-Onunla sahilde bir yürüyüş.-
Üç yıllık bir ilişkinin içinde olduğun Daichi ile ilişkinizin ilk yılında aileleriniz ile tanıştınız. Aslında o zamandan beri sizin niyetiniz belliydi. Ve bu sizin için bir yarardı.
Gereksiz endişelenmelere, kendini beğendirme amaçlarına girmediniz bu sayede. Birbirinizi seviyordunuz zaten, birbirinize olan sevginizin bitmeyeceğini de üç yılda anlamıştın.
Senin ellerinden tutan sıcak eller, asla soğumayacak gibiydi. Sanki asla ellerinde bir boşluk olamayacakmış gibi hissediyordu. Bunun farkında olan sadece sen değildin, herkes sizin mutlu olduğunuzun farkındaydı.
Nişanınızda yüzünde olan gülümseme o kadar gerçekti ki, kimse sizin sonunuz hakkında kötü düşünemedi. "Sence geleceğimiz ne olur?"
Onunla en çok gelecek hakkında konuşmayı severdin. Onun, beklentilerini kendi hayallerinle birleştirmek hoşuna giderdi her zaman. "Bilmem, deniz kenarında bir eve taşınmaya ne dersin?"
"Bir kediyle beraber."
"Ya da bir köpek."
"Veya ikisi!" Yüzüne bir gülümseme oturttun. Açıkçası asla yüzün asılmıyordu çünkü kendine mükemmel moral kaynağı olan bir eşe sahipsin. "Belki çocuklar..."
"Evet, bir voleybol takımı kurmaya ne dersin?" Daichi, sırıtarak sana bakmaya başladığında gerilsen de kimse yüzündeki gülümsemeyi indiremezdi.
"Hatta iki takım yapalım yedeklerle beraber. Ben de hayatımın yarısını doğumhanede geçireyim." Onun alayına eşlik etmen, onu fazla mutlu etmişti. Senin bu huyunu seviyordu, utansan bile asla belli etmezdin.
"Bence bütün çocuklarımızı doğumhanede doğurma şansını yakalayabileceğini sanmıyorum. En az on sekiz çocuktan bahsediyoruz. Hayatının yarısını doğumhanede geçirsen de diğer yarısı herhalde yatak odamızda geçecek."
"Bunu düşündüğüne inanmıyorum."
"Bunu anlaman şaşırtıcı açıkçası." Daichi'nin elini bıraktığını, bir anda ellerinin arasından geçen rüzgar sana belli etti. "Daha çok etrafa biraz daha bakacağını düşündüm."
Seni kendisine çekip kolunu omzuna atmasıyla bu sefer onun sıcak elleri yerine, sıcak göğsüne sarıldın. "Sandığın gibi birisi değilmişim demek ki."
"Tam da düşündüğüm biri gibisin ama fazla seçeneklerin var diyelim."
"Bu fazla felsefik oldu sanki." Yüzünü buruşturdun ve onun göğsüne hafifçe vurdun. "Bir daha bunu yapma."
"Neyi?" Senin dudaklarına bir öpücük kondurdu. "Neyden bahsettiğini bilmiyorum."
"Göründüğün kadar masum olmadığını biliyordum." O, senin dudaklarına bir öpücük daha kondururken son kelimelerini ettin.
"Ben de seni seviyorum."
gittim ve ushijima ile osamu shipi yazmaya başladım.
eğer ilginizi çekmezse sileceğim.
düşüncelerinizi buraya yazarsanız kitabı silip silmeyeceğime karar verebilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
imagine haikyuu
Fanfiction"can't hold me down 'cause you know, I'm a fighter." "Find me and I'm gonna leave with you!"