30☇DOKTOR

80 21 0
                                    

Sonunda çok istediğim kitap karşımda duruyordu ama onu elim gidip açacak cesareti bulamıyordum. Hiç böyle olacağını tahmin etmemiştim. Coetus'la görüşmemiz bittiğinde eve gelir gelmez direkt bu kitaba sarılacağımı düşünmüştüm ama maalesef düşüncemle uygulaması bir tutmuyordu. Halbuki o kadar heyecanla eve gelmiştim ama o heyecan kitabı elime almamla gitmiş, yerine endişe bırakmıştı. Çünkü okumadan önceki düşüncelerimle okuduktan sonraki düşüncelerim bir olmayacak, daha çok beni üzecek şeyler öğrenecektim. Bu yüzden kaç saattir parmaklarım ağzımda kemiriyor, ne yapacağımı düşünüyordum. Dışarıdan annem veya babam beni görürse herhalde düşünme yoluyla kitabın kapağını açmayı denediğini düşünür, iyice delirdi zannederdi. Çünkü yatağımın üzerinde bacaklarımı bağdaş kurup ellerimi çeneme yaslayıp önüme koyduğum o psikolojik kitabın kapağıyla bakışıyorduk. Ne zamana kadar sürecek bilinmez.

Fark ettim de aslında okumak o kadarda eğlenceli olmayacaktı. Çünkü o kitap yaşlı kadının anlattığı üzere benim yaşadığım olaylara benzer bir hikaye anlatmıştı. Daha doğrusu hikaye değil gerçek yaşanmış olaylar. O kitabı okuyunca benim yaşadıklarımı başka birisinin gözünden okumuş olacak gibi hissediyordum. Bu fikre nereden kapıldın diye soracak olursak Coetus'un gizli yerine ilk gittiğim ve karıştırdığım zaman altını çizdiği cümlelerin ve yanına benim ismimi yazması. Bunun üzerine de o kütüphanedeki yaşlı kadının anlattıkları birbirine puzzle gibi tamamladığı için böyle bir düşünceye kapılmıştım.

Bu aralar annemle babamda bir tuhaf davranıyordu. Anlıyorum, benim için çok endişeleniyordu ama artık endişeleri ciddi boyuta taşınmıştı. Beni bunaltacak kadar boyuta. Mesela eve geldiğim an. Seans sonrası Coetus'la buluştuğumuz için eve tahmini vaktinden geç gelmiştim. Haliyle bu yüzden annem tarafından sorguya çekilmiştim. Normalde beni asla sorguya almaz, kendi halime bırakırdı ama bugün eve gelir gelmez beni kapıda tutmuş, neredeydin, niye geç kaldın, bir şey mi oldu diye sorular sorarak kendi kendine evham yapmıştı. Eve gelme saatim geç bile değildi, ki eskiden eve saat kaçta gelirsem geleyim genç olduğum ve arkadaşlarla takıldığımı olağan karşılar, hiçbir şey demezlerdi. Ama anlaşılacağı üzere başıma gelen şeylerle artık ailemde benimle değişime uğramış, kendi kendine yeni kurallar getirmişti. Benim yararıma olmayan kurallar.

Kafamı bununla daha çok meşgul etmeyip önümde beyin gücüyle kapağını açmaya çalıştığım kitabıma çevirdim. O kitabı okuduktan sonra keyfimin kaçacağını bildiğim fakat henüz bunu istemediğim için kitabı okumayı biraz daha ertelemem iyi olacağını düşündüm. Belki de cesaretsizin tekiydim. Yaptığım bu şey sadece öğreneceğim kötü şeylerin biraz daha geç öğrenmeme sebep olacaktı. Vakti geldiğinde er ya da geç öğrenecektim.

Üzerimde artık hava geç olduğu için Coetus'un kitabın yokluğunu fark etse bile gelemeyeceği rahatlığı vardı. Kimse bu saatte gelmeyi cesaret edemezdi. Coetus'ta gelmezdi. Bu yüzden yarın sabaha kadar vaktim vardı. Sabah öğrendiği zaman kapımda biteceğini tahmin edebiliyordum.

Keyfimin bozuk olmamasından son bir saatin keyifli geçebilmesi için içeriye, ailemin yanına gittim ama bu kötü fikirdi. Hal hatır sormanın altında benim henüz delirip delirmediğimi teyit etmeye çalışıyor, ima ediyordular. Bu yüzden mutfaktan meyve alacağım bahanesiyle mutfağa kaçtım. Cidden bu sıralar ailem çekilmez oluyordu. Aramızdaki tek ilişkinin benim hastalığımın üzerine kurulu olarak düşünüyordum. Sanki konuşacak başka konu yokmuş gibi. Ki zaten hasta değildim, doktor bana böyle bir bilgi vermemişti. Şu an doktora sadece içimdekileri açıyordum ama galiba annemler bunu çok yanlış anlıyordu.

İçimden sakinleş diye telkin ettim. Zaten o kitabı okuduktan sonra neşem kaçacaktı, şimdilik böyle moralimi bozmayayım. Meyvemi de mutfakta yedikten sonra odama geçtim. Daha fazla oyalanmanın mantığı olmadığı için derin bir nefes alıp kitabımı elime aldım, sırtımı da yatak başlığına dayayıp ayaklarımı uzatarak rahat pozisyonu aldıktan sonra kitabı okumaya başladım. Ne kadar hazır olmasam da mecburdum. Sonuçta bu kitap kısıtlı sürede elimdeydi.

Ölü BedenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin