11 (Yalı'dan)

8.9K 630 134
                                    

*İyi okumalar. Bölüm Yalı'dan.

Önümdeki kağıttan tek tek numaraları ararken, Emre'nin sevgilisi Oya, bana kahve getirmişti. Kafamı kaldırıp "Sağol" dediğimde yanıma oturdu.

"Bir şey çıktı mı?"

"Hiç kimse iş için dönüş yapmıyor. Kafeler de saatlerime uygun bir şey çıkmadı. Ne yapacağımı bilmiyorum." diye homurdandım.

Barda, Emre'nin bana bulduğu iş beni büyük bir yükten kurtarmıştı. Kafelerde ki bir kaç saatlik iş bana para kazandırmazdı. Yine barlara bakacaktım, mecbur.

"Evi ertele o zaman. İş bulmadan çıkarsan sıkıntı çekersin."

Önümdeki kağıtta boş, kiralık evlerden seçtiklerimin numaraları vardı. Aradığım yerlerin hepsi hem depozitoyu hem de emlak için ayrı bir kira bedeli istiyordu. Bunu şu an karşılayamazdım. Oya'ya bakıp "Size daha çok yük olmak istemiyorum." dedim.

Emre ve Oya, 4 yıldır birlikte yaşıyordu. Emre'yle lisedeyken tanışmıştım. O zamanlar Antalya da okuyordu. Sonradan buraya gelmişti ve iletişimimizi kesmemiştik. Oya'yla ise hiç tanışmamıştım. Kötü biri değildi ama bazen rahatsız olduğunu görüyordum. Bir şey demese bile, hareketleriyle belli ediyordu. Gerçi 2 gündür işten ayrıldığımı öğrendiği için daha ılımlı yaklaşıyordu. Onu da anlıyordum. Erkek arkadaşı, bir kız arkadaşını evinde misafir ediyordu ve Oya benim varlığımı buraya gelince öğrenmişti. Biraz kıskanç biriydi ve Emre ona benden hiç bahsetmemişti. Oya kağıda kısa bir bakış attı. İnternette yazan adres ve kira bedellerini numaraların yanına yazmıştım.

"Bunlar hep bodrum kat mı?"

Kafamı salladım.

"Yuh anasını satayım uçmuş bunlar."

Sadece kira olsa neyse ama ek masraflar beni bitiyordu. Ve evlerin çoğu eşyalı olsa bile fotoğrafta gördüğüm eşyalar mide bulandırıcıydı.

Yüzüme kısa bir bakış atıp "Keşke patronunla tartışmasaydın. Sana ev konusunda yardımcı olmuştu değil mi?" dedi.

Aklıma İlay gelirken, kaşlarımı çattım. İyi biri mi, kötü biri mi bir türlü emin olamamıştım. Onu ilk gördüğümde, sokak arasında sert biri olduğunu düşünmüştüm. Ardından pubda gördüğümde çok şaşırmıştım. İlk iki karşılaşmamız da normal durumlarda olmamıştı. O zaman da umursamazın teki gibi gelmişti. Bana yapılana göz yummamla ilgili bir şey söylediğinde ona öfkeyle dolmuştum ve hiç bir şeyi umursamadan işten ayrılmayı düşünmüştüm. Tabi sonra beni vazgeçirmişti. Bana verdiği iş de oldukça kolaydı. Beni hiç zorlamıyordu sadece arada dalga geçecek şeyler söylüyordu. Bunu alttan alıyordum. O gün, odasına gelen kıza olan tavrını gördüğümde şok olmuştum. Gerçekten pisliğin teki olduğunu düşündüm. Bir insanla o şekilde konuşması, onu sevdiği belli olan bir kıza o kadar aşağlıkça davranması hiç hoşuma gitmemişti. İnsanlara kötü davranan insanları sevmiyordum. Emre bana onun zaten lezbiyen olduğunu söylemişti ama karakteri hakkında fazla bilgi vermemişti. O zaman gördüğüm karakter hiç hoş olmadığı için ona istemsizce sert davranıyordum. O ise bunu pek umursamıyor gibiydi. Ama ev konusunda birden yardımcı olmak istemesi, ilgili tavrı beni çok şaşırtmıştı. İtiraf etmek istemiyordum ama çok hoşuma gitmişti. Kimseye muhtaç olmayı sevmiyordum ama ondan gelen yardımı kabul etmekte sorun görmemiştim. Bu karakterime ters olsa da. Cidden o an iyi biri diye düşündüm. Bu yüzden onun sadece yavşak ve umursamaz biri mi yoksa ciddi ve iyi biri mi olduğunu merak ettim. O gün ona ilişkileri hakkında bir soru sordum. Bunun nedeni, gelen kadına olan tavrının tek mi, yoksa herkese karşı mı bilmek istememden dolayıydı. Öğrenmiştim de ve öğrendikten sonra hiç mutlu olmadım. Nedensizce ona sinirliydim. Tabi bu sinirimi ona göstermek gibi bir niyetim yoktu. Çünkü onunla değil, benim düşüncelerimle ilgiliydi. Hem bana yardım eden birine kötü davranacak kadar aşağlık değildim ama birden değişen tavrı her şeyi altüst etmişti. Arkadaşım geldi diye yaptığı imalar hoşuma gitmedi. En kötüsü ise yanına gittiğinde bana yakıştırdığı 'fahişe' etiketiydi. Bir de dediği şey güzelmiş gibi tavır sergilemişti. O gün giydiğim şeylerin normalden daha cüretkar olduğunu biliyordum ama onun gibi bar işleten birinin kıyafete göre insan yargılayacak kadar cahil olmasını beklemiyordum. Üstelik öyle giyindiğim için beni taciz edebileceğini düşünmüştü. Yaptığı şey buydu. O taciz değil bunu şaka olarak nitelese bile, işin ilk gününde başıma gelenden farkı yoktu. Kırılmış hissetmiştim çünkü onunla ilgili düşündüğüm tüm güzel şeyler birden toz bulutu gibi dağılmıştı. Ardından beklediğim özüre bile hakkım yok gibi davranmıştı. Belki de yoktu ve ben kendi kendime çok abartmıştım. İstifa ettiğim için kendimi zor bir duruma sokmuştum ama pişman değildim. Gururumu para için satamazdım.

Beklenmeyen Misafir (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin