Kimsenin görmediği bir kızı tek siz görseydiniz neler olurdu? Hele ki bu kızın özel güçleri olsaydı?
Herkes buna şizofreni belirtisi olarak görse de Cankut öyle düşünmüyordu. Birden bire zamansız hayatına dahil olan bu kızın bir amacı olduğunu, ka...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
●
Doktor mesai saati bittiği için son hastasını da uğurladıktan sonra dağıttığı, masanın üzerine gelişigüzel koyduğu kağıtları derleyip topladıktan sonra odadan dışarıya çıktı.
Odadan dışarıya çıkmadan önce Cankut için toparladığı hasta dosyalarını ve birkaç hastanın da almıştı ve giderken Cankut'un ailesini bilgilendireceğini söz verdiği için dosyasının içinde annesinin numarasını telefonuna yazdı. Cankut'un dosyasını almasının sebebi ise bu zamana kadar geldiği seansları tekrardan gözden geçirerek kaçırdığı yerler var mı diye kontrol etmeseydi. Aynı amaçla diğer hastaların dosyasını da almıştı. Cankut'un her zaman ailesinden annesiyle konuşmasının sebebi hem onunda sağlık çalışanı olduğu için iletişimleri kaliteli olması hemde daha öncede annesiyle görüştüğü için bu bilgileri daha tecrübeliydi. Gerçi eşine de durumu açıklamıştır, o kısmı onu ilgilendirmezdi ama Nilüfer Hanım'la bu konuda konuşmak daha çok işine geliyordu.
Dosyaları unutmadan dışarıya çıkıp odasının kapısını kilitledi. Eğer şimdi Nilüfer Hanım'ı ararsa hastaneden çıkana kadar denk geleceği kişilerin ona sürekli laf atmasıyla konuşacakları bölünecekti. Bu yüzden en iyisi arabasına bindiği gibi aramasıydı.
Ama bir yandan da Cankut gibi bir çocuğun bu duruma gelmesi onu üzmüştü. Cidden karakteriyle, konuşmasıyla, saygısıyla ön planda olan bir çocuktu ve onu gıpta ediyordu. Tüm hastalarının sorunlarını halletmesi için elinden gelenini yapardı ama Cankut için ayriyetten uğraştığını itiraf etmesi gerekirdi. Gençliğinin baharında, deli dolu hayatları yaşaması gerekirken terapiste gitmek zorunluluğu vardı. Ve bunu yaparken gıkı çıkmıyor, cidden eski sağlığı kavuşmak için elinden geleni yapması doktorun daha fazla iyileşme çabası artıyordu. Bu da doğru yolda ilerlemesinin kanıtıydı. Bazı hastaları ise düştüğü durumu reddederken kendisi zor duruma düşüyor ama Cankut'ta çok rahattı.
Bunun yanı sıra değişik bir çocuktu. Bu zamana kadar ona gelen hastalarda Cankut'a benzer hastası çıkmamıştı. Ve sağlık olarak sapasağlam gözüküyordu. Ne beyninde bir sorun vardı, ne de vücudunda. Olayları öyle bir şekilde anlatıyordu ki cidden o anları yaşıyormuş gibiydi. Ama bunların hepsi imkansızdı. Bu tarz olaylarda ona gelen hastaların sorunları genellikle belli oluyordu. Aniden ortaya çıkma, kötü yollara başvurmasını isteme gibi bir sürü özellikler sayabilirdi ama bu özelliklerin arasında kesinlikle Cankut gibi masalsı tarz hiçbir şey bulunmuyordu. Bunlar daha çok korkutucuydu ama Cankut'un gördükleri fantastik roman anlatıyor gibi aksiyon, keyifli tarzdaydı. Ki Cankut'un bu şikayette bulunduğunu görmemiştim. O da bunları yaşıyorken eğleniyordu, sadece kaçırılma gibi olaylar dışında gayet keyifli oluyordu. Ama maalesef keyifli olması onların yaşamış olduğunu göstermiyordu.
