42☇ GERÇEKLER

47 21 0
                                    

●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nefes nefese hızlıca koşuyordum, sağıma, soluma bakmadan sadece önüme bakarak koştuğum için sağ taraftaki sokaktan aniden çıkan takım elbiseli adamı görmemiştim. Bu yüzden çarpışmıştık, çarpmanın etkisiyle ben yere popo üstü düşerken o adama hiçbir şey olmamıştı. Hatta ben çarptığımda sanki duvara çarpmış hissi yaşamışken onda sinek etkisi yapabilmiştim. Zaten bedenine bakıldığında oldukça yapılı ve kuvvetli olduğu, yürürken güç dağıtır gibi havası olduğu belliydi. Sonra adam bana pis bir gülümseme sunduktan sonra daha ne olduğunu anlayamadan belindeki silahı çektiği gibi hiç tereddüt etmeden alnımın ortasından vurdu.

"Hayır!" diyerek hemen ayağa kalktım. Rüyanın etkisinde olduğum için derin derin nefes alırken sırılsıklam terlemiştim. Anlık bir gafletle sanki o rüya gerçekte de yaşanmış mı diye elimi alnıma götürmüştüm. Elime bulaşan sadece terimdi. Şükür ki hiçbir şey yoktu. Birde üzerime pike serdikleri için o iyice terletmişti beni. Rüyayı o kadar derinden hissetmiş ve görmüştüm ki hala kendimde değil, sanki o gördüğüm yerdeymişim gibi geliyordu. Hele bana çektiği silahı patlatmasıyla çok korkarak kalkmıştım. O patlama sesi gerçekten beynimin içinde patlamış gibi hissetmiştim.

Hala derin nefes alıp verirken transa girdiğim için Coetus'un beni kendime getirmek için omzumdan sarsmasından etkilenmiyordum. Resmen yer, mekan, zaman ifadeleri benim için yitirmiş gibiydi.

"Cankut! Tamam, sakinleş. Geçti." dedi Coetus ve kollarını boynuma sararak sakinleşmek için eliyle sırtımı sıvazladı. Bunu belkide vicdanı sızladığı için yapmıştı. Bu durumda olmamın sebebi o iken kendini biraz da olsa rahatlatmak için yapmış olabilirdi.

Ama bu çok iyi gelmişti ve etkimden yavaş yavaş çıkıyordum. Bunu her ne niyetle yapmış olursa olsun bana iyi gelmişti. Coetus'un beline ellerimi sarmamıştım. Çünkü o karşılık vermek için sarılmıyordu. Vücudum iyice rahatlayınca bende kafamı Coetus'un omzuna bırakmıştım. Şu an, şu durumda şefkate ihtiyacım var gibiydi.

Birkaç dakika daha böyle dururken gür gaklama sesiyle geriye çekilmek zorunda kalmıştık. Coetus yavaş yavaş benden ayrılırken teması kesmeden ellerini omuzlarıma koymuştu. Şimdi yüz yüzeyken bana dikkatle bakıyordu.

"Şimdi daha iyi misin?" dedi Coetus yumuşak sesiyle.

Sadece kafamla onayladım.

"Tamam o zaman." dedikten sonra Coetus orta sehpanın üzerindeki soğuk suyu bana uzattı. O sıra karga, yani Corvus merak etmiş gibi orta sehpaya konup merakla bana bakıyordu. Tabii bunu sürekli kafasını sağa, sola yatırmaktan bazen de kafasını ileriye götürdüğünde anlıyordum.

Ölü BedenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin