imagine haikyuu

someone wrote this song before

-birisi bu şarkıyı önceden yazmıştı.-
--Kenma Kozume--
---First Shot---

Renkli ışıklara alışıksın.

Evde oturmaya ve kafanı hiçbir şekilde dağıtamamaya alışık değilsin. Senin için her gün başka bir dünya ve her gecenin sonunda yine aynı yerdesin. Nerede tanıştığını bile anımsamadığın bir arkadaşının her hafta düzenlediği partilerden sadece bir tanesinde.

Bu sefer sessiz ve sakin bir şekilde içkini yudumlayarak kafanı dağıtmaya karar vermişsin ve üst katın merdiven trabzanlarından aşağıdaki kalabalığı izliyorsun.

Gözlerin şarkıları ayarlayan kişinin (dj dendiğini biliyorum ama kullanmak hoşuma gitmiyor.) bulunduğu yere dönüyor. Uçları sarı ve diplerinin siyah olduğu kişi, sana fazla tanıdık geliyor ama eğer buradaysa her partiye katılan birisi olduğunu düşünerek kafana takıyorsun.

Tâ ki, eskiden beri kulak aşinalığının olduğu şarkı çalmaya başlayana kadar...

'someone wrote this song before.'

Dudakların kendiliğinden hareket etmeye başlıyor. Eski anılar, gözlerinin önünden geçerken yüzüne bir gülümseme oturuyor. Ne kadar saftınız... Ne kadar mutluydunuz...

'and i can tell you where it's from.'

"Kozume!" Elini kaldırdın ve parkın ortasında seni beklerken zaman geçirmeye çalıştığını gördün. Kehribar gözleri, sakin bir tavırla sana döndü. Sana seslenmedi veya içten gülümsemene yanıt vermedi ama sen onun bu tür seylerini sevmediğini biliyordun ve kafana dahi takmadan hızla onun yanına ilerledin. "Bugün sahile inmeye ne dersin?"

"Hava fazla rüzgarlı, bahçeye gidelim." Başını olumlu anlamda sallayarak onun adımlarını takip ettin.

"4736251 to put my mind at ease.'

Rüzgarın, dallarını sallandırdığı elma ağacının  altına oturdunuz. Onunla zaman geçirmek demek, gülmek veya eğlenmek değildi ama rahatlamak ve günün sıradanlığını daha sıradan, göze çarpmayan bir yol ile bozmak demekti.

Bu yüzden video oyunu veya voleybol oynamaz, birbirinize gününüzü anlatmazdınız. Bazen onun saçıyla oynamana izin verir veya seni kendisine çekerek sarılırdı. Sadece arkadaştınız ama arkadaşlığınız senin ondan hoşlanmana engel olmuyordu.

Ama o gün değişikti.

"Birisi bu şarkıyı daha önceden yazmıştı," hafif puslu sesiyle daha önceden duymadığın şarkıyı  söylemeye başladı.

′°′

Yine onun sesiyle aynı şarkıyı, farklı bir şekilde dinlemek seni üzmüştü. Ve açıkçası karışık duygular içindeydin. Mutluydun, üzgündün, pişmandın.

Gözleri seni buldu. Kehribar gözleri asla unutamadığını ve her gece rüyanda seni ayrı bir yerlere sürüklediğini biliyorsun. Bu konu hakkında pişman değilsin çünkü kimsenin sana Kenma kadar mesafeli durduğu halde bu kadar fazla değer verdiğini söyleyemezsin.

O her zaman ayrı bir yerdeydi.

---
tag, you're it'in ikinci bölümünü de yarıladım. bugün yayınlayabilirim.