ATEŞGizem'e dönüp istemsiz bir şekilde;
"Nasıl yani?" diye sordum ama aslında kafamda her şey netleşmeye başlamıştı.
Bu Hasan Amca o manyak dayılarla Rize'de bir yerlerden tanışıktı ve bu manyak dayılarda bu Hasan Amca aracılığıyla, Gizem'in sayfasından Nehir'i bir güzel takip etmektelerdi. Nehir'in havale geçirmesine sebep olan o telefon da, Elif'in Kordon'da çektiği fotoğrafı Facebook'a yüklemesi ve Gizem'i etiketlemesinin hemen ardından gelmişti zaten.
Denklemdeki tek bilinmeyen Hasan Amcaydı ve onu bulup yerine koyunca da her şey çözülüvermişti. Öyle basit heriflere de böyle basit bir problem yakışırdı ancak.
Zavallı Gizem de, hala kendisinden bir cevap beklediğimi sanıyordu:
"Hasan Amca işte! Benim babamın Rize'den arkadaşı. Dolayısıyla bende de ekli. Ama kendi halinde bir adamdır o. Öyle etliye sütlüye karışacak cinsten birisi değildir yani. Ne dedi ki sana Nehir hakkında?"
Şimdi tutup sadece aracı olan bir gereksizin pek de makul olmayan tehditlerini kızlara anlatacak değildim tabi. Ayrıca külliyen Nehir için balıklama daldığım bu sularda, çoktan Nehir ikinci planda kalmış, sohbet Gizem'in ve ailesinin Rize geçmişinden kalma ahbaplıklarına varmıştı.
"Neyse ya. Tamam. Bir şey demedi, boş ver." diyerek konuyu kapattım. Ama bir yerler de bir yanlışlık vardı.
Geri döndüm.
"Bi dakika, bi dakika! O zaman dayın seni daha aramadıysa, sen az önce niye ağlıyordun ki?"
**
NEHİR
Heh!
Haydi buyur Nehir Hanım; şimdi çemkir de görelim sıkıyorsa!
Zaten neyine güvenip öyle celallendiysen birden...
Hayır, ne diyeceksin şimdi? Ne diyebilirsin ki?
'Ananın attığı oltaya geldim, sen de ona bozuldun sandım.' diyecek halin yok herhalde!
"Senin gecenin bu saatinde burada ne işin var asıl, sen onu söyle. Az önce annenlerle gitmedin mi sen?"
Canım Gizemim. Sana cennetin en ala yerinde melekler rezervasyon yapsın inşallah e mi?
"Yok! Şey oldu..."
"Ne oldu?"
"Ya işte bu adam öyle mesaj falan atınca... Ben de yine ararlar diye Nehir'i... Yani emin olmak istedim sadece... Ondan..."
Beni kimler arayacak... Kuzey kurşunu da kimmiş... Neyden emin olamamış da gitmemiş... Hiç bir söylediğinden hiç bir şey anlamıyordum. Ama bu Gizem cadısı böyle ablak ablak sırıttığına göre, ortada kesin şahane bir şey vardı ve bu da bana yeterdi.
Bütün acımı-kederimi-ıstırabımı, hatta daha sadece saatler öncesinde aldığım kararlarımı bile unutmuş, Gizem'inkinden çok daha afili bir ablak sırıtışla, bir kez daha varlığını hissettiren Eros'a şükranlarımı sunmaya başlamıştım.
**
ATEŞ
Evet, kızlar çok haklıydı.
Benim gecenin bir yarısı burada olmamın hiç bir izahatı yoktu ve daha da önemlisi, merakımın feveranıyla sonrasını hiç düşünmeden daldığım bu odadan, şimdi nasıl çıkacaktım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM YALNIZLIĞIM DAHA BÜYÜK
Teen FictionNehir, sıkıntılı geçmişine rağmen, tek derdi kendine ait bir dünya kurmak olan bir üniversite öğrencisidir. Ancak bu dönem, okuduğu üniversiteye Amerika'dan gelen bir misafir öğrenci yüzünden, bütün hedefleri şaşmış ve bir anda kendini, toz pembe bi...