14☇BAĞ

118 34 0
                                    

●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sıkıntıyla nefesimi verip sanki şuan ki ruhumu yansıtan kara bulutlarla çevrili gökyüzüne kaldırdım başımı. Ne güzelde ruh halimi yansıtıyordu hava. Kasvetli ve kapalı.

Yağmurun hemen yağmasını beklerken evrenin bana yaptığı bir iyiliği dokunmasını istiyor olmalı ki yağmur henüz yağmamıştı. Yağdı yağacak gibi dursa bile yinede sabrediyor gibiydi. Eğer yağmur yağsaydı yine Coetus'un aleyhine işler, onun bir kez daha kazanmasını sağlardım.

Çünkü Coetus'la geçen haftaki anlaşmamızı uygulamak için buraya gelmiştim. Hani şu her hafta buluşup birbirimizle tanışma fırsatı kolladığım buluşma.

Coetus'un isteksizce -nasıl bir boş bulunma anına denk getirdiysem kabul ettiği buluşmaya gelmemişti. Açıkçası bunda benimde payı olabilirdi. Çünkü bilerek erkenden gelen bendim.

Coetus itinayla kafe istemediğini açıkça belli etmişti, bu yüzden geçenki gibi sahilde bulunan boş bulduğum banklardan birine oturmuştum. Bu yine benim işime gelmişti. Çünkü sabah on ikiden beri yaklaşık üç saatten beri kıpırtısız yerimden ayrılmamış, öylece bekliyordum. Eğer ortak buluşma ortamı olarak kafe seçseydik bu kadar saat beklemem göze çarpabilirdi.

Bu beklediğim üç saat tabi ki boş geçmemişti, hiçbir faaliyet yapmasam bile beynim epey yorulmuştu. Çünkü cidden hayatını sorgulamak yorucu bir şeydi. Tabi zihin yorgunluğundan bahsediyorum.

Dünü, Coetus'un hayatımda yer edindiği zamandan beri başıma gelenleri... Çok düşündüm.

Hele ki dün annemin bana danıştığı konu çıldırmama sebebiyet vermişti. Resmen annem bana deli gözüyle bakıyordu.

Tamam, psikoloğa giden her insan deli olmuyordu ama bana böyle bir soruyla gelmesi öyle hissettirmişti.

Annem o soruyu sorduğu an düşünmeden hemen 'hayır' dedim. Çok saçmaydı. Gayet turp gibi sağlıklı bir genç erkektim. Böyle bir şeyi istemem kesinlikle olanaksızdı.

Hayır yani annemi de merak ediyordum, ne gibi bir şeyle karşı karşıya geldi de bana öyle sordu cidden merak ediyordum. Merakımı gidermek için çok sormak istesemde annem o soruyu sorduğu için biraz tavır takınmış, hayır dedikten sonra pikeyi başımın üstüne kadar çekip anneme sırtımı dönerek yatmıştım.

Ondan sonra annem ılımlı sesiyle benimle konuşmak istesede ben istemediğim ve artık gece yarısı olduğu için pek zorlamayıp odamdan çıkmıştı.

Tabi sabah gönlümü almak ve kendini ifade etmek için kahvaltıda bütün sevdiğim yemeklerden hazırlasa bile sonuna kadar reddetmiştim. Zaten annemin işe gitmesinden dolayı daha fazla evde duramamış, bende evde durmak istemediğim için erkenden buraya gelmiştim.

Tabi ki gittiğimde Coetus'u görmek tamamen saçmalıktan ibaretti. Asla erken gelmez, belki de geleceği bile belli değildi.

Eve gidince başka bir faaliyetim olmadığı için istediğim kadar burada boş boş oturabilirdim. Tabi çevremdeki insanlar yer kapladığım için sıkıntı çıkarmazsa.

Ölü BedenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin