Beklenmeyen Misafir (gxg)

17

*İyi okumalar :)

Bar her zaman ki gibi kalabalıktı. Alt kata inerken Yalı'yı gördüm. Ben gelmediğim için, pub kısmında duruyordu. Yanında ki kızla gülerek konuşurken onu süzdüm. Altına giydiği deri tayt oldukça teşvik edici görünüyordu. Üstünde ki siyah tül gömlek tüm hatlarını gözler önüne seriyordu. Ona yaklaşırken iş çamaşırını da görmüştüm. Sadece ip şeklinde bir südyendi. Dudaklarımı yalayıp boğazımı temizledim.

"Selam kızlar."

Yanında ki kız hemen toparlanırken "hoşgeldin patron." dedi.

Ardından tepsiye bir kaç bardağı doldurup, insanların arasına karıştı. Ben de gözlerimi tekrar Yalı'ya çevirdim. O da beni süzüyordu. Gözlerim yeşil renginde kolyeye kaydığında tek kaşımı kaldırdım.

"Yakışmış."

Eli kolyeye giderken, gülümsedi.

"Eve gidince taşı araştırdım. Çok hoşuma gitti. Bu kadar romantik birine benzemiyordun."

Siz ekini kaldırmaya karar vermişti demek ki. Kolumu uzatıp, arkasında ki bardağı aldım. Bardakta ki birayı yudumladıktan sonra "Beni tanımıyorsun." deyip göz kırptım.

Aldığı titrek nefesi, görmemi istemiyormuş gibi dudaklarını birbirine kapatıp kesti. Ardından gözlerini barda gezdirip, tekrar bana çevirdi.

"Geldiğini- e göre sanırım işimin başına dönmeliyim."

Tam dibinde durduğumu fark edip sırtım. Geri çekilmeye gerek duymadan "İşin benim zaten." dedim.

"Böyle dikilmem mi gerekiyor?"

Rahatsız gibi kıpırdandı. Hafif allaşan yanaklarına baktım. Utandığı belliydi. Bacağımı tezgaha dayadığımda gözleri irileşti.

"Ne yapıyorsun?"

"Bardağı bırakıyorum."

Bardağı koyup, geri çekildiğimde bu sefer aldığı titrek nefesi gizlemedi. Ondan bir adım daha uzaklaştığımda hızla yanımdan gitmeye yeltendi.

"Ben çocuklara yardım edeyim." demeyi de esgeçmedi.

O hızla giderken, gözlerim kalçalarına kaydı. Nefes kesici bir kızdı. Her şeyiyle isteyeceğiniz türdendi. Utanması hoşuma gittiği için onu durdurmadım. Barda ki yeni çocuğa baktım.

"Haluk?"

Bana dönen çocuk "Efendim patron?" dediğinde "Alıştın mı işe?" dedim.

Normalde barista değildi. Kafasını salladığında "Güzel." dedim. Ardından gözlerim içki dağıtıp, elinde ki pos cihazıyla ücretleri alan Yalı'ya kaydı.

"Ben gelmeden önce o ikisi ne konuşuyordu?"

Önce anlamayarak baksa da, sonradan aklına gelmiş gibi "İş hakkında bir sohbetti." dedi.

"Yalı'yla aran nasıl?"

"Tanımıyorum fazla."

Gözlerimi gözlerine dikip. "Tanış o zaman." dedim.

Kafasını salladığında "Benim hakkımda güzel şeyler söyle." diye devam ettim.

"Anlaşıldı."

Sırıtıp, dans eden bedenlere doğru ilerledim. Yalı birinden daha hesap alırken "İşin bitince aşağı gel." dedim.

Kafasını anlık olarak bana çevirdikten sonra, fişi çekip çocuğa uzattı. Sonra "bitti işim." dedi.