5

10.1K 666 253
                                    

*iyi okumalar :)

Ringde ki rakibime tekme attığımda hızla bacağımı tutup, dirseğini geçirdi. Yere düşerken anlık bir duraksama yaşayıp ardından hızla yuvarlanıp köşeye çekildim. Bana doğru koşarken, hızlıca yerden kalkıp burnuna yumruk attım. Sersemledigi an ard arda yumruk atmaya devam ettim.

Dizimi karnına geçirip, eğilen kafasına dirseğimi gömdüm. Yere düştüğünde derin bir nefes aldım. Kaburgalarım acıyla kasıldı.

Hakem falan yoktu, biri bayılana ya da ölene kadar dövüşe devam ederdik. Geriye çekildiğimde tezahüratlar arttı. Ona kalkması için bir şans verdim. Yumruğunu yere bastırıp, dizinin üzerinde durdu.

Kısa bir bakış attı. Burnundan aşağı doğru akan kan, dişliğinin kenarında ki kanla bütünleşiyordu.

"İlay! İlay'

Yapılan tezahüratlar onu sinirlendirirken hızla doğruldu. Boynumu kütlettim. Yerinde sallanmaya başladı. Pozisyon aldığında yerimden ayrılıp karşısına geçtim. Çabuk pes edenleri sevmezdim. Karşımda 1.65 boyunda, kaslı bir çocuk vardı. Kendime güvensem bile rakiplerimi büyük adamlardan seçmezdim. Sol tarafıma bir yumruk salladığında hızla kenara çekildim. Attığı bir kaç yumruktan da kurtulduktan sonra karnına yumruğumu geçirdim. Zayıf noktasını anlamıştım. Yüzünü, sol kısmını koruyordu ama karnını hep savunmasız bırakıyordu. Tekrar tekrar aynı yere vururken yüzündeki elini karnına indirdi. O an sol yanağına yumruk attım.

Tekrar yere düştüğünde soluklandım. 20 dakikadır devam ediyorduk artık bayılmalıydı.

Tekrar kalktığında sinirle tükürdüm.

Bu sefer tekme atmaya başladı. Omzuma yediğim her tekmede bir adım yana kayıyordum. Biraz savunmada kaldım. Ardından bacağını tutup sertçe çevirdim. Vücudu döndüğü an baldırına sertçe dizimi geçirdim. 'çıt' sesi geldiğinde acıyla kendini yere attı.Geriye çekilip, kırılmış bacağını tutan çocuğa baktım.

"Tekrar kalkarsan boynunu kırarım."

Zaten kalkacak hali kalmamıştı. Onu öylece bırakıp kapıya ilerledim. Alkışlar devam ederken hızlıca kapıdan çıktım.

Uğur elindeki suyu bana fırlatırken, Yavuz da havluyu yolladı. Soyunma odalarına doğru ilerlerken "Bu sefer uzun sürdü." dedi.

"Çocuk harikaydı. Hastanelerden birine yollayın, tedavisini gördükten sonra bizim ekibe alsınlar."

Hırslı insanlara bayılırdım. Odaya girdiğimde dışarda kaldılar. İçerdeki kadın dövüşçülere kısaca selam verdim. Üst üste oturmuş iki kıza da kısaca bakıp yanlarından geçtim. Kadın dövüşçüler arasında lezbiyen olmasa bile, lezbiyen ilişkisi yaşayan çok insan vardı. Üstümü çıkarıp, elimdeki havluyla duşa ilerledim. Duşa girdiğimde soğuk suyu açtım. Terli vücuduma işleyen soğuk bir kaç saniyelik ürperti verse de hızlı alıştım. Her dövüş sonrası, soğuk suyla duş alırdım bu yüzden vücudum alışmıştı. Vücudumu ve saçımı yıkadım. Havluya sarılıp duştan çıktıktan sonra saçımı topuz yaptım.

"İlay harika bir maçtı."

Utku önüme çıktığında duraksadım.

"Sağol. Sen de yine kazanmışsın."

Rakip değil ama eski muhattaplarım vardı. Utku da bunlardan biriydi. İyi bir rakipti.

"Son maçımdı."

Kaşlarımı kaldırdığımda elinde uzattığı davetiyeye baktım. Alırken, üzerinde kendisinin ismi yanında Ogün ismini gördüm.

"Evleniyor musun?"

Beklenmeyen Misafir (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin