31☇KİTAP

87 24 0
                                    

●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Psikopat görünümlü o doktorun olduğu evinden uzaklaşalı yarım saat oluyordu. Telefon görüşmesi biter bitmez daha fazla orada bulunmam ve beni biri yakalaması tehlikeli olacağı için koşarcasına oradan uzaklaşmıştım. Beni tanımadan hakkımda bir şeyler diyebiliyorsa beni kapısını dinlediğimi görünce beni Allah bilir neyle itham ederdi. Zaten hain zannetmişti.

Ve evet, o doktoru tanımlayacak tam sözcük psikopattı. Benim için psikopat eşittir o ruh hastası doktordu. Bana kaba davrandığı yetmezmiş gibi sanki beni çok tanıyormuş gibi arkamdan dedikodumu yapıyordu. Benim hakkımda hiçbir şey bilmediği halde nasıl öyle atıp tutuyordu bilmem. Resmen beni hain olmakla itham etmişti. Onun için yabancı olabilirdim ama bu hain damgası yiyecek kadar benim hakkımda ön göremezdi.

İşin aslı biraz da korkmuştum. Geldiğime pişman etmişti. Telefonda her kimle konuşuyorsa halletmek diye aralarında bir diyalog geçmişti. Sanki mafya içindeymiş de ayak bağı olan düşmanı ben olduğum için öldür emrini vermiş gibi.

Birde üstelik temiz hallet demişti. Bu öldürmek anlamına gelmiyorda ne anlama geliyordu? Umarım düşündüğüm gibi değildir de benim hüsnü kuruntumdur. Ama bundan sonra tetikte olmak fayda vardı. Çünkü içimden bir ses o doktorla başka amaç için tekrardan yollarımızın kesişeceğini fısıldıyordu.

Çünkü o hasta kızla aynı şeyleri yaşamam onu sanki tedirgin etmiş gibi duruyordu ve telefonda anladığım kadarıyla da sırf bu olay yüzünden başı belaya girmişti. Belkide kitabın piyasadan kaldırılmasının bir sebebi bu da olabilirdi.

Bu konu hakkında Coetus'la konuşsam o da bana net cevap vermez, hatta hiç cevap vermezdi. Ben bunu sorsam açık açık Coetus'a 'senin odana girdim ve kitabını aldım. Üstelik o doktoru da ziyarete gittim' demek oluyordu. Bu şıkta zaten baştan elenmiş oluyordu.

Ee, ben ne yapacaktım? En iyisi Cankut ölsün. En azından bu dertten kurtulurdum, temiz iş bence. Coetus'un da anladığım kadarıyla ruhlarla falan ilgisi vardı, belki de beni geri getirebilirdi. Bunu düşünmemle içimden bir ürperti geçti ve asla bu saçmalığın olmayacağını aklıma geldiğinde de gülesim geldi. Cidden niye sıradan liseli bir kızın uğraşması gereken ya da ilgi duyması gereken şeyleri ilgi duymuyordu da, nerede alakasız ve mantıksız şeyler var onları düşünüyordu? Bu kız her şeyiyle farklı olmak zorunda mıydı? Bu bir yandan iyi bir şeyken bir yandan kötüydü. İyi yanı: toplumdan soyutlaşarak kendi istediğini yapabilir, farklı düşüncelere sahip olabilirdi fakat bunun kötü yanı ise farklı düşüncelere sahip olduğu için ortamda benimsenen kişi olmazdın. Zaten Coetus'ta öyle değil miydi? Benden ve varlığı meçhul olan şu karga diye bahsettiği arkadaştan başka kimi vardı ki?

Cidden aklıma gelmişken o çocuk ne yapıyordu? Coetus bunları yaşarken onun yanında destek oluyor muydu? Bana kalsa ne kadar kendini Coetus'un kardeşiyim sıfatıyla yanında dursada pek yanında durmuyor gibi geliyordu. Çünkü Coetus'un evine gittiğimde yardıma onu değilde beni çağırmıştı. Karga bile galiba bunun farkında olduğu için beni çağırmıştı.

Ölü BedenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin