——
Yaz, artık sıkıcılaşmaya başladı ama Semi senden hoşlanıyor
——'Kalbim anılardan oluşan bir labirente gömüldü.'
Kulaklığını takmış, her santiminde anıların dolduğu yollardan yürüyerek geçiyordun. Bu yaza kadar bu yolda yalnız olduğunu hiç hatırlamıyorsun. Bisiklet sürerken, koşarken, düşerken, gülerken, hatta ders çalışıp şarkı söylerken bile yanında hep birileri vardı ama artık hepiniz bunları yapmak için 'çok büyüktünüz'Utanç verici anılarında yaşanmıştı burada elbette. Bir keresinde 'yaz eğlencesi' adı altında resmen herkesin önünde kıvırtmıştın... Asosyalliğinden kaynaklı her yaza gergin bir şekilde başlasan bile sonradan hep açılır ve hep popüler birisi haline gelirdin. Herkes yoldan geçer 'A! Y/N' derlerdi fakat artık insanlara sana seslenmesin diye yolunu değiştirir olmuştun ya da yüzüne senin gayet samimi olduğunu düşündüğün bir gülümseme yerleştirip el sallayarak yanlarından geçiyordun.
Ama artık bu tür şeylerden kaçmana bile gerek yoktu çünkü herkes sınav stresiyle ya da artık arkadaşlarıyla yapacak aktivitelerin azalmasından kaynaklı buraya gelmeyi reddediyordu. Haklılardı çünkü denize girmenin, havuzda yüzmenin ya da kayalıklardan atlayıp kaydırakta kaymanın bir eğlencesi kalmamıştı. Aksine sanki sana acı veren aktiviteler haline gelmişti. Seni burada tek tutan başlıca şeyler: çocukluğunun burada geçmiş olması, hayatını şekillendiren en büyük etkilerden bir tanesi olması ve havasıydı.
Havasından kastım Eita'ydı... Ne zaman futbol sahasının ortasına voleybol filesi takılsa kendisini gösteren o çocuk senin beceriksizliğinle dalga geçmekten asla çekinmezdi ama ona asla darılmazdın, onun alçak gönüllüğüyle daha önce karşılaşmıştın.
Eita diğerleri gibi değildi. Onca yıla ve kendini buraya bağlayan hiçbir şey olmamasına rağmen her yıl itinayla buraya gelir, sabahları erkenden kalkar, yürüyüşünü yapar, denize girer, evine gider ve biraz dinlendikten sonra tekrardan dışarıya çıkardı. Kuşkusuz sitede yaşayan herkes onu sever ve yardıma ihtiyaçları olduğunda ona ulaşırlardı.
'Lütfen kurtar kendini sonsuzluk rüyasından'
Eita asla bu rutininden ayrılmaz hatta dünyanın en eğlenceli rutiniymiş gibi her zaman neşeli, her zaman enerjik davranırdı. Onda sevdiğin özelliklerden bir tanesi de böyle bir zamanda kimseden eser yokken onun hala 8 yaşında olmasıydı. Eita'yı küçüklükten beri tanırdın ve tapılası birisiydi.
Yıldan yıla ona aşık olmaya daha fazla alıştın. Onunla konuşmak için bahane aramaya, durmadan onun karşısına çıkmak için erken yürüyüş yapmaya başlamıştın. Büyüdükçe daha yakın oldunuz elbette.
Belki de onunla sebepsiz karşılaşmaların, onun kalbini kazanmak için ona sarf ettiğin o duygusal sözler onun seni yolda yere bakarak yürüdüğünü görünce sana el sallamasına yol açtı. Kulaklığın yüzünden sana o güzel sesiyle seslenmesini duyamadın ama her canlılık tepkisine aç gibi davranan hislerin onu fark etmişti. O her geçen yıl daha da karizmatik olmayı başarıyordu.
Spor ona bir çok şey kazandırmıştı ve bunlardan bir tanesi de kol kaslarıydı...
Gülümseyerek kulaklıklarını çıkarttın. Bu sene de geleceğini elbette biliyordun, belki de bu, sana buraya gelmek için bir sebep oluyordu.
'Bu sene gelmezsin sanıyordum.' Semi senin derslerine olan tutkunu herkesten daha iyi bilen birisiydi. Bu sene senin sınav senendi, ondan kaynaklı yaşıtların buraya gelmemişken senin buraya gelmen onu şaşırtan bir durumdu. O da belki de bu sene gelirsin umuduyla buraya gelmeye devam etmişti zaten.
'Burası beni rahatlatan bir yer, her ne kadar artık eskisi gibi olmasa da' gözün oyun alanlarınızdan en popüler olanına takıldı. Yakalanan kişi oraya oturur ve yakalanmamış kişilerden bazılarının el vermesini beklerdi. Az ötesinde de sallıncakların olduğu ve bir sallıncağa hep iki kişi bindiğiniz o yer vardı. Sanki her birinde bir anda eski halleriniz belirip gülerek birbirleriyle dalga geçmeye başladı. Kırıcı şakalardı ama siz o zamanlar bunu anlayamazdınız bile.
Şimdi ise çok değişmişti. Sadece sizler değil, sitenin dizaynı da değişmişti. Yollar artık daha bozuktu. Eskiden sadece sallıncakların bulunduğu park şimdi kaydırak ve tahtirevalli ile doluydu. Geriye aynı kalan bir bekçi kulübesi bir de basketbol sahasıydı.
Bir de Eita'ya karşı olan hislerin...
'Sanırım sınav için streslisin, yoksa geçen sene gelmeyeceğini söylemiştin. Eğer seni rahatlatıyorsa iyi bir karar vermişsin!' Yine yapıyordu. Senin sözlerinden anlam çıkarıp seni anlıyordu. Seni herkesten daha iyi anlıyordu.
Durup güler yüzüne baktın. Melek miydi?
Ve bir anda sözler ağzından fırladı resmen. 'Seni seviyorum!'
——
Geçen seneki aşk itirafından sonra Semi sınav senende olduğundan dolayı seni etkilemek istemeyip arkadaş kalmanızı istedi ama sana yıl boyunca hep destek olduğunu gösterdi. O mükemmel bir arkadaştı bu bir yıl boyunca. Ama haberleşme olanaklarınız çok kısıtlıydı, birbirinizi görmek için uzun yolculuklar yapmak zorunda kalıyordunuz ve bu yolculuklara katlanan hep Semi oluyordu.
Sonradan sana yazmamaya eya aramamaya başlamıştı. Tek umudun yaz geldiği zaman yazlıkta karşılaşmanızdı.
Fakat onun evinin ışıkları yanmıyordu ve öğrendiğin kadarıyla yurtdışındaki bir voleybol takımından ona teklif gelmişti. Bunu her düşündüğünde gözlerinin dolmasına engel olamıyordun.
Sonra kapın çaldı. Kapıyı açtın ve onu gördün. Heyecanlı bir şekilde sana bakıyordu. Bir anda sinirlenip bağırmak istedin ama ona olan özlemin ağır bastı. Semi sana sarıldı daha sen hareket bile edemeden.
Bir kaç ay boyunca sana ulaşmamasını, gelmemesini, seninle ilgilenmemesini anlık olarak unuttun.
uzun zamandır kitap yazmadığım için bunu bir haftaya yakın bir sürede bitirdim resmen kdkrmsmda
bundan sonra istek olmadığı sürece bu kitaba bölüm atmamayı düşünüyorum başka kitaplara ağırlık vereceğim sanırım!
hepinize iyi günler!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
imagine haikyuu
Fanfiction"can't hold me down 'cause you know, I'm a fighter." "Find me and I'm gonna leave with you!"