*iyi okumalar 🖤
Hiç birinin sizi manipule ettiğini düşündüğünüz olmuş muydu? Ben iki gün önce bunu hissetmiştim. Bana hiçbir şey anlatmayan İlay'ın tamamen açık olması başta hoşuma, sonra garibime gitmişti.
Bu yüzden ona karşı güvenim buz gibi soğudu. Bugün barda olmayacaktı. Bu yüzden, güvenimin ısınmasını dileyerek arkasından iş çeviriyordum. Emre'yi, İlay'ın odasının kapısına diktiğimde, "Emin misin?" diye sordu.
"Biri gelirse, uzaklaştırmaya çalış. Emin olmak için bunu yapmam gerekiyor Emre" dedim.
Odasının anahtarı sadece Ilay'da vardı. Evde, fortmantoya asılı halde olan anahtarı alırken acele etmiştim. Uyuşmayan, örtüşmeyen çok fazla şey vardı. Kapıyı açıp, içeri girdiğimde her zaman bulunduğum odaya ilk kez bir şey bulmak için gelmiştim. Önce büyük evrak dolabının önüne gidip kapağını açtım. Özgeçmişlerle dolu olan dosyayı araştırırken, kendiminkini bulamadım. Birkaç dosyaya baktıktan sonra benimkinin olmadığına emin oldum. Gözüm, masaya kaydı. Oraya ilerlerken, içimin daha da buzlandığını hissettim. Kilitli çekmecenin anahtarı üstündeydi. İlay, kendine o kadar güveniyordu ki kimsenin odasına girip, bir şey arayacağını düşünmezdi. Çekmeceyi açtığımda kaldırdığım evrakların altında, özgeçmişimi gördüm. Tahmin ediyordum, içimden geçenler doğruydu. Titreyen ellerimle kağıdı tutarken, anne kısmında yazan 'Meral Ender' yazısıyla emin oldum.
Bunu çoktan okumuştu. Sinirden titreyen ellerimle kağıdı buruşturdum. İlay en başından beri aradığı kişi olduğumu biliyordu. Hislerimde haklıydım. Annemin kim olduğunu bilerek, bana söylemişti. Kendimi iğrenç bir oyunda hissettim. İlay'ın piyon olarak kullandığı biriydim.
Bana gelip 'aradığım sensin' dememişti. Onun yerine itiraf etmemi sağlayacak baskıyı uygulamıştı. Manipüle edildiğimi ölümden bahsedip, verdiğim cevaptan sonra yüzündeki oluşan ifadeden anlamıştım. Istediği cevabı vermemiştim. İstediği bir cevap olması, bildiği bir şeyler olduğunu gösterirdi. İlay, kalbimi buz kestirecek bir şey yapmıştı.
Bana söylemek yerine, beni kullanmayı tercih etmişti. Onunla ilgili düşündüğüm tüm iyi şeyler yok oldu. Birlikte uzaklaşmak, onu kurtarmakla ilgili düşüncelerim bana acıyla tebessüm etti. Kurtarılması gereken bendim. Onun ellerinde oyuncak olmuştum.
Kağıdı düzeltirken, eski yerine koydum. Çekmeceyi ittirdikten sonra, kalbime bastırıp yaşadığım hayalkırıklığının geçmesini diledim. Geçmeyeceğini biliyordum. Sevdiğim kadın tarafından kullanılmıştım. Belki de yaşadığımız her şey bir oyunun eseriydi. En başındaki sert kişiliğinin birden yumuşaması, bana iyi davranır hale gelmesi sevgiden değil, çıkardandı.
Emre kapıyı açıp, kafasını uzattı "Buldun mu?" dediğinde hüzünle tebessüm edip "Evet" dedim.
Ona her şeyi anlatmıştım. Şaşkınlığına rağmen, sualsiz bana eşlik etmişti.
"Biliyor muymuş?" deyince "Hem de en başından beri" dedim.
Tam olarak hangi noktada değiştiğini biliyordum. Burdan ayrıldıktan sonra yanıma gelmesi, yediğimiz akşam yemeği, beni evine davet etmesi ve tüm hayatımda kontrol sahibi olması bunların hepsi planlıydı.
Emre "Gelen olacak, gidelim" dediğinde titreyen bacaklarımla ilerledim.
İlay'a çok şey vermiştim. Kendimi ona kukla etmiştim. Kapıdan çıkmamızla, Emre "Şimdi ne olacak?" demişti.
Ellerimi yumruk yaptım. Dolan gözleriminden akacak yaşlara, kafamı dikleştirerek engel oldu.
"Artık kukla olmayacağım. İplerimi elime alıyorum"
İlay'ı bunun için pişman edecektim. Onu bu kadar sevmişken, onun gibi olmak zor olacaktı. Sinirle dudağımı kemirdim. Bana yaptığı şeyden sonra bile böyle düşünüyorsam, o beni hiç sevmemiş olmalıydı.
Her şey para ya da mevki için miydi? Kullanılma nedenim midemi bulandırdı. O gerçekten iğrenç biriydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmeyen Misafir (gxg)
RomanceTAMAMLANDI "Ailemize yeni biri katılıyor." diyen manevi amcama baktım. Yine mi evleniyor yaşlı bunak diye düşünürken arkama yaslandım. Çocuklar pür dikkat ne diyecek diye bekliyordu. "Meral'i hatırlıyorsunuz, benden kaçmıştı." Acı bir tebessüm dudak...