53☇RANA

21 3 3
                                    

Berra hayatımın şu anı için küçük bir pürüz olarak kalsa da küçük pürüzlük, büyük darbe getirebilirdi.

Üç hafta önce aniden bana laf atarak andığım kızın adı gereksiz bir şekilde artık hayatıma dahil olmuştu. Ne sebeple? Ne için? Bir amacı vardı, bir planı da vardı. Taa ki yalanları gün yüzüne çıkana kadar. Ben bugün tesadüf eseri bazı şeyleri öğrenmeseydim ne zamana kadar devam ettirecekti? Sevimli yüzün altında yatan sinsi kişiliğine bakacak olursak oldukça uzun zaman beni kandırmaya niyeti var gibi gözüküyordu.

Hah! Birde yaptığı haltı anlatamayacak kadar küstah olup arkasına bakmadan gitmişti. Cidden artık çok sinirlenmeye başlamıştım. İyi huylu, saf düşüncelere sahip olduğum için mi bu kadar kolay kandırabiliyordu beni? Bunu düşündükçe sinirden ensemde kulaklarıma doğru bir ateş yükseliyordu sanki.

Gerçi bende de hatalıydım, değil mi? Çünkü onu hayatımın önemli etki etmesine sebep olmuştum. Hayatımda bu kızı o kadar abartmamam gerekiyordu. O gün ayağıma çelme taktığında zaten sorunlu bir insan diyerek bırakıp gidecektim. Ne diye ondan sonra sohbet kurmaya devam ettim ki?

Belki de çelme takması da yalanının bir parçasıdır. Yoksa benim dikkatimi nasıl çekecekti? Ki şu an aptallığıma ağlamak istesem de gayet başarılı bir taktik olmuştu. Dikkatimi çekerek arkadaş olmuştuk.

Bu olay üzerine tek tek Berra'yla ortak dilimdeki zamanlar aklıma geldikçe hepsinin yalanın bir parçası olduğu gerçeği anlatamıyordum. Birde arkadaşı olarak yanımda yer alması gerekiyormuş.

Neden böyle bir şey yaptı? Kim tarafından zorlandığını deli gibi merak ediyordum ve Coetus'a anlatacak kadar acaba önemli mi, değil mi diye tartıyordum. Hatırladığım kadarıyla -detayları unutmamışsam- önemli bir konuşma gerçekleşmemişti. Şimdi de Coetus'a bunu anlatarak problem haline getirmek istemiyordum. Hem bir daha karşıma çıkmayacağını da söylemişti, umarım arkasında dururdu.

Kısa iç hesaplaşmamın ardından Coetus'un küçük sebep yüzünden canı sıkılmasını istemediğim için bir fakat sorun teşkil etmeyene kadar demeyecektim.

Berra'yı büyük mesele haline getirmeyecektim. Fazlasıyla adını anarak sinirlerim tepeme çıkmıştı zaten.

"Cankut!" diye adımın seslenişini duyunca duyularımı çevreme açtım. Berra'yı düşündüğüm için çevremle ilişiğimi kesmiştim sanki. Ardın çoğul olarak ayak sesi işitince arkamı döndüm.

Merdivenler arkamda kaldığı için Rana ve Ethem bana doğru geliyorlardı. Berra'nın müdürün odasına çekileli beş dakika olmuştur ve ben şu an burada boş boş durduğumdan Rana ve Ethem'in soru dolu bakışları çok normaldi.

"Ne yapıyordun burada?" dedi Rana. Zaten okuldan çıkmak için merdivenlerden aşağıya inmemiz gerektiği için onların daha fazla bana gelerek yolu uzatmasına istemediğim için bende onlara doğru ilerledim.

"Hiç, öylesine. Hadi gelin çıkalım okuldan." derken peşimden merdivenlere doğru yürütüyordum.

Rana son kez ben söylemeden bir şey bulabilmek için koridoru uzunca süzdükten sonra hep beraber okul çıkışına doğru gittik. Ama koridor da hiçbir şey yoktu, bomboştu bu yüzden ne yaptığımı anlamamışlardı.

Okul bahçesinden çıkış yaptığımızda sakince yürüyorduk. Ama bu sakince yürümek, kafeye varana kadar sessiz duracağız anlamına gelmiyordu. Rana pekala sorularını sorardı.

Ölü BedenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin