BÖLÜM 16 'Böyle gülmek olur mu gözünü seveyim'

625 8 0
                                    

NEHİR

Ateş'in, Uzay'ın yaptığından beni mesul tutmasından daha saçma bir şey varsa, o da şu anda benim buna ağlıyor olmamdı.

Allah'tan Gizem'le Togay sevgili olmuşlardı da, birlikte uyumak için Togay'ın evine çıkmışlardı ve ben de evde yalnız kalmıştım... Yani şimdi artık istediğim kadar 'Allah'ım neydi günahım.' şarkısında höyküre höyküre ağlayabilirdim.

Ya da öylece oturup burada gözyaşı dökmek yerine, artık numarası da olduğuna göre Ateş'i arayıp ayrıntılı izahat vermeliydim.

Evet evet, öyle yapmalıydım.

Ama yok yok; ben onun sesini duyunca normal konularda bile saçmalıyordum. Bu çok daha hassas bir mevzuydu ve ben sıçıp sıvamak konusunda bu kadar maharetliyken, böyle bir risk kesinlikle alınmazdı.

En iyisi güzel bir mesaj döşemekti.

On mesaj yazıp, onunu da beğenmeyip silmiştim.

Fonda Gizem'in bilgisayarından açtığım radyo, en fenomen şarkıları peş peşe çalıyordu.

Sıradaki şarkıyı Ateş'e ithaf edip on birinci mesajı yazmaya koydum ki, şarkının sözleriyle telefon elimden kayıp kucağıma düştü:

'Bakması ne zormuş ah o güzel yüzüne

Toplamış yine bütün güneşi üstüne

Kamaşıyor gözlerim bebeğim

Böyle gülmek olur mu gözünü seveyim

Adımı sorsan söyleyemem yemin ederim'

Sahi böyle gülmek olur muydu hiç gözünü sevdiğim?

Hadi öyle güzel gülüyorsun anladık, üstüne bir de o gamzeler niye vardı?

Hatta onlarda yetmiyormuş gibi, incecik bir sicime dönen o kor kırmızısı dudaklar...

Senin adın 'Ateş' değil, 'Yangın' olmalıydı be adam.

Öyle boşuna mesaj yazmakla uğraşacağıma direk bu şarkıyı yazıp göndermeliydim sana ben...

Zaten cevap vereceğin de meçhuldü.

Hem ne diyecektim ki?

'Ateş beni yanlış anladın.'

'Göründüğü gibi değil, açıklayabilirim.'

'Ateş biraz gelsene'

'Ateş gelip beni alsana'

Ah Şem Ah! Nerelerdesin sen Allah aşkına... Şimdi sen hayatımda olsaydın... Böyle 'Ateş'ti 'Mesaj'dı beni uğraştırmasaydın... Hayır, sen bana varamadan ben hakkın rahmetine kavuşacağım valla, söylemedi deme. Şu hale bak. Allah'ın pop müzik grubu bile, beni hıçkıra hıçkıra ağlatmaya yetiyor; bir de utanmadan damar şarkı açmaya yelteniyordum. Hiç gerek yok 'Allah'ım neydi günahım'lara, hiç...

**

ATEŞ

Şimdi Amerika'da olmak vardı be!

Soffia'nın barında kafayı iyice çekmek... Sonra da hoş bir kadınla iki dans edip, geceyi zevkin doruklarına taşımak...

Ama ben ne yapıyorum?

Evde götü devirmiş, Rize yaylalarında çay toplayan bir kızın fotoğrafına bakıp bakıp, son kalan viski şişemin dibine vuruyorum.

Neden?

Çünkü üzerinden saatler geçmesine rağmen, hala Nehir'in o it için söylediği savunma cümleleri kan basıncımın yükselmesine sebep oluyor da ondan.

BENİM YALNIZLIĞIM DAHA BÜYÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin