Her zıplayışında sanki bir daha yere düşmeyecek gibi hareket ederdin. Saçların savrulurdu, gözlerin keskinleşirdi, belin gerilirdi ve ellerin bir komutanı selamlar gibi başının yanından geçerdi.
Osamu'ya göre, her şeyinle mükemmel biriydin. Seni bazen gizliden gizliye izlerdi. Ellerinin, belinin, gözlerinin, ayaklarının hareketleri her smaca kalktığında onu büyülerdi. Gün geçtikçe onu kendine bağlıyordun. Evet, bu hareketlerin sana özel değildi ama bunları senin için özel yapan bir şey vardı ve bu da Osamu'nun sana olan sevgisiydi.
Onunla tanışman biraz daha alışılmadıktı. Atsumu ile çok yakın olsanız da birbirinizin aile ilişkileriyle pek ilgilenmediğiniz için ona kardeşinin olup olmadığını sormak hiç aklına gelmemişti ama Osamu ile bir şekilde tanıştınız.
Bir yaz günüydü ve antrenmandan daha yeni çıkmıştın. Yazın, gittiğin sitede bedava verilen kurslara gönüllü eğitim için gidiyordun. Küçük çocuklara nasıl smaç vuracaklarını ve bir topun en iyi şekilde nasıl karşılanacağını anlatmaya çalışıyordun.
Bu eğitim, öğrenmeye gelenler için fazla yorucu olmasa da öğretmeye gelenler için daha da zor hale geliyordu. Her çocukla eşit şekilde ilgilenmek ve onların sorunlarını anlamak zaman alsa da bunu bir kaç derste kavramaları gerekiyordu.
Neyse ki senin öğrencilerin sorunları benzerdi. Smaçör olmak için hırstan yanıp tutuşan bu çocuk topluluğu seni seviyordu ve herhangi yapamadıkları bir şey olduğunda sana açıkça ifade etmekten asla utanmıyorlardı.
İşte onunla böyle sıcak bir yaz günü, yorucu bir ruh halindeyken tanıştın.
Evine gitmek için yola çıkmıştın ve üşengeçlik bedenini ele geçirirken daha kısa olan sahilin kenarındaki kapıdan girmeye karar verdin. Sen kısa olan yola ilerledikçe yol biraz daha daralmaya başlıyordu.
Evlerin arasından geçen yolda neredeyse tek kişinin yürümesi için yer vardı. Derin bir nefes vererek utanç duyacağın şeyler yaşamamak için dua ederek yolda ilerlemeye devam ettin.
Osamu da seninle aynı saatlerde o yoldan geçiyordu ve kendisine doğru yürüyen seni fark ettiğinde dönmek için fazla geç kalmıştı. Senin hakkında fark ettiği şeylerden bir tanesi ne kadar güzel olduğundu yine de. Sen ona daha fazla yaklaşırken durmadan sana bakması senin gerilmene neden olmuştu.
Sonunda daracık yolda karşı karşıya geldiniz. Gözlerini direkt sana bakan gri saçlı çocuğun gözlerine diktin. Bu simayı bir yerden hatırlıyordun sanki? (ortamı böldüğüm için özür dilerim ama nasıl en yakın arkadaşının kopyasını tanımazsın, aklım almıyor...)
"Çekilir misin?" Senin yumuşak ses tonunla kendisine gelen Osamu, hızla vücudunun yan çevirdi ve sen de aynısını yaparken birbirinizden yavaş yavaş uzaklaşmaya başladınız.
Hava, sahilden gelen rüzgarla soğumaya başladığında ellerini cebine soktun. Eline bir kağıt parçası değene kadar o çocuğun ne kadar çekici olduğunu düşünüyordun.
'ara beni
-Miya Osamu'Şimdi neden o çocuğun sana bu kadar tanıdık geldiğini anlayabiliyordun. Yüzüne bir gülümseme oturdu ve omuzlarının dikleşmesine neden olan bir gururla yürümeye devam ettin. "Bugün beklenmedik şeyler oluyor."
Birbirinizden yeteri kadar uzaklaştığınızda ikiniz de aynı şeyleri mırıldandınız aslında.
"Bugün beklenmedik şeyler oluyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
imagine haikyuu
Fanfiction"can't hold me down 'cause you know, I'm a fighter." "Find me and I'm gonna leave with you!"