Beklenmeyen Misafir (gxg)

45 (Parti)

*iyi okumalar

Üstümdeki siyah, düz elbise tüm bedenimi sarıyordu. Ev sahiplerinden biri olarak, özenli giyinmiştim. Tek kulağıma taktığım uzun küpe, yaptığım sıkı topuz ve gölgeli siyah göz makyajıyla moruğun beklediği 'asil ve sade olun' imajını tamamlamıştım. Şimdi de Yalı'nın hazırlanmasını bekliyordum. Onun parti elbisesi diye gösterdiği, gençler arası partilere uygun olan elbiseyi beğenmemiştim. O ortamdaki herkes ciddi olacaktı. Bu ciddilik yüzlerinden çok tarzlarından anlaşılırdı. Fazla dikkat çekici ve aykırı olması iyi olmazdı.  Bir gözümün onun üzerinde olacağına emindim ama iki gözümü de ondan ayıramaz halde olmak istemiyordum. Odanın kapısı açılınca, göğsümde bağladığım ellerimi indirip sırtımı duvardan ayırdım. Yalı, ona aldığım siyah tül elbisenin içinde nefes kesici gözüküyordu. Dizlerinin üzerindeki etek, yarım kol ve eteğin üstüne salaşca dökülen tül kısmı, içinde gözüken siyah simli sütyeniyle az önceki düşüncemde yanıldığımı anladım. Ne giyerse giysin, partinin en dikkat çekici insanı o olurdu. Saçlarını yandan örmüş ve toprak tonlarında makyaj yapmıştı. Moruğun dediği imaja, benim kadar uyuyordu. O bilmese bile, şu an tam da partide açıklanacak  'kız' olarak gözüküyordu.

Ellerini belinde birleştirerek "Nasıl olmuşum?" derken, hafifçe yan döndü.

Bu kadar güzel olmasını beklemiyordum. Ona alabileceğim en sade elbiselerden birini almıştım. Tül detayı dışında elbisede 'detay' bile yoktu. Sonradan asıl detayın o olduğunu farkettim.

"Fazla güzel."

Bunu dememle gülümseyip, yanıma geldi. Kollarını boynuma sararken "Sen de" diye fısıldadı.

Aklımdaki onlarca düşünce, o yaklaştığı zaman uçup gidiyordu. Onun ise o düşüncelerin hiçbirinden haberi yoktu. Dudaklarını yanağıma yaslayınca, belinden tutup onu kendimden ayırdım.

"Geç kalmak istemeyiz."

Flörtöz tonda "Aslında, isteyebiliriz." deyip elini kalçama atınca kaşlarımı kaldırdım. Cürretkar halini seviyordum. Onuna ilgili sevmediğim bir şeyin kalmaması benim için kötü olmuştu.

Belindeki elimi sıkıp, onu hafifçe ittirdim. Şu an burda kalmayı partide olmaya tercih ettiğimi itiraf etmeyecektim. Aylardır planladığım partiye gitmek istiyor olmalıydım. Benim için yılın olayı buydu. Kalbimdeki hafif sancı, yılın olayının yanımdaki olduğunu fısıldıyordu. Neyse ki Yalı, cürretkarlığına devam etmeden yürümeye başladı. Birlikte evden çıkıp, arabaya ilerledik.

"Ben sürebilir miyim?" diye sorunca, anahtarı ona uzattım. Alıp sürücü kısmına geçti. Ben de yan tarafına oturdum. Bu parti için benden daha heyecanlıydı. Ona 'bizimkiler silahsız gezmez' dediğimde 'aksiyon hoşuma gider' demişti. Ne bokla uğraştığımızı biliyordu. Bunu sorun etmediği için, partide olacak sahte saldırıda da şoka girmeyeceğini düşünüyordum. Diğer deyişle çok hoşuna gidecek şeyler yaşayacaktı.

Arabayı malikaneye kadar sürdü. Bir kez geldiği yerin yerini bu kadar iyi hatırlaması beni hafızasına hayran bıraktı. Ona karşı hayranlık duyduğum şeyler gün geçtikçe artıyordu. İndiğimiz zaman, parti için tuttuğumuz valelerden biri koşarak yanımıza geldi. Yalı ona anahtarı verdikten sonra gelip koluma girdi.

"İstediğim kadar yakın davranabilirim değil mi?"

"Kafana göre takıl."

Birlikte eve ilerledik. Tanıdık yüzlere selam verirken, Yalı'da yabancılık çekmeden herkesle selamlaşıyordu. Bazı meraklı dudaklar, kim olduğunu sormuştu. 'Sevgilim' dediğim an mutlu olduğunu gördüm. Artık ilişkimize başka ad yakıştıramıyordum. Bu sevgili şeyi bana çok uzak olsa bile, aramızdakine yakındı.