4

527 183 21
                                    

-

Aradan iki gün geçmişti. Artık bir şey düşünmüyordum. Sadece bakıyordum. Yine boş ama bu sefer anlamsız. Gelen yemeği yememiştim. Su içmek bile istemiyordum. Dudağım kabuk bağlıyordu. Yüzüm kim bilir nasıldı. Akşama kadar anlamsızca bekledim. Akşam o donuk adam içeri girdi. Sandalyenin üzerindeki yemeği adamlardan birine verdikten sonra kapıyı kapattı.

''İyi misin?''

Yüzüne bakınca eliyle yanağıma dokundu. Sonra dudağımın kenarına. İrkilip yüzümü çevirmemle ayağa kalktı. Bandı açtıktan sonra ellerimi ve ayaklarımı çözdü.

''Kalk.''

Köle gibi ne denilirse onu yapıyordum. Kolumdan tuttu. Ayağa kalktığım anda başım dönmeye başladı. Sanki ayaklarımda benim gibi teslim olmuştu. Kendimi bir anda bırakmamla belimden tutup ağırlığımı aldı. Gözlerim kapanırken beni kucağına aldığını hissetmiştim.

-

Uyandığımda sandalyenin aksine bir koltuktaydım. Yavaşça doğrulurken üzerinde durduğum deri koltuğun gıcırtısını hissettim. Karşıda duran tekli koltukta yaşlı bir adam oturmuş bana bakıyordu. Tam konuşmaya yeltenecekken eliyle beni durdurup o konuşmaya başladı.

''Biliyorum. Merak ediyorsun. Neden buradayım? Bu adamlar kim? Ve daha birçok soru.. Kısaca özet geçeceğim çocuk. Sonra kapıda seni bekleyen arabaya binip evine gideceksin. Orada bir adamımla kalacaksın bir süre. Anneni tanımam etmem ama bir süredir o adamların peşindeyiz. Ve senin sayende de onları bulacağız. Seni biraz hırpalamışlar. Ben gerekeni yaptım. Şimdi sıra sende çocuk. Annen için bunu yapabilirsin değil mi? O adamlara ulaştıktan sonra elbette bir para alacaksın. Sonra sana karışmayacağız.''

Yorgun gözlerimle dediklerini onayladıktan sonra kapıya doğru yürüdüm. Açık olan kapıdan dışarıdaki arabayı görebiliyordum. Arka koltuğa geçip oturdum. Sürücü koltuğunda dünkü saati isteyen adam vardı. İsmini hâlâ bilmiyordum. Yol boyunca sessiz kaldık. Kestirme yola girdiği sırada arabadan inmemi söyledi. Kendi de indikten sonra saatine baktı. Bir adamın bize doğru geldiğini gördüm. İndiğimiz arabaya binip giden adama öylece baktım. Sonra yeni adıyla buz adamı takip etmeye başladım. O önden ben arkadan bir adım geride yürüyorduk. Alt kata indikten sonra ben anahtarları ararken eliyle susmayı söyleyen bir işaret yaptı. O sırada kapının açık olduğunu fark ettim. Silahını çıkartıp içeri girdi. Her deliğe bakıyordu. Kapıyı kapattım. 

''Kimse yok.''

Ev fena halde karıştırılmıştı. Çekmeceler sonuna kadar açıktı. Yatak odasındaki kıyafetler her yere saçılmış , bir kaç çerçeve yere düşmüş kırılmıştı. 

''Yarından itibaren özel okula geçeceksin. Okul bize ait. Üç beş sınava girersin sonra mezun olursun. Tekrar gelecekler. Birkaç koruma dışarıda bizim için bekliyor. Bende burada yanında olacağım. ''

Kapı zilinin çalmasıyla sözü kesilmişti. Kapıyı o açtı. Bir tane adam elindeki koca poşeti buz adama uzattı. Buz adam kapıyı kapatıp poşeti masaya bıraktı.

''Biraz yemek yiyelim. Acıkmadın mı?''

-

BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin