everything black

683 47 46
                                    

-O bir şeytan-
--her şey siyah--
---Oikawa Tooru---

Elif bölüm yazmaz, sizin ruhunuzu alır ve arşa çıkarır.
aksini iddia eden, etmesin

BU ARADA OIKAWA ISTEYEN BEBIŞIME BOL BOL SEVGILER

O gerçek bir suikastçı.

Işini berbat etmeyi seviyor ve senin sinirlenişini uzaktan kibirli, kendinden memnun bir gülümsemeyle izliyor. Ondan intikam alacağına dair bütün yeminler ediyorsun, ona istediğini veriyorsun.

Oikawa Tooru, senin belki de en büyük düşmanın. Bütün sevkiyat işlerini batıran ve ününü bozmaya çalışan kişi. Ona karşı sadece saf nefret duyguları besliyorsun. Onunla konuştuğun tek kelimeler, birbirinize lanet okumanız.

Ona yine sinir olma konun hakkında tahminde bulunmak, pek de zor değil. O tam bir şeytan ve sen onun bütün planlarını bozmak istiyorsun. Bu, pek zor olmayacak.

Pazar günü gece iki buçuğa doğru gelirken boğaza bakan evinin balkonunda oturarak şarabını yudumluyorsun. Oikawa'nın bütün sevkiyatını yıkmış olmasına rağmen keyfin gayet yerinde duruyor. Çünkü bu sefer planını A'dan Z'ye yaptın.

′°′

"Hayır, onun bütün planlarımı bozmasına izin vermeyeceğim. Merak etme, dikkatliyim." Oikawa telefonundaki ortağıyla kendinden emin bir şekilde konuştu. Onun, kendisini uyarmalarını dinlemedi.

Telefon kapandıktan sonra odasındaki cama döndü. "Y/N, onun planını bilmediğimi sanıyor ama onun bilmediği şeyler, benimkilerden daha fazla."

Saatine bakarak köprüden geçmekte olan turlara bir bakış attı. Ardından asıl yük dolu kamyonlarını GPS'ten takip etmeye başladı. "Yenmene izin vermeyeceğim Y/N. Veya berabere kalmana."

′°′

Köprü, bir anda patladı. Neyseki ulaşımın sadece kamyonlara açık olduğu yolda Oikawa'nın şirketine ait olduğunu düşündüğün kamyonlardan başka bir araç yoktu. O araçların sana ait olduğunu bilemedin.

′°′

Oikawa, patlayan köprüyü yüzünde bir tebessümle izledi. Seni bu kadar fazla sinirlendirmiş olmak, onun gurur duyacağı bir şeydi. Arkadan çalan Blues müziğin sesini açtı ve sandalyesinde geriye yaslandı.

Köprüyü izlemeye devam ettiğinde dumanlardan oluşan yazılar gözüne çarptı. 'Bunlar sadece ufak bir hediyeydi. Benden sana. Kamyonlarımdaki erzaklar bana geri gelecek Oikawa Tooru.'

Sen, bunu yapmış olamazdın. Büyük bir ihtimalle bir çok haber kanalı şimdiden köprünün parladığını haber yapmak için yoldalardı ve eğer bundan sonraki beş dakika içinde yazılar hala okunabilir bir halde olursa Japon polisler, Oikawa Tooru'nun peşinde olacaktı.

Senin bu kadar adice bir şey yapamayacağını düşündü, düşünmek istedi.

Aniden aklına gelen ikinci kamyonlarla hızla ayağa kalkarak tabletini eline aldı. GPS programına yeniden girdi ve kamyonlarla bağlantının kesildiğini gördü.

Oikawa, bu sefer her şeyi bilmiyordu. Sinirlenen ve sinirinden kuduran taraf, oydu.

′°′

Y/N televizyonun sesini biraz daha açarak yanan köprüye ve üstünde yazanlara bakarak güldü. 'Ünlü iş adamı Oikawa Tooru, adını eroin satıcıların eline düşürdü. Kendisinden henüz resmi bir açıklama gelmedi.'

"Çünkü uğraşması gereken başka dertleri var." Kibirli bir kahkaha attın ve kadehinden bir yudum daha aldın. Oikawa Tooru'nun sinirden kudurmuş ruh haliyle ufak da olsa bir hata yapacağını biliyordun.

"Her şeyi senin için siyah yapana kadar ecelini beklemeye devam et, Oikawa Tooru."

imagine haikyuuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin