1☇KAFA KARIŞIKLIĞI

257 77 3
                                    

●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

29.05.2019

Canım daralıyor. Sanki ruhum bedenimden çıkmak istiyor ama ecel günüm gelmediği için çıkamıyormuş gibi hissediyorum. Son iki gündür kendi bedenim bana yabancılaşmış; hakim olamadığım bana ihanet edercesine ters tepkiler veriyordu.

Son iki gündür benim için günlük rutin haline gelmiş ve kendime yeni huy edindiğim olan hareketi gerçekleştirdim; diyaframım iyice şişene kadar içime derin nefes çekip sıkkınca vermek.

Bu hareketim dışarıdan altmış yaşına merdiven dayamış bir amcanın emekli maaşını geciktiği için sıkıntıya girmesi gibi gözükebilir.

"Lan oğlum dört çocuklu ortada kalmış dul kadın gibi davranma." dedi Ethem. Ya da diğer teori böyle de gözükebilirim. İnsanın bakış açısı neye benzetmek istiyorsa ona benzetebilir.

Ortamdan tamamen kendimi soyutlandırdığım bu masada Ethem'in sayesinde masaya tekrar geri döndüm. Zira bedenim burada ama kafam, zihnim buralarda değildi.

Hemen ardından diğer arkadaşlarımda Ethem'i onaylarak dikkatlerini bana verdiler. "Aynen Cankut iyi gözükmüyor gibisin. Bir şeyin mi var?" Ethem'in alaycı sesine karşı yumuşak, cidden hâlimi merak eden Zehra sormuştu. Bunun nedeni belki de bana karşı boş hissetmediğindendir. Benim gibi Ethem de düşünüyor olmalı ki imalı bakışlarını esirgemiyordu.

O bakışaları yok sayarak kafamı dışarıya kendini şelalenin akışına bırakır gibi giden insanları izlemeye başladım. Dışarıda ansızın gelen yağmur insanları telaşa sokmuştu. Habersiz gelen bu yağmur insanları hazırlıksız yakaladığı için ellerindeki çanta veya poşetleri yağmurdan kendine sakınmaya çalışıyordular. Her yağmur tanelerini birer melek düşürdüğünü bilirsek yağmurun aslında ne kadar bereketli olduğunu da görürdük. Ama kimse yağmurun bereketini istemiyor gibi sakınmaya çalışıyordular.

"Bir şeyim yok." dedim dikkat çekmemek için ama bir kere herkesin dikkatini çekmiştim.

Kimsenin yemediği çok belliydi. En iyi dostum olan Ethem'e baktı bu sefer herkes. Çünkü aramızda su sızmayan bu dostlukta sıkıntımı tek bilecek Ethem ya da Rana olabilirdi.

Ethem de omzunu silkerek ellerini siper eder gibi kaldırdı. "Valla bana öyle hiç bakmayın bende bilmiyorum."

"Naz yapma işte. Bak Ethem'de bilmiyormuş işte. Ne gazın varsa sal gitsin." dedi sınıfın en gevezesi olarak bilinen Kadir.

İnanmayabilirler. Kendi kararları ama cidden bir şeyim yoktu. Olsa bile sebebini iki gündür bende bulamıyordum. Ne komik ama insanın kendisini tanıyamaması!

"Yağmur." Bu dediğime anlamsız baktılar. Kim olsa Kadir'in dediklerinden sonra dediğim bu kelimeyi adlandıramazdı.

Sınıftan başka çocuk lafa girdi bu sefer. Masadakileri hepsine göz atıp "Valla kardeşim burada Yağmur diye bir kız yok." dedi. Sanki Zehra biraz üzüldü gibi gelmişti.

Ölü BedenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin