56

3.6K 403 139
                                    

*iyi okumalar 🖤

Her zaman onlarca maskeyle gezerdim. Duruma göre yüzüme taktığım maskelerim, silahlarım gibiydi. Nasıl kullanacağımı, kime kullanacağımı ve karşı taraf için kötü olduğunu biliyordum. Bu sefer maskelerimi kuşanamamıştım.

Bunak herkesi tekrar toplantı için çağırdığında, Yalı'nın son zamanlarda gizlice kimle görüştüğünü araştırıyordum. Halası gelmesine rağmen, evde durmuyordu. 6 gün boyunca onu izlettirmiştim. Direkt izlememe nedenim, duygusal olarak daha da bozulmak istemememden dolayıydı. Adamlarım her seferinde onu gözden kaybettiğinde, bu işin peşine daha sıkı sarılmalıydım.

Asla Yalı ve Aslan Kelam'ı yan yana görmeyi beklemiyordum.

Bu senaryoya o kızı kendim bile zor oturtturmuştum. Üstelik bunağın yüzündeki ifade tanıdıktı. Aslı ilk geldiğinde de böyle bakıyordu.

Birileri, arkamdan hançeri saplamıştı.

En geç gelen olduğum gibi, en çok dumura uğrayan da bendim. Zaman, hiçbir şeyin ilacı değildi ama geç kalınan şeylerin nedeniydi. Yalı'nın ne yaptığını öngörebilsem buna engel olurdum. Belliydi, bunağın kızı olmayı kabul etmişti.

Yalı, seçimini yapmıştı. Bana söylemek yerine kendi hareket etmeyi tercih etmişti. Güç, para için bunu yapmış olabilirdi. Beni terketme nedenini kavrayan zihnimle sinirle gülmek istedim. Yanında olmamı istememişti. Nedeni şu an umrumda değildi. Sinirden olduğum yerde dona kalmıştım. Maske takamadığım gibi, ifadelerimi de kontrol edemiyordum.

Yankı "Sonunda geldin, önden sevgilini niye gönderiyorsun?" diye alayla konuşurken diğerleri sessiz kalmayı seçti.

Dişlerimi birbirine bastırırken, kasılmış bedenimle dikilmeyi kesip ilerlemeye başladım. Bunağın tam yanına otururken sessiz kaldım.

Yalı'nın gözleri bendeydi. Ona bakarken hayalkırıklığımı saklayamadım.

"Yalı cidden tek başına gelme nedenin ne? Ailemizi çok mu benimsedin?"

Bunak "Çeneni kapat Yankı" dediğinde, Yankı göz devirmişti.

Masada Burcu hariç herkes vardı. Yavuz'un sürekli beni aramasının nedenini anlamıştım. Yanımda beni dürterek "Bu ne şimdi?" diye sordu.

Ben gelmeden önce hiçbir şey konuşulmamıştı. Herkes Yalı'ya garipser bakıyordu. Konuşulmasa bile olayı hızla kavramıştım.

Yalı'ya duyduğum özleme küfrettim. Ellerimi masanın altından yumruk yaparken 'sakın' diye uyardım kendimi. Duygusallığım, beni yeterince geri tutmuştu. Etrafta dönen dolapların farkında olmadan, onlara binmiştim.

Asla ama asla Yalı'nın güç ve para için koşacağını sanmıyordum. Baba sevgisi miydi yoksa? Düşündükçe daha da çıkmaza giriyordum. En muhtemeli ilki geliyordu. Korku sandığım şey neydi?

Bunak "Hepiniz geldiğinize göre, son zamanlarda beni şok eden bir gelişmeyi sizinle paylaşmak istiyorum." dedi.

Bu sefer sinirle gülmeme engel olamadım. Yine Yalı'yla göz göze geldik. Şu an her şeyi yeni öğrenecekmiş gibi takılmam gerekiyordu ama yapamıyordum. Bu hayalkırıklığı fazla sarsıcıydı. Kaşları çatık, duygusuz gözlerle bakan Yalı kadar.

Yankı "Son zamanlarda şok etmeyen bir şey yaşadık mı?" diye fısıldadı. Onu duyan Anıl, dirseğini karnına geçirdi. Yavuz yanımdan aşık aşık iç çekerken, buna dikkat etmek istemedim.

Şu an tüm dikkatim beni terkedip, beklenmedik şekilde konakta misafir olan Yalı'daydı. Bakışları tamamen bana dönükken ne düşündüğünü anlamıyordum. Dudağımın içini kemirip, gözlerimi masaya çektim. Kalbimdeki sızlama çok fazlaydı.

Beklenmeyen Misafir (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin