-
Hepimiz arabalara bindikten sonra hızla hastaneye geldik. Herkes boş bakışlarla etrafa bakıyordu. Kimse ne söyleyeceğini bilmiyordu. Cengiz yerde oturmuş sırtını duvara vermiş bir şekilde kızarmış gözleriyle yere bakıyordu. O da neye uğradığını şaşırmıştı. Seyhan'ın bıçağı boğazına dayadığını söylerken Cengiz'in ifadesini galiba hiçbir zaman unutmayacağım.
''Ağabey kalk hadi üşüteceksin orada.'' Zümrüt , Cengiz'in yanına gitmiş kolundan tutmuş onunla ilgileniyordu. Yavaşça yerden kalkan Cengiz'in gözleriyle gözlerim buluştu. Aramız iyi değildi ama onu böyle görmek beni üzmüştü.
''Yoruldum dedi. Sıkıldım dedi. Yapamıyorum dedi.'' Cengiz yavaşça oturduğu koltukta yüzünü ellerinin arasına almış ağlayarak bunları söylüyordu. Sürekli tekrar ediyordu.
''Cengiz biraz dinlenmek ister misin? Seni başka bir odaya alalım.'' dedim önünde diz çökerken. Başını 'hayır' anlamında sağa sola sallıyordu. Koridorda bize doğru gelen kadını fark etmemle dikkatim dağılmıştı. Yavaşça ayağa kalktım. Şimdi tam ortada duruyordum. Gelen kadının hizasında.
''Cengiz. Biraz konuşabilir miyiz?'' Cengiz gözyaşlarını silip ayağa kalkarken ona odaklandım. Nasıl bu kadar hızlı ayağa kalkabilmişti? Az önce ahlanıp vahlanıyordu.
''Cengiz. Ne konuşacaksanız konuşun ve bu mesele de hemen bitsin. Sende duymuşsundur umarım Vuslat.'' Kadın başını samimiyetsizce aşağı yukarı sallarken bir konuşan Akın'a bir de onlara bakıyordum. Demek o kadın Vuslat'tı. Evimizi kurşun yağmuruna tutan kadın.
Akın şaşkınlığımı fark etmiş olacak ki yanıma gelip eliyle elimi kenetledi. Beni oradan uzaklaştırırken bütün bunların kaç saniyede olduğunu düşünüyordum. Soru sormadım. Koridorun sonuna gelip köşeyi döndükten sonra bizi bir odaya soktu. İlaç odası gibiydi. Her yerde dolaplar vardı.
''Bende Vuslat olayını ne zaman anlatırsın diye düşünüyordum. E kısmet burayaymış.''
''O kadını görmek canımı sıkıyor.'' Ben soru işaretleriyle ona bakarken yatağa oturup anlatmaya başladı. Bende yanına oturdum.
''Vuslat'ın babası Adem. Amcamın eski ortağı.''
''İhtiyarın ortağı mı vardı? İlginç.'' Sözünün kesilmesinden hoşlanmadığı için heyecanlanmalarımı içimde yaşadım. Soru sormadım.
''Adem'in iki çocuğu var. Büyük olan Veli diğeri de işte Vuslat. Cengiz bizim evinde ilk çocuğu biliyorsun ki. O zamanlar Vuslat'la aralarında bir şeyler geçmişti. Ama öyle bir dönemde oldu ki bütün bunlar.. Adem kumara başladı. Aldığı her parayı çar çur ettiği gibi amcamın kasasından da yürütmeye başlamıştı. Belki o dönem Vuslat'la Cengiz'i biliyordu ses çıkarmadı. Cengiz'i para kasası gibi gördü. O kadarını bilmiyorum ama gel gelelim Vuslat hamile kaldı.'' İşte şimdi şaşırmıştım. Problem Cengiz'de denmişti ama herkes Cengiz'den hamile kalıyordu. Gerçi sonra doktorun hatası olduğunu anlamıştık ama yine de komik gelmişti bir an.
''Vuslat hamile kaldıktan sonra işler karıştı. Bizim cengaverin Seyhan'la da ilişkisi vardı.'' Bu ne hız arkadaş?
''Ama Cengiz , Vuslat'ı istemedi. Vuslat nasıl söylesem.. Biraz serttir. Adem , amcamın sana verdiği eğitim gibi eğitti onu. Sen benim yanımda farklısın ama o Cengiz'e de sert davranıyordu. Ortası yoktu yani anlayacağın.. Amcam , Adem'e tekmeyi bastığı gün Vuslat her şeyden habersiz hamile olduğunu o akşam herkese duyurdu. Sonra ortalık karıştı. Çünkü Cengiz , Seyhan'ın da hamile olduğunu söyledi. Ama Seyhan hamile değildi. Cengiz sadece kurtulmak istedi. Sonra Seyhan'la da evlenmeyecekti. Amacı sıyrılmaktı ama büyük oynadı.''
''Vuslat bebeği ne yaptı bilmiyorum ama amcamın parmağıyla Seyhan'la Cengiz evlendi. Vuslat'ta yurt dışına gitti. Sonra ne oldu gerçekten bilmiyorum.''
''Akın?'' Yanına yaklaşıp iyice sokuldum göğsüne. Sonra geri çekildim.
''Senin de böyle maceraların var mı?''
''Çocuğum olduğunu söylememiş miydim?''
''Hadi oradan.''
''Bak burada bir kız çocuğum var. Babası öpsün mü bir kere.''
''Soytarısın ya.'' Yanağımdan öperken gülümsedim. ''Hadi kalk gidelim. Konuşmaları bitmiştir belki.'' El ele odadan çıkarken ona baktım. Biz birbirimiz içindik. Yan yana o kadar güzeldik ki. Bu tabloya ömrümün sonuna kadar bakmak istiyordum. Ama tabi karşı koridorda Kevser'i bize bakarken hayal etmemiştim.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA
Action* Yağmurdan siyah saçları hafif ıslanmış , yeşil gözlerine hafif su inmiş sert suratıyla bana bakıyordu. Yaşlı değildi. Aksine aramızda çok yaş farkı var gibi durmuyordu. Yüzüme donuk suratıyla bakmaya devam ediyordu. ''Saati ver.'' *