10☇PARILDAMA

145 58 1
                                    

●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Duygularım birbirine karışmış durumda.

Hangi olayda, hangi duygularım ortaya çıkacağı iyice dengesizleşti. Az önceki yaşadığım durum gibi. Daha önce duyulmayan, eski püskü bir psikoloji kitabının belirli -Coetus önemli olduğunu düşündüğü için çizilmiş paragrafta benim adımı post-it'le yapıştırmış durumda.

Ben burada ne hissedeceğim? Tedirginlik, şaşkınlık, korku... Hangi hissim ortaya çıkması gerek. Belki de sevinme. Sevinmem ise normalde beni umursamıyor diye kafaya taktığım Coetus'un beni düşünerek adımı not etmesi. Ama bu diğer hislerime göre daha çekinik. Çünkü hangi insan kötü bir şeyin altına adı yazılmasını ister ki?

Bunu fark edip şaşkınlığımın hepsi ses tonuma yansırken "Coetus." diyebilmiştim. O anda diyebildiğim tek kelime oydu. Bir an beynime hayali bir kilit vurulmuşta düşünme yetimi kaybetmişim gibi hissettim.

Aradığı kitabı dikkatle okuyan Coetus, ses tonumu duyunca her şeyi bırakmış, gözlerim şaşkınlıktan sonuna kadar açılmış ve elimde o psikoloji kitabıyla ona dönmüştüm. Gözlerim ve elimdeki tuttuğum kitaba Coetus mekik dokuyup duruyordu. Coetus da öyle bir haldeydi ki derince yutkunmasından dolayı aşağı-yukarı oynayan boğazını fark etmiştim.

Ve gözlerimde gördüğüm tek şey endişeydi. O kitabın elimde durması onu oldukça rahatsızlık vermişti. O da endişeli ve biraz panik halinden çıkar çıkmaz hemen elimdeki kitabı sertçe tuttuğu gibi kendine çekmiş, gözlerinde oluşan ifade ise kızgınlığa bırakmıştı.

Ben daha ağzımı açıp 'burada adımın ne işi var?' diye hesap soramamışken Coetus beni kolumdan tuttuğu gibi dışarıya atmıştı. Tabi ki ilk başta çıkmamak için direnmiş, neden adımın orada yazılı olduğuna dair sözlerime bir güzel ağzıma tıkmıştı. Ve üstüne üstünlük beni terbiyesiz olmamla itham etmişti.

Tamam, bir nevi terbiyesizlik olmuş olabilir ama onun yaptığı neydi? O da adımı izinsiz kullanarak terbiyesizlik yapmamışmıydı? Ben bunu inatla iddia etsem de Coetus asla lafından geri dönmüyordu.

Zaten kolum Coetus'un sertçe tutan ellerinde ve ona bakarak bir şeyleri öğrenme peşindeyken ne ara beni o gizli odasından kovduğunu anlamamıştım bile. O raf kapıyı suratıma kapattığı zaman Coetus'un beni dinlemeyip ve açıklama yapmadığını suratıma vurulan kapıdan fark etmiştim.

İşte şuan raf kapının önünde durmuş şaşkınlığım geçmemiş bir vaziyette deli gibi dikiliyordum. Hiç koşulsuz beni dışarıdan gören bir insan karşısına bu kadar dikkatli neye baktığımı düşünürdüler. Ama bu kütüphaneye fazla müşteri gelmemesi avantajı sağlamıştı.

En sonunda kendime hareket etmeyi komut ederek üzerimdeki şaşkınlığı atıp baştan Coetus'un yere eğilip bir şeyler uğraşıp açtığı kapıyı aklıma getirerek aynısını bende yaptım.

Ölü BedenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin