Tsukkishima Kei

1.5K 93 36
                                    

-Tsukkishima Kei ile evden kaçmak-

"Gerçekten gecenin bir vakti, şehirden fazla uzak bir anayolda ne aradığımızı sana sormam gerekiyor mu?" Yolun kenarında arabaların yoldan çıkmasını engelleyen demir çitlerin yanına oturup sevgiline bakmaya başladın.

"Bana sıkıldığını söyledin, gecenin bir vaktinde, ben de seni eğlendiriyorum işte." Sevgilinin umursamaz sesi ve hala ayakta dikilmesi seni daha da yoruyordu.

"Nereye gideceğiz peki? Evden kaçtık, Tanrım, Tsukki!"

Tamam, bazı seçenekler var bundan sonra. Mesela buraya bir kilometre uzakta olan anneannene gidebilirsiniz. Hem böylece el falan öpme derken ülkeyi terk etmek için yeterli para elinize geçebilir.

Ama bunun da şöyle saçma bir yanı olacak:
'Ne yaptın?'

'Evden kaçtım.'

'Nereye gittin?'

'Köye.'

Hayır, nasıl bir vizyonsuzluk bu ya?

"En iyisi burada oturup şu manzaranın tadını çıkartmak." Uzun boylu sarışın çocuk, senin deyimin ile Yakışıklı Hatun, yanına oturarak seni kollarına çekti ve yolun kenarında belediyenin sulamasıyla falan oluşmuş küçük gölün üstüne yansıyan dolunayın şekilsiz simasına bakmaya başladı.

"Umarım sabaha kadar çakallar bedenimizin bir parçasını bırakır."

"Sabaha burada olacağımızı düşünmüyorum." Senin kabarmış saçlarına var ile yok arasına bir öpücük kondurmadan önce mırıldandı. Oh, neden sesi bu kadar derin ve ilgi çekici?

Sadece ilgi çekici mi?

Seni her zaman merkezi haline getiren o sesin sahibine fazlasıyla aşık olduğunu kabul etmen gerek güzellik. Her an Yakışıklı Hatun'unu senden alabilirler çünkü. Fark edilmeyecek kadar da kısa birisi değil mesela.

"Sabaha hayatta kalacağımızı ben de düşünmüyorum. Sıkıldığımı söylediğimde bir anda penceremde taş sesi duyacağımı düşünmemiştim."

"İsteseydin başka şeyler de yapabilirdik." Sesindeki anı duygusuzluk, aklından geçen düşüncelerin etkisine uğrayarak bir anda alaycı bir ses tonuna büründüğünde bütün düşünceler gözünün önünden geçmeye başladı.

"Fazla fesatsın."

"Hayır değilim, bunlar herkesin yaptığı ve yapacağı şeyler."

"Bunu düşünmemen-" Dudaklarında hissettiğin baskıdan sonra beynin allak bullak oluyordu.

"Hm, özür dilerim. Bir şey mi diyordun?"

"Ben..." bir kaç saniye durakladın. Ne diyordun gerçekten? "Ben şey diyordum ya... Bunları düşünmemen-" Ve bir daha. Sözünü kesen Yakışıklı Hatun'unun beyninin içinde dönen düşünceleri asla tahmin edemezsin.

"Çok özür dilerim, tekrar eder misin?"

"Senden nefret ediyorum."

"Eminim ediyorsundur."

imagine haikyuuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin