BÖLÜM 11 Başarısız Makarna Projesi

564 8 0
                                    

NEHİR

Yok yok yok.

Yoktu işte! Yine yoktu.

Halbuki ne güzel bütün gece, Ateş'in tüm fotoğraflarını, altındaki yorumları, beğendiklerini ve hatta onu beğenenleri bile incik cıncık edecektim.

Ama öyle bir hesap bile yoktu.

Bir aramadan daha 'Elde var sıfır.' çıkmıştım ve bu kadar üst üste yenilgi bana yetmişti. Bu saatten sonra dışarıdan nasıl görüneceği hesapları yapacak da değildim artık, gururumun peşine düşecek de. Bu yüzden büyük bir kararlılıkla Elif'in sayfasına girdim ve onu arkadaş olarak ekledim.

Anında gelen kabul bildirimi, kalbime minimal seviyede ataklar geçirtiyordu ve daha kız kardeşinin hesabının bile bende yarattığı bu etkiye bakılırsa, Ateş'in kendi hesabı için bana, en az bir depo dolusu yedek kalp gerekirdi.

**

ATEŞ

An itibariyle çalan telefonumun ekranına bile bakmama gerek yoktu. Zira arayanı da, arama sebebini de adım gibi biliyordum.

"Efendim Elif."

"Heyooo, ne haber abişko, ne yapıyorsun?"

"İyi, oturuyorum evde. Sen ne yapıyorsun?"

"Biz de işte; yine aynı tayfayla bizim mekanda takılıyoruz. Onlar benim sihirli parmaklarımdan kısa bir keman dinletisi için ısrar ediyorlar, ben de karşılığında stilotto mu istesem yoksa miu miu mu, onu düşünüyorum."

"Sonunda arkadaşlarına da mı musallat olmaya başladın Elif?"

"Valla kimse kusura bakmasın abi, yok öyle üç kuruşa beş köfte. 'Sen istiyor duş, verecek 100 dalırs.'"

Yüzümü her türü güldürmeyi başarabilen tek yaratık...

"Edepsiz!"

"Bırak sen şimdi onu bunu da... Sizin şu fıstıklardan biri beni Facebook'tan eklemiş, ben de kabul ettim. Haberin olsun."

İşte başlıyorduk.

"Biliyorum. Gördüm az önce."

"Bu hanginize dibi düşendi, sana mı Togay Abime mi?"

"Sana Elif. Sana dibi düşen bu."

"Ama yani Allah var şimdi; ben de kız kardeşiniz olmasam, ikinize ayrı ayrı yürürdüm valla. Böylesine zevk sahibi oldukları için onları suçlayamayız sonuçta. Yapacak bir şey yok."

"Sen gittikçe daha çok şımarıyorsun. Buna yapacak bir şey var mı dersin?"

"Iıı; Stiletto'da karar kıldım. Evet evet! Kesinlikle. Miu miu dan daha iyi. Ben gidip iki gıy gıy yapıyım da kavuşayım ayakkabıma. Hadi çok öptüm seni, mucuks."

Neyse ki tahmin ettiğimden çok daha az didiklemişti bu sefer ve şimdi bir barda arkadaşlarıyla takıldığına göre, şifresini bildiğim facebook hesabı da, birkaç saatliğine sadece benim emrime amadeydi.

Hemen kendime bir kadeh viski doldurdum ve keyifle arkama yaslanıp, Nehir'in sayfasında tura çıktım.

**

NEHİR

Elif'in duvarında en son iki saat önce paylaşılmış bir keman konçertosu vardı.

...ve biraz aşağılara doğru, bir video daha... Ama bu sefer keman, Elif'in elinde.

BENİM YALNIZLIĞIM DAHA BÜYÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin