20

8.5K 591 121
                                    

*İyi okumalar 🖤

Dün giyindikten sonra, Yalı'nın eşyalarını yerleştirmesine yardım etmiştim. Yorgunluktan uyuduktan sonra, kendimi koltuğa atmıştım. Yalı onunla uyuyabileceğimi söylese bile, biraz tavanı izleyip düşünmem gerekiyordu. Biraz durum değerlendirmesi yapmıştım. Değerlendirmemim sonucu ise karışıktı.

Gözlerimi açtığımda mutfaktan gelen tıkırtılar ve burnuma çarpan poğaça kokusu vardı. Üzerimde ki ince pikeyi atıp doğruldum. Yalı, elinde tuttuğu tepsiyi tezgaha bırakıp, tekrar fırına eğilmişti. Kaşlarım kalkarken, uzun zamandır yalnız yaşadığım için manzarayı garipsedim. Kahvaltı yapmak adetim değildi ama gözlerim cam kenarında ki masaya kayınca bu adetin bozulacağını düşündüm.

Boğuklaşmış sesimle "Günaydın." dediğimde, Yalı bana bakmıştı.

Yüzünde gülümseme oluşurken "Günaydın, ben mi uyandırdım?" dedi.

Gözlerim masanın üstünde ki, ayaklı saate kaydı. Sabah 09.00'du ve ben bu saatlerde uyanmazdım. Esneyip, ellerimi koltuğa yaslayıp ona bakmaya devam ederken "Uykumu aldım sayılır." dedim.

Yalı tepside ki poğaçaları tabağa alırken "Elini yüzünü yıka da kahvaltı yapalım." dedi.

Manzara gerçekten garipti. Belki başka birisi için oldukça sıradan olabilecek şey bana dünyanın en garip şeyi gibi geliyordu. Yine de bozuntuya vermeden, koltuktan kalktım. Belimin tutulduğunu fark edince yüzümü buruşturdum.

Yalı "İyi misin?" dediğinde kafamı salladım.

Banyoya ilerleyip, içeri girdim. Aynadan karışmış saçlarıma bakıp, elimle arkaya attım. Yüzümü yıkadıktan sonra, dişlerimi fırçalayıp saçımı taradım. Dağınık bir topuz yapıp banyodan çıktığımda Yalı hala kahvaltıyla meşguldü. Yanına ilerleyip, kalçamı tezgaha yasladım.

"Pizza mı o?"

2.tepsinin içindekilere bakarken söyledim. Yalı "Evet, sever misin?" dedi.

"Bayılırım ya. Hazır gıda hayat tarzım."

Yani ben pizzayı dışardan ve sürekli yiyordum. Yalı "Bu hazır gıda sayılmaz." deyip onu da tabaklara yerleştirmeye başladı.

Tabağı masaya götürürken, geri dönüp çayları da doldururken de onu izlemeye devam ettim. Yüzümde gülümseme oluştuğunu fark ettiğim an kaşlarım çatıldı. İfademi stabil hale sokup kalçamı tezgahtan ayırdım.

"Kahvaltı teşekkür amaçlı mı yoksa buna alışabilir miyim?"

Yalı bana bakıp "Böyle anlaşmıştık." dedi. Ardından derin bir nefes alıp "Ama teşekkür de etmek istiyorum." dedi.

Kafamı salladığımda "Gel hadi." demişti.

Birlikte küçük masaya oturduk. Çocuklar katlanılabilir bir masa yaptırmıştı. Duvara monteli olan masayı ilk kez şimdi farkediyordum. Hemen önünde de cam vardı. Masanın üzerinde ki şeylerin evimde olduğunu bile bilmiyordum. Saat erken olmasa, markete gittiğini düşünürdüm.

"Reçel mi almış çocuklar?" diye mırıldanığımda Yalı "Ben getirdim." dedi.

"Halam yaptı, tatları çok güzel." diye devam edince gözlerim masada ki diğer kahvaltılıklara kaydı.

Tabağıma bir dilim pizza ve sıcak poğaça aldım. Yediğimde kaşlarım kalkmıştı. Gözlerim iştahla yemek yiyen Yalı'ya kaldı. Hamarattı, fazlasıyla. Reçelden de yiyip, lokmamı yuttum.

"Bu harbi güzelmiş." deyip tekrar ekmeğe sürdüğümde "Peynir de koy." dedi.

Reçel ve peynirin aynı ekmekte olması, midemi bi ekşitti. Yüzüne tiksinircesine bakınca güldü.

Beklenmeyen Misafir (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin