sağolsun, büyük bir yara almamıştım. Aslan Kelam kendisine yapılan bir şeyi asla unutmazdı. Beni de bu yüzden evlat edinmişti. İstemeden olan bu şey, istenilen sonuçlara yol açmıştı. Onun için hiç bir zaman yeterli olmamamı ise diğerlerinden daha ağır şartlarda test edildiğimde anlamıştım. Sonunda beni yeterli gördüğü noktada, durmuştu. O zaman demiştim işte, o koltuk benimdi.

Hikmet, yetenekli bir orospu çocuğuydu. Acımasız ve hırslıydı. Onu rakip olarak görmüyordum çünkü hırstan gözü kör olduğunda kendi bacağına sıkıyordu. Sahte kızda olduğu gibi. İlhan uyuşturucu işine başladığında kendi çapında patron olmuştu. O çaptan çıkacağını sanmıyordum. Yani koltuk için savaşmak yerine, koltuğa kim oturursa ona ortak çıkacak biriydi. Ramiz, bunak için hiç bir zaman halef olmamıştı belki de. Her türlü işi yapmasına karşın büyük oyunlarda yer almamıştı. Büyük oyunlardaki küçük prüzleri hallederdi. O da benim için sıkıntı değildi. Uğur fazla naif biriydi. Centilmen ve gösteriler için harika bir yüz. Ama koltuğa otursa 2.günden pes ederdi. İçinde yeterlilik olmayan güzel bir kabuktu. Yavuz ise en başında bunağın takdirini kazanmıştı. Bir yönden ona benziyordu. Aslan Kelam gibi acımasız, ciddi ve sertti. Gücün ne olduğunu biliyor ve bunu iyi kullanıyordu. Eğer sadakati bana olmasa onu rakip olarak görürdüm. Belki de beni zorlayacak tek kişi olurdu. Ama aynı çöplükte büyüdüğümüz için, bana derin bir sevgi besliyordu. Bu yüzden o hiç bir zaman benim önümde olmayacaktı. Arkamda olmaktan memnundu. İkizler ise eğlencesine düşkün piç kurularıydı. Başta onların da bununla uğraşmayacaklarını sanmıştım. Beni yanıltmışlardı çünkü bu konuyla ilgiliydiler. Bu da beni onlarla ilgili tekrar düşünmeye itmişti. Çıkaracakları sıkıntıları halledebilirdim.